XL.BÖLÜM

14.8K 881 139
                                    

İşte yine başlıyordu.

Cern, sandalyeye bağlı adamın etrafında yavaş bir tura başladı.

"O eğitim fonu. Neden bunu istiyorsunuz?"dedi adam,derin ve aceleci nefeslerinin arasından.

"Evet,eğitim fonu. Bağış yapan bir tek sen değilsin,Ronald. Bu konuda anlaşalım."

"O bursla iki yüz elli öğrenci okutuluyor."

Cern konuşmadan sıkılmış bir edayla bir iç geçirdi ve Ronald'ın önünde durdu.

"Küçük kızının adı neydi?"

Adamın öfkeli ama çaresiz gözlerine baktı. Kim bilir içinden neler söylüyordu. Cern,kendisinden iğrenenin sadece O olmadığını bilmesini isterdi.

"Aynı isme mi göndereyim?"dedi adam gözlerini kapatıp.

Daha önce de şirketinin hisselerinden olmuştu.

Cern sinsi bir gülümseme göndererek doğruldu.

"Anlaşmamız gereken başka bir nokta daha var."

Cern, adamın otoparkta bindiği asansörü durdurup binen Janik'i görünce verdiği tepkiyi hatırladı. Büyüyen gözler ve yutkunarak gevşetilen bir kravat.

Bir an içi müthiş bir özür dileme isteğiyle doldu. Ve koruma. Bu genç adamı ve ailesini korumak istiyordu.

Sinsice etrafı süzen Angelica'yla göz göze gelince kendini toparladı. Şimdi sarsılma zamanı değildi.

"Fonu bize devret."

Ronald'ın kaşları çatıldı.

"Bunu yapamam. Üç ay?"dedi kendinden emin olmayan bir sesle.

"Üç ay mı?"dedi Cern gülerek.

Tek kaşı havaya kalkmıştı.

"Altı."

"Fonu bize devret."

Cern hepsini tane tane tekrarladı.

"Yapamam."

Karşı gelmeye çalışsa da Cern, adamın düşen omuzlarının farkındaydı.

"Pekala."dedi umursamaz görünmeye çalışarak.

"Şehrin uzak bir köşesinde fabrikalarından biri var. Büyük bir tane."diye söze başladı.

"Kaçak yok,makineler sağlam,sızıntı yok, bakım yeni yapılmış vesaire vesaire."
Cern elini havada bir şey kovalarmış gibi salladı.
"Ama birden fabrika alev alıyor."

Dudağını büküp Ronald'a döndü.

"Yangının nedeni bilinmiyor."

Ronald başını çaresizce iki yana salladı.

"Bir yıl."

Cern, adamın duruşuna hayran kalsa da onu taktir edemeyecekti. Bir köşede kendisini izleyen Kevin'e seslendi.

"Kevin, Jason'a haber ver."

Kevin elinde hazır beklettiği telefonu tuşlamaya başladı.

"Dur!"diye bağıran Ronald sandalyede ileri atıldı. Ya da çalıştı.

Cern şimdi çenesindeki çürümeyi daha net görebiliyordu. Janik'in eli ağır olmalıydı.

"Iki yüz elli öğrenci mi yoksa yüz otuz işçin mi?"diye soru yöneltti, Cern. "Tabi çıkan masrafı saymazsak."

Ronald sessiz kaldı.

Kevin birkaç tuşa daha bastı.

"Bunu yapmayın."

Sıcak KanatlarWhere stories live. Discover now