4- Kayıp Misafir

232 204 0
                                    

Kanayan ruhun ıstırabı...

Silemediğim ne çok şey var hayatımda. Acılarım... Hayal kırıklıklarım... Üzüntülerim... Kalın bir defteri dolduran bu duygularımdan istemediklerimi silgimle silemedim. Kazınıp kaldılar hayat kitabımda. Ama geri dönüş yapıp baktığımda onlara en büyük darbelerin onlardan biri olduğunu anlıyorum. Sadece unutmayı seçersem bu yarınımda var olmaz ona bir gölge olmayacağı için hata yapmaktan korkmayacağım. Gölgeleri hayatımdan uzaklaştırmayı amaç bildim. Ve bu amaç fazlasıyla meşakkatliydi.

Hayatımda yeri olmayan çok şey var. Ama bunlar benim iznim dahilinde olmadan hayatıma sızıp etrafımı kuşatıyor.. Ve ben sadece seyircisi oluyorum bu kuşatmanın. Korku etrafımı sarmışken ben sessiz kalarak hala ne yapmam gerekiyor onu düşünüyordum.  Süreyya hanım konuşmasından sonra sessiz kalmıştı ben ise hala kararsızdım. Eninde sonunda zaten kapıyı açmasam  zorla kapıyı açacağını düşünüyordum. Bazı şeyler zamanı beklerdi. Ben ise açmasam ya da açsam ne kaybederdim ki.

Kapının kilidini açıp yavaşça açtım. Bedenimi kapıdan bir adım uzaklaştırdım. İlk bakış açıma Mera girmişti. Süreyya hanım onun bir adım gerisinde duruyordu. Ve Süreyya hanımın birkaç adım uzağındaki iki asker. Kapı tamamen açılmış ve hepsini net bir şekilde görebiliyordum. Kapıdan dışarı çıkıp Mera 'nın karşısında yerimi aldım. Üzgündü. İstemeye istemeye benim burada olduğumu söylediğini biliyordum. Ona kırgın değildim. Çünkü bana ihanet ettiğini düşünmüyordum. Bakışlarımı ona çevirdim ve dudaklarımı aralayıp konuştum.

Sorun yok üzme kendini.” dedim kısık sesle sadece onun duyabileceği ses tonuyla. Mera nın yanından geçip Süreyya hanımın karşısında yerimi aldıktan sonra düşüncelerimi dile getirdim.

“Şimdi ne olacak bunu öğrenebilir miyim Süreyya hanım ?” dedim kollarımı göğsümün önünde bağlayarak. Ellerini kollarıma yerleştirip konuştu.

“Her şeyi anlatacağım anlatacaksın. Ve cevapsız kalan sorular cevaplanacak. Öncelikle kuleye geri dönelim. Odamda sen ve ben her şeyi konuşarak çözüme kavuşturacağız Emira.” dedikten sonra elleriyle yürümem için işaret verdi. Ona uyarak  bedenimi komutlandırdım. Önümüzde duran askerler bize yol verip önümüzden çekildiler. Süreyya hanımla kuleye doğru yürürken arkamızdan sadece askerler tek geliyordu. Yürümeyi bıraktım ve başımı arkaya çevirdim ve Mera ‘ya baktım. Mera evinin önünde bize bakıyordu. Başımı önüme çevirerek yürümeye devam ettim. Süreyya hanım da bana eşlik etti.

Bakalım ne olacaktı.
Arka kapıdan kulenin içerisine girdikten sonra uzun koridorda yürümeye başladık sessizce. Askerler artık bize eşlik etmiyordu. Sola doğru koridordan saptıktan sonra karşımızda duran merdivenlere doğru ilerledik. Merdivenlerin başına geldiğimizde yavaşça basamakları çıkmaya başladık.

Her basmak çıkışımda yaşadığım gerginlik ve korku beni soğuk soğuk terletiyordu. Avuçlarım şimdiden buz kesmişti. Sonunda merdivenleri çıkmayı bitirmiş ve çıktığımız onca kapı bulunan koridorda yürümeye devam ettik. Süreyya hanım benden birkaç adım öndeydi. Aniden sağa dönerek önünde durduğu kapıyı açtı. Kapıyı açıp bana doğru döndü.

ÖLÜMÜN MELODİSİ *Varta *Where stories live. Discover now