44 - Patlama Senfonisi

44 14 0
                                    

Biz onunla tamamlanamamıştık. Biz onunla parçalara bölünmüştük. Hiç birleşmeyecek şekilde .


Sesler yoktu. İzler silikti. Hisler yoktu. Rüyalar renksiz ve acılıydı. Düşünceler ıstırapla çürümüş ve intiharı düşlemişti. Ruh bir boşluğun kurak topraklarına sızmıştı. Varlığın tükendiği yaşamda ölümden kaçışlar mevcuttu. Bedene misafir olunan ruhlar , göğüs kafeslerinde acı dolu iniltilerle kaçışları planlamaktaydı. Bir çığlık her şeyin bir sebebi olmuş ve her dengeyi yakıp geçmişti.

Düzen değişmiş, kurallar yıkılmıştı. Hayat yeniden şekilenmişti. Düzen bir hayatın en büyük darbesiyle zihinleri işgal etmişti. Geçmiş aslında geleceğin ta kendisi olmuştu. Bir hayat bin hayatı kendine katmış, kendi yollarının çıkışlarını o yollarla bir kılmıştı. Ve tüm yaşamlar bir hatanın bedelini ödemekle cezalandırılmıştı. Bir ceza her şeyi tepetaklak etmekle yetinmişti. Düğüm haline gelmiş zihinler bir darbeye kopukluğu yaşayarak anıların çoğunu yitirmişti.

Bir can bin cana kıymış, onu kendiyle lanetlemişti. Bir can, bin cana öfke kusmuştu. Bir can yaşadıklarını kabullenmemiş ve bunun için kaosa çıkan yolları insanların yollarına sunmuş, zihinleri ele geçirerek istediği şeyleri yaptırmayı amaçlamıştı.
Aslında her şeyin sorumlusu o candı ama o bunu tüm canların hatası olduğunu sanarak böyle bir düşünceyle asırlar boyu yaşamıştı.

O can ölü ruhtan başkası değildi. O bin candan bir tanesi burada yaşayanlardan biriydi. Bendim... Kulede bulunanlar... Ve diğer her krallıkta yaşayanlar...

Ağrıyan şakaklarımı sıvazladım. Artık uykusuzluk kendini iyiden iyiye belli ediyordu. Daha fazla ayakta kalırsam düşüp bayılmam kaçınılmazdı. Ve her ne kadar yorgun uykusuz olsamda, yatağa girdiğim anda uykularım beni terk ediyor, düşüncelerin varlığıyla karşı karşıya kalıyordum.

Belki de yaşarken ölmüştüm. Bundandı huzur bulamayışım.
Bundandı hissizliğim, ifadesizliğim, yorgunluğum, umutsuzluğum ve kaçışlarım.

Ölüm aslında hep bizimle beraber ama biz bunun farkına varamayacak kadar kör ve umursamaz insanlarız.

Parmaklarımın arasında duran kalemi masaya bırakıp bakışlarımı karşımda olan boş duvara sabitledim. Bu boş duvardan farkım yoktu. Sadece bedenen yaşayan bir insana dönüştüm zamanla. Birden aklıma gelen, zihnime düşen isimle tüylerim diken diken oldu. Unutamamak en büyük cezaydı bu hayatta. Ve bu cezanın sonu asla gelmiyor.

Ahrar 'la yaşadıklarımızın sonsuz bir ana kadar süreceğini sandım. Ama sadece bir acı dolu bir anı olarak zihnimde kaldı. Ve bu çoğu şeyin başlangıcını başlattı. Bir girişimin ilk temelini atmamı sağladı. Hiç tereddüt etmemem gerektiğini bana bizzat yaşatıp, karar verditti. Aslında belki de içimde biriktirip durmam hataydı. Çünkü ona kan kusup, her yaşadığım duygunun izlerini kendimden söküp atmam lazımdı. Ve bunu yapmak ve yapmamak arasında kalmıştım. Bu en çok diğer tarafımı törpüleyen sebepti. Çünkü "Susma!" diyordu zihnim.

ÖLÜMÜN MELODİSİ *Varta *Where stories live. Discover now