24 - Yaşam Çığlıkları

74 51 0
                                    

Zihnimde durdurulamayan büyük bir çığlık nidası var. 

Satırlarda ölüm kanıtlarım kazıldı; Ruhumdan akan kanla. Kül oldu zihnim. Külleri savruldu etrafa. Dağıldı. Bir araya gelmemek için. Kayboldu. Bir daha aynı şeye maruz kalmamak için. Ve sustu her şey dile getirmemek için acısını.

Acının ruhuma vurduğu darbelerin ayak sesleri zihnimde çalıp duruyor. Çok gürültü, çok karmaşık. Ve çok kayıp. Ruhu kayıp, bir gezgin gibi ait olduğu yeri arıyor. Ama bu arayış uzun sürecek. Çünkü rotasını kaybetti bulması zaman alacak. Ruhların çığlığına kulak verin gerçekleri onlar söyler, bedenler saklar gizler. Açığa çıkmasını istemez. Her şeyi böyle istediği gibi.

Ben artık bedenime hapsolmuş ruhumu taşıyamıyorum. Özgürlüğü istiyordu ama bedenim onu hapsetmek için inatçıydı. Ve ikisi bir arada bulunmamak için savaş veriyordu. Çığlıklar ve darbelerle..

Birbirine düşman olan iki taraf ruh ve beden. Ama bir amaç için bir arada bulunan, birbirlerinden kopmak için an kollayan. Biri gidecek geriye kalan ise gidenle beraber yok olacaktı. Bir arada bulunmak istemeyen ama bulunmazsa da yok olacak iki taraf. Ya birbirlerine yardım edecektiler. Ya da birbirlerinden ayırılıp ölümlerini sağlayacaktılar. Her türlüsü acı veren her türlüsü birbirine iyi gelmeyen şartlar. Sonsuza kadar yok olmak mı sonu olacaktı ya da sona kadar bir olmak mı? Sonları nasıl olacaktı? Ruh ve bedenin.

Yaralı ruhum bu yaşadığım hayattan çok acı darbeler aldı. Ve almaya da devam ediyor. Edecektir de. Sınanması bu yönde çünkü. Yıkılmak üzere olsa bile ayakta kalmak için mücadeleler verecekti. Taki tam anlamıyla yok olacağını anladığı anda.

Benim savaşım her daim benle oldu. Her zaman her saniye... Hiçbir zaman kimseyle bir savaşım olmadı. Bunu istemedim şu ana kadar ama şimdi tek bir savaşım vardı. O da Esila 'yla ve Esila' yla olacak savaşın sonuçlarını düşünmeden onu alt edeceğim. Acı mı verecek? Umurumda değil. Ölüme mi sürükleyecek? Buda umurumda değil. Tek istediğim onun yıkılışını görmek.
Ve Esila 'nın karşılaşacağı savaş yaptıkları ve yapacaklarının bedeli olacak. Ve bu bedel ibret olacak herkese. Ona ve onlara.

Kör kaldığım gerçekler bir günah gibi açığa çıkıyor. Her çıkış yeni şeylerin bedeli oluyor. Ve her günah bir diğerine göre daha büyük bir yıkım getiriyor. Her yıkım biraz daha ölüme yaklaştığımı gösteriyor. Ölümden korkmuyorum sadece zihnimde olanları yapmadan ölmek istemiyorum. Önce planlarım gerçekleştirilmeli daha sonra ölebilirim. Bu önem arz etmiyor benim için.

Zihnim bir boşluğun pençesiyle boğuşuyordu. Zihnim birçok etkenin hükmü altındaydı. Farkındaydım ama çıkış kapısına ulaşamadım ne yaparsam yapayım.

En son yerin içine çakılırken gerisini hatırlamıyordum. Şimdi ise yerde boylu boyunca uzanıyordum tekrar. Gözlerim etrafı yoklayınca bulunduğum yerde birçok aynalar gördüm. Hemde sayamayacak kadar çoktu. Neden aynalarla dolu bir yerdeyim? Etrafta loş bir ortam vardı. Benden başka herhangi bir kişiye rastlamadım. Olduğum yerde öylece aynalara baktım. Biraz ilerde olan aynada bir görüntü belirince ona doğru ilerledim.

Aynanın karşısına geçip görüntüyü izleyince aynadaki yansımada Victoria ' gördüm. Odasında uyuyordu. Elimi kaldırıp aynaya dokundurdum. Elim pürüzsüz soğuk yüzeye dokundu. Victoria uyuyordu. Ama sonradan bir şeyler oldu odası karanlığın hükmü altına girdi. Ve etrafını siyah dumanlar kapladı. Zar zor Victoria' nın uyuyan bedenini görebiliyordum. Sonraysa bu karanlık dumanlar içerisinde bir şey belirdi ve Victoria 'ya doğru yaklaştı. Yaklaşınca anında bedenimi bir korku kapladı. Ne yapacaktı bu varlık Victoria' ya?

ÖLÜMÜN MELODİSİ *Varta *Where stories live. Discover now