Sıcak Kanatlar

X-

Gözlerimi açtığımda kendi odamı göreceğimi düşünüyordum. Hafızamın tazelenmesi gerekti.

Gözlerimi ovuşturdum ve şöyle bir etrafa baktım.

Üstümdeki örtüyü ittim. Dizlerimde hissettiğim yapışkanlığın nedenini görebilmek için kumaşı sıyırdım. Yarabantlarını kimin yapıştırmıştı acaba?

Gülümsedim ve yataktan kayıp yanındaki akvaryuma iyice yaklaştım. Sanki su bulanıklaşıyordu.

Kaşlarımı çatmış köşelerde balık arıyordum ki omzumun üstünde sıcak bir nefesle irkildim.

''Onlar deniz meleği.''dedi Neil.

Ne zamandır buradaydı?!

"Kusura bakma. Burada olduğunu bilmiyordum. Sanırım uyandırdım."

Omuz silktim. Alnımı kaşıyıp tekrar suya baktım.

''Ben hiçbir şey göremiyorum.''dedim.

Gülümsedi.

Eline aldığı küçük pembe yemleri akvaryumun içine bıraktı. Dikkatle eriyen yemleri izledim.

Birkaç saniye sonra şaşkınlıktan buz gibi olan cama yapıştım. Bu şeyler o kadar güzeldi ki... Bedenlerinin arkasındaki küçük kanatlarla suda yüzüyor gibiydiler. Yem yiyen melekler teker teker gözükmeye başlıyordu. Sanki kalpleri neon ışıkla parlıyordu.

''Muhteşem.''diye mırıldandım.

Yem atıp atamayacağımı sorabilmek için Neil'a döndüm.

Başını ellerinin arasına almış az önce kalktığım yatakta oturuyordu.

Kızardığımı hissettim.

''Bu oda senin mi? Kullandığım için özür dilerim.''dedim utanarak.

Yoksa neden gelsin,Lily?

Uzun parmakları hala yüzündeydi.

Beni duymamış gibiydi.

Boğazımı temizledim.

Ne yapmalıydım? Öylece çıkıp gitsem olur muydu?

"Yapabileceğim bir şey var mı?"

Ellerini indirdi ama bana bakmadı.

''Ben...Sadece biraz dinlenmek istiyorum.''dedi.

Hemen doğruldum ve kapıya yöneldim.

Zaten eve dönme vaktim çoktan gelmişti.

''Pekala, seni yalnız bırakayım.''dedim. "Ve teşekkür ederim."

Kapıyı ardımdan kapatmadan önce yatağa uzanışını gördüm.

"Hey!"

Kapının arkasından Neil'ın sesi duyuldu.

Bir şey mi unutmuştum?

Tam dönecektim ki donakaldım.

Büyükbabam salonun ortasındaydı.

Burada ne işi vardı? Burayı nasıl bulmuştu? Saat kaçtı?!

Ace'ın büyükbabama olan bakışları sinirlerime çok dokunmuştu. Sadece görünüşü yüzünden değil, tamamıyla bir tilki gibi sinsiydi. Uzun sarı saçlarından tutarak camekandan attığımı hayal ettim.

Tam ağzımı açıp neler olduğunu soracakken büyükbabam konuşmaya başladı.

Tartışıyorlar mıydı?