LX

6.7K 252 138
                                    


Bölüm oldukça uzundur, bilginize ^^ İyi okumalar, sevgiler^^


****

Rain nasıl olur da Lily'in evine bakmayı akıl edemezdi?

Yol boyunca kendine kızıp durmuştu.  Ailesi gittiğinden beri orası akıllarından çıkmıştı.

 Henüz saat uçabilmesi için yeterince geç değildi. Bu yüzden içi içine sığmasa da normal yolları kullanmak zorundaydı.

Çocukların onu almasını da bekleyemezdi. Her ihtimale karşı onları da çağırmıştı, orada buluşurlardı.

Lily'in evine giden yolu gördüğünde hemen parayı uzatıp kendini taksiden attı.

Ama dünya tuhaf bir yerdi ve Rain'in başına asla tahmin edemeyeceği bir şey geldi.

Siteye on adım bile kalmamıştı ki üç kız Rain'i görüp birbirine göstermeye başladı.

Sonra ona doğru gelip kameralarını suratına çevirdi.

Rain şaşkın şaşkın ne olduğunu anlamadan kalakaldı. O sırada yandan bebek arabasıyla geçen bir kadın durup alkış tuttu.

Neler oluyordu?!! Hiç sırası değildi.

Aslında Rain için ASLA sırası değildi.

Kızlardan kurtulmak için girişimde bulundu. Ama kızlar daha da koluna girip kamerayı gözüne sokmaya başladı.

Çek elini!

"Bakın kiminle karşılaştık!"diye kameraya konuştu kız. Rain ekranda beliren isimler ve kendi suratını görüyordu.

Kendi suratını!

Şaşkın ve çatık kaşlı.

"Anlamıyorum. "diye mırıldanacak oldu.

Kızlar durmaksızın bir şeyler söylemeye başladı ve sıra sıra fotoğraf çekildi.

"O saldırıda insanları kurtardığın için sana teşekkür ederiz. Böyle zamanlarda birbirimize sıkı sıkı bağlanmalıyız. Ben de bir anneyim. O bebeği kurtarmakla benim için en büyük kahraman oldun."dedi kadın.

Rain düşündü, düşündü, düşündü. Boş bakışları kaldırımda gezdi.

Ne zaman bir insan bebeği kurtarmıştı?

Yani elbette birkaç kez bir şeyler yapmıştı. Övünecek değildi. Ama bunu onlar nasıl biliyordu?

Sonra kendisine dank etti. O günkü park saldırısı.

Küçük bir surat zihninde belirdi.

"Adın ne? Herkes bunu merak ediyor. Bak, 326 kişi yayınımı izliyor! Hadi, bir şeyler söyle!"

Rain sert olmamaya çalışarak kızların kollarını üzerinden çekti ve ağzında birkaç bahane geveledi.

Şimdi telefonu kıracaktı!

"Gitmeliyim. Gitmeliyim."diye tekrarlayarak siteye koştu.

*****


Birileri gelmeden önce öğrenebildiğim kadar çok şey öğrenmem gerekiyordu. Kendi ayaklarımla gitmeye niyetim yoktu.

 21.yüzyıldaydık. Elbette birinden telefon bulabilirdim. Ama amacım Janik'ten bir şeyler öğrenmekti.

Pişman olmadan önce. 

Buna değen bir şeyler öğrenmeliydim.

"Haraç mı?" dedim, kaşlarım çatılırken.

Sıcak KanatlarWhere stories live. Discover now