IX*

26K 1.9K 164
                                    


  

Neil slikon gibi kokan küçük dükkana girdiğinde evde olmadığı için içten içe seviniyordu. Belki yolda biraz oyalanıp Ace'ı eve daha geç götürmeliydi.

Üstündeki yağmur damlalarından eliyle silkeleyerek kurtulmaya çalıştı.

Ya da işi olduğunu söyleyip kendisi sıvışabilirdi.

Rain ve Ace çatışmasının ortasında kalmayı hiç istemiyordu.

Robotları incelemek için eksik birkaç malzemesi vardı.

Askıdaki elektrik bandına bakarken bir an düşündü.

Bıkkınca nefesini verdi ve başını iki yana salladı.

Kurt kesin ortalığı karıştırırdı.

Hiçbir yere gitmese iyi olacaktı.

Dükkan kapanmadan alacaklarını almak için acele ediyordu. Bir an önce çalışmaya başlamak istiyordu.

Neydi bu şeyler?

Bir tek gördükleri model mi vardı? Yoksa daha fark etmedikleri çok şey mi vardı?

Sadece insan görünümündeler miydi?

Neil daha bunun gibi bir sürü soruyla boğuşurken biri omzunu tuttu.

Başta çalışan olduğunu sandı. Ama değildi.

"Ne olduğunuzu biliyorum."

****

Rain duyduğu seslerle hafifçe gözlerini araladı. Doğrulup camekana baktı. Hiç kimse yoktu.

Daha dikkatli baktığında küçük taşların cama çarptığını fark etti.

Neil?

Anlam veremeden çatık kaşlarla başka bir şey bekledi.

Sonra uyku mahmuru soluna döndü. Kucağında uyuduğu kızın yana düşmüş başıyla karşılaştı. Birkaç buklesi omuzlarını sarmış gözleri bir daha açılmak istemiyormuş gibi sımsıkı kapanmıştı.

Ona adını sormadığını anımsadı. Ama bir yanı bunun olmaması gerektiğini düşünüyordu.

Sanki hakkında daha fazla şey öğrenirse onun bir parçası olacakmış gibi hissediyordu.

Hayatlarına daha çok dahil olacakmış gibi.

Ve Rain hayatlarında başka birine yer vermek istemiyordu.

Dış kapının tıklanmasıyla hemen doğruldu.

Bir.İki.Üç.

Taşlar ritmik şekilde tekrar cama vurduğunda Rain anladı.

Birimden olmayan biri vardı ve bu bir uyarıydı. Aksi halde kapıyı asla çalmazlardı.

Neil'ın ''Bir misafirimiz var.''sesi duyulduğunda çoktan kızı kucaklamış merdivenlere varmıştı.

Kim olabilirdi?

Ancak Neil'ın kızın görünmesini istemediği belliydi.

En yakında olan odaya girdi ve onu yavaşça Neil'in yatağına bıraktı.

Büyük adımlarla tekrar salona döndü.

Karşısında ihtiyar bir adam vardı. Ace ve Neil'ı rahatsız yüzlerle salonda buldu. Kurt ise odasından yeni çıkmış arkasından geliyordu.

Adamın ne yüzü sarkmıştı ne de beli bükülmüştü. Fazlasıyla dinçti.

İfadesiz ama mesafeli olmayan bakışlarla etrafı süzüyordu.

Sıcak KanatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin