45 - Koma Uykusu

38 13 0
                                    

Kırılmış bir insan bir daha kırılmaz. Acı çeken bir insan daha fazlasıyla karşı karşıya kalmaz. Ve ölen biri ruh bir daha öldürülemez.


Hiç aslında hayat ; bir varsın bir yoksun. Bir görünür bir kaybolursun.
Hiç aslında hisler ; bir anda belirir bir anda yok olarak uzaklaşır senden. Boşluğa takılır orada hayat bulursun .
Hiç aslında insanlar ;yüzlerine taktıkları maskelerle seni avlarlar. Sende ağa takılarak kapana kısılırsın.
Hiç aslında evren ;her şey belirli bir süre için var olmuş ve o sürenin sonuna geldiğin anda o evrenle yok olacaksın. Ve hiç var olmamış gibi kendinden bile haberdar olmayacaksın belki.

Her gece yıldızlara bakarak neyin farkına vardım biliyor musunuz ? Herkes karanlık, herkes karanlıkta ama tek bir şey bunun kurtuluşunu sağlar ; irade. Bu ise kimsede bulunmaz öyle aramak ve bulmak lazım zihninde, bedeninde ve kalbinde. Uzun bir uğraş gibi duruyor olabilir ama değil. Kişi kendine odaklanmalı ardından bunun sonuna çıkan yola saparak istediğine ulaşmalı kişi. Ve sonunda istediğini nasıl elde edeceğini planlamalı. Ve sonu onun hayallerine çıkan huzurlu bir yol olacaktır.

Çoktan ruhum göğüs kafesi boşluğumda can vermiş. Ondan kalan izleri görmemişim çoktan benden ayrılığını sezememişim. Varlığının bende daima kalıcı olacağını düşünmüşüm. Ama yanılmışım. Çünkü hiçbir şey sizde sonsuza kadar kalamaz. Gider ipi kopmuş bir uçurtma misali. Beden ölür, ruh terk eder onu ve kendi ait olduğu yere yolculuğu başlar. Bu yolculuk çok kısa sürelidir.

Beden özgürlüğünü dünya ile sınırlandırırken, ruhun özgürlüğü sınırsız bir zamandadır. Her yer ona aittir aslında. Her yeri kendine ait kılabilir. Biz düşüncelerimizde kendimizi bir yere ait hissettirirken, ruh bunun tam tersini yapar. Ait olduğu yere gider çünkü bilir ki orası gerçek ve ona ait. Beden sadece bir mekana sığdırmaya çalışır kendini. Orada kalmaya ve son olmaya bakar. Ama bu yanlış. Özgürlük ve isteklerine göre yaşamak bu değil ki. Özgürlük aslında bir yerde değil her yerde olmasıyla gerçekleşir. Kendini bir yerde şartlandırmadan hayatını devam ettirmekle başlar.

Herkesin ölüm melodisi farklıdır. Aynı ölüm saatinin farklı oluşu gibi. Ölümünün ona ait oluşu gibi. Ruhun özgür oluşu gibi. Onu terk edişi gibi. Herkes ölür ama nasıl öldüğü farklıdır. Asıl önemli olan da budur. Çünkü o an hissedilen şeyler diğer kişilerin yaşadığı şeylerin benzeri değil ondan farklı oluşudur. Hislerdir çünkü insanları birbirinden ayıran, farklı kılan. Çünkü herkes aynı şeyleri hissetmez. Düşünceleri farklıdır. Hisleri farklıdır. Görüşleri ve sözleri farklıdır.

Bir şiiri düşünün her okuduğunuz anda aynı şeyleri mi hissedersiniz? Yoksa her okuyuşta yeni duygularla karşı karşıya mı kalırsınız? Ben söyleyeyim hayır her harf her kelime her cümle her satır her mısra size yeni duyguların kapısını açıp sizi orada misafir eder. Ve bu da aynı şeyin aslında ne kadar farklı şeyler sizde uyandırdığını anlamanızı sağlar.

Zemin çatlıyor. Dayanıklılığı yok oluyor. Yerden yükselen çıtırdamalar zihnime kazınıp, yankı oluşturuyor.
Bu çıtırdamalarının çatlama seslerinin zihnimde devrilen çoğu anımı yok ettiğini hissediyorum. Sesler hisleri yutuyor. Sesler acıları açığa çıkarıyor. Sesler düşünceleri değişme sürüklüyor.

ÖLÜMÜN MELODİSİ *Varta *Where stories live. Discover now