VII*

31K 1.8K 274
                                    



Aklın yok mu senin?

Sanırım Rain'in günler önceki sorusuna sessiz bir cevap veriyordum.

Yaslandığım duvardan güç almaya çalışarak elimi kalbimin üstüne koydum ve kumaşı parmaklarımın arasına aldım.

Sanki bu kalp atışlarımı düzene sokabilirmiş gibi.

O mekanik canavarı gördüğümde beynim düşünme yetisini kaybetmişti.

Sokak oldukça kalabalıktı. Neye benzediğini bilmeseydim fark etmem imkansızdı. Tıpkı diğer insanlar gibi.

Elimde değildi. O günden beri yürürken durmadan insanların yüzüne bakıyordum.

Tek tek.

Atlamadan.

Yüzünü göremediğim insanlara çok yaklaşmıyor hatta gerekirse yolumu değştiriyordum.

Birkaç saniye donakalıp yanımdan geçip gitmesini izledim.

O, kırmızı ışıkta bile bekleyen bir makineydi!

Ama her şey boşunaymış.

Uzak durmak için yaptığım her şeyin tersine birden kendimi onun akışına bıraktım.

Tüm hareketlerine şaşırmayı bir kenara bırakıp takip etmeye başladım. Merkeze bana verdikleri alışveriş listesini tamamlamak için inmiştim ama bu akşam güzel bir yemek yenemeyecekti.

Onu defalarca kaybettim ama her seferinde buldum. Kendimdeki azme ben bile şaşırmıştım.

Neredeyse bir saat sonra sahile inen yolda duraksadığında kendimi duvara yapıştırdım.

Soğukluğundan sırtım ürperdi.

Diğeriyle tıpatıp aynıydı! Uzun ve sıskaydı. Üç numara saçlarından spor ayakkabısına kadar insandı.

Bu nasıl tasarlanabilirdi?

Eğer gözlerini kapatsaydı...

Aşağı doğru kaydım ve başımı uzattım. Bir şekilde Rainler'e ulaşabilmeyi diledim.

Onları buraya çağırmayı ve şu şeyi yok etmelerini istedim.

İnsanlara saldırabilir miydi? Neler yapabilirdi? Şimdi sokakta yoluna biri çıksa ne olurdu? Kalabalıkta nasıl bu kadar iyi hareket ediyordu?

Sonra şekilsiz asfalta boş boş bakıp düşündüm.

Ben ne yapıyordum?

Birisi bana böyle bir şeyin var olduğunu ve akşamın bilmem kaçında peşine takılacağımı söyleseydi kahkahayı basardım.

Ve tek bir cevabım olurdu: Hadi oradan.

Şimdi ise soğuk terler döküyordum.

Biraz daha geriye çekildim. Orada öylece dikiliyordu.

Bir şey mi bekliyordu?

Var olmasının...Var edilmesinin amacı neydi?

O gün olduğu gibi Rain'in çıkıp günü kurtarması o an için benim tek beklentimdi.

Sonra en az sırtımı dayadığım zemin kadar taş kesildim. Soğuk soğuk çarpan rüzgarın hiç yardımı dokunmuyordu.

Arkamdan gelen sesin bir kediye ait olması için yukarıdakine yalvardım.

Veya bir köpek... Hırlayan köpekti, öyle değil mi?

İhtiyacım olmasa nefes almazdım. Çünkü ses çıkıyordu.

Sıcak KanatlarWhere stories live. Discover now