LI

8.6K 599 50
                                    

İkisi de kapının yumruklanmasına
uyandığında Rain uykuya dalmamış gibi hemen yataktan fırladı.

Telefonu çalıyordu.

(°°)

"Rain!"diye azarlarcasına fısıldadı Lily.
"Tişörtün."

İkisi de üstlerine bir şey geçirirken kapı hala yumruklanıyordu.

Lily birbirine girmiş saçlarını yatıştırmaya çalışırken şansına bir yere çarpmadan kapıya koştu.
Kapıyı açtığındaysa içini kaplayan korkuyla Enri'nin endişeli yüzüne baktı.

Rain ise balkon kapısının köşesinde bulduğu telefonunu telaşla eline aldı.

Ekrana bakarken kaşları çatıldı. Saatin henüz dört olmasıyla alakası yoktu.

"Cern?"

"Enri?"

Lily ile göz göze geldiğinde ikisi de güzel bir güne uyanmadıklarının farkındaydı.

***

"Kurt-"

  Enri daha ağzını yeni açmıştı ki Rain telefona sarılıp hiçbir şey söylemeden balkondan atlayıp süzüldü.

Arkasını dönmeden önce bana attığı bakışa yetindi. Mavi gözleri endişeyle bakıyordu.

Cern neden onu aramıştı?

"RAİN!"

Enri arkasından balkona koştu ve olan gücüyle bağırdı ancak o çoktan yükselmişti.

"Enri.. Ne oldu? Neden böyle davranıyorsun?"diye sordum ona bir iki adım ilerlerken.

İki yaninda uğursuz bir tablo çizen tüllerim bile bana bir şey anlatmaya çalışıyor gibiydi.

Bazı şeyleri sormadığınızda olanlar hiç yaşanmamış gibi olsaydı.. Ya da birden her şey yoluna girseydi ağzımı açmaz hiçbir şeyi sormazdım.

Enri yavaşça dönüp bana sorumun cevabını verdiğinde bedenimin ayağım arkaya yatan bedenimi desteklemek için bir adım geriledi.

Ağzımdan nefesim kaçarken boş bakışlarım utançla odada gezindi.

"Biz..Enri..Şey..Hemen.."

Etrafta saçlarımı yatıştırmaya çalışıp bilmediğim bir şeyi ararken Enri gelip beni durdurdu.

"Diğerlerinin yanına gidiyoruz "dedim kapıya yöneldiğimde.

Bizim kanatlarımız yoktu.

Enri peşime takıldı ve dolabımdan şaşırdığım bir hızla hırka çekip aldı.

Ardındanda hiç beklemeden beni bileğimden yakaladı ve aşağıya yönlendirdi.

"Dışarı çık anahtarları alıp geliyorum."

Ben dediği gibi hızla kapıya varırken o da salon sehpasında duran araba anahtarını aldı.

Geldiğinde anahtarı bana fırlatıp hemen yolcu tarafına geçti.

"Sürebilecek misin?"

Sorusuyla kendime içsel bir tokat attım ve kendime gelmemi tembihledim.

Kim bilir suratım ne haldeydi.

Arabayı hızla yola soktuğumda böyle araba kullanabildiğimden haberim yoktu.

"Tarif et,Enri."dediğimde sesim hiç olmadığı kadar net ve otoriterdi.

Ellerimin titrememesi için direksiyonu sımsıkı tutarken içimden dualar ediyordum.

"Durumları nasıl? Çok kötü mü?"

Sıcak KanatlarDonde viven las historias. Descúbrelo ahora