21- Ayna Arkası

111 67 0
                                    

『  Sızlayan ruhların kanayan laneti... 』

Artık hiçbir şey özünü koruyamıyordu. Her özün derinliklerinde bir nefretin izi bir acının kalıntısı vardı. Sevgiye ait izlerse yavaşça varlığını kaybediyordu. Acı yayıldıkça yayılıyor etrafa, kendinden başka bir izin varlığını kabullenmiyordu.

Ruhumda var olan izlerin ise sebebi o izleri kabullenmemi sağlıyordu. Bazen kabulleniş en büyük yenilgidir. Ve sen o yenilgiyi yenilgi olarak kabullenmezsin. Başka bir neden olarak görürsün.

Zihnimin çatlaklarından sızan acının külleri yaşadıklarımı ruhuma aktarıyor. Gören yok. Hisseden yok. Ama bilen var. Susan var.

Her yaşadığım şeyi bir not alırcasına zihnime aktarıyorum bir belleğe aktarır gibi. Sebebi unutmamak için. Sebebi hatırlamak için. Sebebi unutturmamak için.

Sebebi acıyı taze tutmak için....

Şimdi olduğum durumu yadırgıyordum. Gerçekten bu kadını bu kuleye mi davet etmiştiler. Hemde bana sormadan. Aslında zaten bana pek bir şey sorulmuyor. Ya ciddiye almadıkları için ya da onları umursamadığım için. Ama bunu da sağlayacağım sırası geldiğinde. Çünkü önceliğim şu an bu değil ama not listeme ekledim. Sırası geldiğinde herkese neyi nasıl yapmaları gerektiğini bizzat söylemek yerine göstereceğim.

Ve bunu zevkle yapacağım. Zara 'yı beklemediğim için şaşırmıştım. Anında kendimi topladım ve Süreyya hanıma söyleyeceğim şeyleri tek başımıza olduğumuz bir anda söylemeyi kendime not ettim. Bugün de her şeyi not edesim var! Zara' ya doğru ilerleyip tam karşısına geçip onu sanki çok sevdiğim bir misafirmiş gibi karşıladım.

"Sizi burada görmek ne güzel Zara hanım." diye sahte bir sevecenlikle konuştum. Onun burada olmasından hoşnutsuzluğumu anında sezdi ve bana doğru bir adım atıp elini omzuma yerleştirip başını hafifçe bana doğru eğip iğneleyici bir şekilde konuştu.

"Ah küçük kız son ziyaretinden sonra bende seni gördüğüme sevindim. Ah ziyaretin derken usulsüz bir şekilde gelişini bahsediyorum." dedi dişlerini göstere göstere gülerken sahte bir şekilde.

"Ah hatırladım hani o gün doğum gününüzde üzerinize doğum günü pastanızın devrildiği günü söylüyor olmasınız. Huyum kurusun bazı anları güzelleştirdiğim gibi o günü mahvetme gibi kötü bir özelliğim de var. Sizin şansınıza da mahvetme anıma denk gelmişsiniz. Bu elimde değil inanın ki anında geliştiğinden müdahale de edemiyorum o anlarda. "diyerek masum kız rolüne büründüm.
Ama bakışlarımda gördüğü eğlenen ifadeyle anında burnundan sesli bir şekilde soludu. Ama durmadım ve saldırıya devam ettim.

" Ah sizi daha fazla bekletmeyeyim malum uzun bir yoldan geldiniz. Eee yaş bir yerden sonra ilerleyince anında ufak bir şey bile insanı inanılmaz yoruyor. İçeriye geçin ve sizin için ayrılmış odanızda istirahat edin." dedikten sonra bir adım geriye çekilip onun ilerlemesini bekledim. Son cümlemin dozajı yüksek olduğundan saldırıya geçemedi ve anında o yüksek darbeyi sadece göğüslemekle yetindi. Bozulmuş bir suratla yanında olan çalışanlarıyla kulenin içerisine doğru ilerledi. O giderken arkasından ona sadece göz devirdim. Neyse birkaç gün biraz eğlenirdim. Katlanırım bu süre içerisinde ona.

ÖLÜMÜN MELODİSİ *Varta *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin