FÜG

46. BÖLÜM

Selam, ben geldimmm!!!

Hiç bu kadar ara vermemiştik değil mi :(
Çok hastaydım çoook :( mesajlarınızı bile dün gördüm. Beni merak eden, mesajlara boğan herkese çok teşekkür ederim. Şu an iyiyim şükür. Bölüm zaten bi on gün önce hazırdı ama son düzenlemeyi yapacak halde değildim, o yüzden bu güne kaldı kavuşmamız. Neler çektim yaa, neler çektim yaa 🥲 OKURLARA AJİTASYON YAPILDI ✅

Bölüm hakkında küçük bir açıklama yapacağım. Önce ki bölümün sonunda söylemiştim. Doğum günü kısmı Şeker'den diğer kısımlar Rüzgâr'dan gelecek diye ama bir değişiklik yaptım. Daha doğrusu yapmak zorunda kaldım. Rüzgâr'ın bile bilmediği ve onun açısından yazamayacağım çok şey olduğu için o kısmı ilahi bakış açısıyla yazdım. Ve sanırım bundan sonra ki bölüm de öyle olacak. Ben ilahi bakış açısıyla yazılan kitapları pek sevmiyorum ama bazı kısımları aktarmam için başka bir yol yoktu benim için. Bir de bazı şiddet sahneleri var. O sahneleri önce detaylıca yazdım ama kitabın okurlarının çoğunun yaşı çok küçük. Bu yüzden yazdıklarımı sildim ve o şiddet sahnelerini çok detaylandırmadan tekrar yazdım. Ben +18 ya da +21 uyarısı koysam da okuyacaklarını bildiğim için yazmamayı tercih ettim. Neden? Çünkü ben anayım kdjxnd OKURLARA BİLGİLENDİRME YAPILDI ✅

"Kitabı unuttum, bu hangi kitaptı, şu kişi kimdi?" yazan olursa varyaa... Ya arkadaşlar. Kitabı unuttum ya da unutuyorum ne demek? Çok mu zor hatırlamak için bir önceki bölümün üzerinden şöyle bir geçmek? Siz değil misiniz yıllarca X bir kitabın bölümünü bekleyen ve gelir gelmez anında okuyan? Neden bana bunu yapıyorsunuz? Hastalanmamış da olabilirim. Başka bir sorunum da olabilir ya da kafamı toparlayıp yazamayabilirim. İki günde kurgulayıp yazılacak bir kitap mı bu? Önceden yazılmış bir kitabın sırayla bölümlerini paylaşmıyorum ki. Ya da benim yerime yazan bir gölge yazarım yok benim. Ve sanırım robot da değilim. OKURLARA SİTEM EDİLDİ ✅

Dün gördüğüm bazı mesajlar sinir kat sayımı artırdı. 19 kişiyi engelledim. Bölüm gecikti diye küfretmek ne demek? Neler yaşadığımı, ne durumda olduğumu bilmeden hakaret eden, çocuklarıma kadar beddualar edenler neyin kafasını yaşıyor? Lütfen benim şevkimi kıracak şeyler yazmayın bana. Size bir noktaya kadar hak veriyorum ama inanın elimden geleni yapıyorum. Hele hele beni ne takip eden, ne kitaba oy veren ne de bir tek yorumuna rastlamadığım kişilerin saygısızca emirler vermesine tahammülüm kalmadı artık. Sonra diyorsunuz ki şu yazar neden kurguyu yazmayı bıraktı, sizin yüzünüzden. Destek olmak şöyle dursun yazma şevkini yerle bir emek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Kaç tane yeni yazarı sırf destek olmak için takibe aldın? Kaçının bölümlerini oyladın ya da o çok sevdiğin kurgusu tanınsın diye herhangi bir şey yaptın? Yap demiyorum yanlış anlama. Ama yapmıyorsan da, hevesini kıracak şeyler de yapma. Bunu sadece kendim için söylemiyorum. Nice güzel kurgular ve yetenekli yazarlar yok olup gidiyor. Hesap sorarken kendini de bi sorgula. Sırf kafa dağıtmak için girdiğim şu platformdan def olup gitmeme çanak tutma benim. Eleştiriye eyvallah ama saygısızlığa tahammülüm yok, kusura bakmayın. Bu sözlerim saygıyı bozmayan, hiçbir katkısı olmasa bile kendi halinde kitabı okuyanlara değil. Siz beni anladınız diye düşünüyorum. OKURLARA ÇEMKİRİLDİ ✅

Ne çok şey birikmiş şu bertaraf olmuş gönlümde 😜

Neyse şimdi bölüm zamanı. Dinlenip dinlenip okuyacağınız uzun bir bölüm yazdım size. Kemerlerinizi takın zira bu bölümde tepetaklak olabilirsiniz. 🚨 (kemer emojisini bulamadım)

                                        ♡

Bütün gün boyunca Koray'la birlikte Rüzgâr'ın doğum günü hazırlıklarını yaptık. Düşündüğümden daha uzun sürmüştü çünkü yardımcım Koray'dı. Her şeye bir kusur buldu, her şeye itiraz etti. Canlı müzik olsun diye müzisyen bile getirecektim ama öfkeli kırmızı kuş buna izin vermedi. Yaptığım süslemeleri bile gereksiz buldu ama benimle birlikte üç yüz tane balon şişirmekten kurtulamadı. 'Beş yaşında çocukların bile doğum gününde bu kadar balon yok' diye söylenerek şişirdi balonları. Terapi merkezinin içini boşaltmak, masa ve sandalyelerin düzeni, süslemeler derken hazırlıklar saatler sürmüştü. Ağır işleri biz yapmadık ama yine de çok uğraştık.