XXIII*

17.9K 1.2K 209
                                    


Aşağıdan gelen seslerle uykudan sıyrılıp hafızamın olanları bana tekrar yaşatmasına izin verdim. Kendime söylenerek yataktan kalktım.

Adım atmamla bastığım şeyle inledim ve hızla yere döndüm. Sinirlendiğim sırt çantama bir tekme daha attım. Elbette canım tekrar yanmıştı.

Eğilip küçük cebi açtım ve dün gece ıslandığına emin olduğum telefonumu çıkardım.

Kalan yüzde yirmi ikilik şarjımı görünce yılbaşı indirim çeki kazanmış gibi sevindim. Ama sonrasında beni karşılayan yirmi altı çevapsız arama ve otuz beş mesaj suratımı asmaya yetti.

Elveda minik Robert J. Dikiz aynalarını bile özleyeceğim.

Esnememi engellemeye çalışırken mesajlarıma girdim ve kendimi bununla meşgul ediyormuşum izlenimi verdiğimi umut ederek aşağı indim.

Kahkaha seslerinin ardından elinde tabaklarla geçen Camilla'yı görünce kendimi bir şok dalgasına daha kaptırdım.

Ona gözlerini kırpıştırarak baktıktan sonra donup kaldığım merdivenlerden indim ve kafamı duvarın arkasından uzattım.

Salondaki geniş masanın üstünü tamamen meyveler kaplıyordu. Onların hepsini nereden bulduklarını düşündüm. Bazılarının mevsimi bile değildi. Kurt'ün denge hakkında söylediklerini anımsadım.

Neil, ağzına bir çilek daha atarken diğerleriyle birlikte kahkaha attı ve öksürmeye başladı.

Onların gülmesine, kahkaha atmasına ve bu kadar sıradan gençler gibi görünmeyelerine alışkın değildim.

''Beni deli ediyor.''

Kurt yanımdan büyük adımlarıyla salona geçerken söyleniyordu. Beni ya görmemezlikten gelmişti ya da gerçekten sinirliydi.

Artık orada durmamam gerektiğini düşündüm ve duvarın arkasından çıkıp birkaç minik adım attım.

Hepsi Kurt'ten sonra bana döndüklerinde bakışlarım direk Rain'i buldu.

''Günaydın.''

Aramızda gizli bir şey varmış gibi arsızca gülümsemesi yanaklarımı kızartmıştı. Dün gece olanları düşününce utançla bakışlarımı ondan kaçırdım.

Rain beni yatağına yatırdığında ona gözlerimi kocaman açmış ve yatakta geri kaçmıştım. Ardından bunu yapmak istemediğimi söylemiştim. Yani benim düşündüğüm şeyi.

Kendime içimden gözlerimi devirdim.

'Ben bunu hayal ederken sen kendi ayaklarınla geldim.'lafından sonra size odasına götürseydi, siz ne düşünürdünüz?

Rain ise bir süre kaşlarını çatıp ban üsttün öylece baktı. Neyi kastettiğimi anladığında şuan yüzünde duran sırıtışını takınmış ve hayallerimizin farklı olduğunu söylemişti.

Ben baştan aşağı kızarırken onun bundan zevk aldığına emindim.Ve yine yanında uyuyakaldığımda artık buna alışmaya başladığımı düşünmüştüm.

Sanırım sadece onlar değil, ben de onların yanında daha rahat uykuya dalıyordum ve daha dinç uyanıyordum. Uykuya dalmadan önce auralar ve çember gibi şeyler söylediğini anımsar gibiydim.

Masanın yanında öylece durdum. Camilla odaya tekrar girdiğinde bir an göz göze geldik. Alt dudağını ısırıp bakışlarını kaçırdı.

Kurt onu görünce gözlerini devirdi. Ace bu hareketine kıkırdadı ve uzanıp onun siyah saçlarını karıştırdı.

Camilla'ya attığı soğuk bakışları ise gözümden kaçmıştı. Bir süre önce o bakışların hedefi bendim.

Sıcak KanatlarWhere stories live. Discover now