Ceza, ödülün yokluğu değildi.
Ödül ve ceza iç içe, bir bütün olarak dünyaya geldi.
Ödül cezaya, ceza da ödüle dönüşemez miydi?
Tanrı, Toprak'ın isteğini kabul edip Hava ve Su'yu affetmişti.
Ama her şeyin bir bedeli vardı.
İstediği tebaayı koruyamamıştı.
Toprak tembelliği yüzünden cezalandırıldı.
Tanrı'nın bir sonraki hükmüne kadar ağaç kökleri ve kayalar onu kendine hapsetti. Bir daha hareket edemedi.
Şimdi küçük kardeşleri, yaratıkları, hepsi bir olup ona ceza mı verecekti?
Bu nankörlük müydü?
Olsundu, Toprak onlara kızmadı.
Toprak kimseye kızmadı.
Anladı.
Onları da anladı, sonrakileri de.
Cezalandırılan kim varsa yanında olacaktı.
Canıyla, nefesiyle cezalandırılan kim varsa kucağına aldı.
Ölen, kayarak tenine çarpan Hava insanları dahil.
Toprak kimseye kin beslemedi.
*************
Doğa Dengesi (Ölüm Şarkısı)
Soluduğum havayla,
Uyuduğum toprakla,
Arındığım suyla,
Yaktığım ateşle,
Tekrar bir et bizi.
Doğa Ana,
Doğa Baba,
Gökyüzünün rüzgarı,
Okyanusun tohumu,
Güneşin ışığı,
Gövdenin kökü,
Yoklukta kaybolmadan
Tekrar kabul et bizi.
Doğa Ana,
Doğa Baba,
Al yüce kollarına,
Huzurunda yitenleri,
Yeminin bedelini,
Kucakla ruhlarını,
Yoklukta kaybolmadan,
Tekrar bir et bizi.
YOU ARE READING
Sıcak Kanatlar
Science FictionLily bir akşam tuhaf bir saldırıya uğrar. Daha da tuhaf olanı, davetsiz misafirler ne yazık ki peşini kolayca bırakmaz. Ancak peşinde olmalarının nedeni sadece gizli kalmak istemeleri midir? Tuhaf bir yabancının akımına kapılıp onların dünyasına adı...