6.BÖLÜM

53.8K 4.4K 2.2K
                                    

Bardaktan boşalırcasına yağan yağmura aldırış etmeden adımlarımı hızlandırdım.

Servet'in eve henüz gelmemiş olmasını diledim Allah'tan. Defalarca kez kesik kesik çıkan sesimi kontrol ederek,"Allah'ım inşallah gelmemiştir. İnşallah bir yerde yine sızıp kalmıştır ya da bir arabanın altında kalıp gebermiştir" diyerek dualar ettim.

Eğer benden önce eve gelmişse ve evde olmadığımı görmüşse, eve girer girmez ilk olarak saçlarımdan tutarak beni banyoya götürür. Bedenimi suyun altına savurup bitkin düşene kadar kemeriyle canımı çıkarırdı.

Düşüncelerim korkumu arttırıyor, artan korkum kalp ritmimi hızlandırıyordu. Sokağın sonunda nihayet evi görmüştüm,derin bir oh çekecektim ve bahçe kapısından içeri girdim. Işıkların yandığını görmem korkumu iki katına çıkardı. Kahretsin gelmiş!

Hissettiğim tarifsiz korkuyu dizginlemeye çalışarak üç basamaklı merdivenden çıkarak kapının önünde durdum. Ellerimin titremesine aldırış etmeden çantamdaki anahtarı çıkarıp kapıyı açmaya çalıştım. Ancak anahtar bir türlü yuvasına girmiyordu. Acaba yanlış anahtar mı diyerek çantama baktım ama çantam da başka anahtar da yoktu.

Hava kararmıştı ve anahtar deliğini tam göremiyordum. Telefonumu da kapattığım için ışığından faydalanamıyordum. İlk iş olarak telefonumu açmak için düğmesine bastım. Işığı yardımıyla kapıyı daha rahat açabilirdim. Telefonum açılınca tekrar bir hamle yapıp anahtarı yuvasına doğru bastırsam da bir türlü girmiyordu.

Tam bu esna da içeriden gelen seslerle afalladım. Eve misafir mi geldi acaba?

Bir kadın sesi duyunca istemsizce kaşlarım çatıldı. Adi herif evde yokum diye eve kadın mı atmış yine? Daha önce de ben evde yokken eve kadınlarla geliyor alkol alıp eğleniyordu.

Bir anda kapının açılmasıyla geriye doğru bir adım attım. Tanımadığım bir adam ve bir kadın bana bakıyordu. Kadın elimdeki anahtara bakıp, "Hanımefendi siz kapıyı mı zorluyorsunuz?" diye sordu kaşlarını çatarak.

Bunlar kimdi ve benim evim de ne işleri vardı?

Elimdeki anahtarı kadına gösterdim ve, "Evimin kapısını açmaya çalışıyorum, siz de kimsiniz?" diye sordum. Bu ikisi her kimse ortada tuhaf bir durum varmış gibi bana bakıyordu."Asıl siz kimsiniz hanımefendi burası bizim evimiz, kapıyı neden zorluyorsunuz?"diyen adama döndüm.

"Kapıyı zorluyorum çünkü anahtar bir türlü yuvasına girmi..." Bekle! Burası bizim evimiz mi dedi bu adam?

"Bir yanlışlık olmalı bu ev eşim ve bana ait" diyerek içeri girmek için bir hamle yaptım. Bir adımımı eşikten ileri atmıştım ki kadın omzumdan iterek geri çıkardı beni. İkinci bir hamle yaparak kadını göğsünden iterek içeri girmeyi başardım. "Servet! Servet neredesin?"

Başımın belası kocam evde parti falan mı yapıyor. Eve üç kuruş para getirmek için akşama kadar canım çıkıyor, bu faydasız benden aldığı paralarla âlem mi yapıyor?

Kadın ve adam şaşkınlıkla birbirlerine bakmaya başladılar. "Ayakkabılarıyla içeri girdi" diye cırlayan kadına cevabım gecikmedi. "Ev benim değil mi istediğim gibi girerim." Kendi evime nasıl gireceğimi kimseye soracak değilim. Evin odalarını gezmeye devam ettim. "Allah'ın cezası Servet neredesin?"

Az önce kapıda yüzüme aval aval bakan adam kolumdan tutup beni kendine çevirdi. "Derhal evimi terk edin yoksa polis çağıracağım!"

Çıldırmak üzereyim bu insanlar ne anlatıyor? Ne demek evimi terket? Evimi!

Adamla beraber kolumdan çekiştirerek beni kapının önüne atmaya çalışan kadının, "Yazık deli herhalde" demesi bardağı taşıran son damla olmuştu. Kadının üzerine atlayarak saçlarına yapıştım. "Sen kime deli dedin?" Hem evimi işkal ediyorlar hemde deli diyorlar. Benim nerem deli Allah aşkına?

FÜGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin