Şeytanın İni

1.3K 66 98
                                    

Alya'nın Gözünden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alya'nın Gözünden

İlker'le okulda konuştuktan sonra oda bana tavır  almıştı. Tabi bu rol icabıydı. Planında beni tamamen yalnız bırakmış gibi gözükecekti. Ve bunu bugün başarmıştı da ama okul çıkışı Umay'la konuşacağını söylediğinden dolayı tüm günümü yalnız geçirmiştim.

Ekin'i aramıştım ama açmamıştı. Açmasını da beklemiyordum. Fakat bir gün beni dinleyecekti şu an sinirliydi ve eminim kalbimi kırmamak adına telefonlarımı açmıyordu. Şimdiyse okuldan erken ayrılıp İlker'in evlerine gitmiştim. Ediz ortalarda yoktu bu benim işime gelmişti odasına girerek bütün belgeleri almaya çalıştım.

Elde tutulur birkaç şey bulunduğum da çantama koyup Onur'un odasına geçmiştim. İlker'in söylediğinde göre üç gündür uyuyormuş, yüzünde yaralar belirgin olsa da ilk gün ki gibi değildi. Yavaş, yavaş iyileşiyordu.

Barış seni ne hale getirmiş... Elimi uzun saçlarında gezindirirken gözlerinin titrediğini görmüştüm.

"Onur?" diye bağırdığımda tepki vermemişti. Sanırım beynimin bana oyunuydu. Derin bir nefes vererek geri yerime oturduğumda gözlerim odasında dolaştı. Küçük masanın üzerinde çerçeve dikkatimi çektiğinde yerimden kalkıp onu elime aldım. Bu o resimdi... Kırılan...

"Kırılmıştı..."

Onun bitkin sesini duyduğumda hızlıca arkamı dönmüştüm. Baygın siyah gözlerle yüzüme bakıyordu.

"Uyandın!" diyerek koşarak ona sarıldığımda inlemeli bir ses çıkartmıştı. Geri çekildiğimde "Üzgünüm." Diyebilmiştim. Ama bunu umursamayarak beni kendine çekip sıkıca sarılmıştı. Başımı göğsüne koyarak "Bizi çok korkuttun." Diyebilmiştim.

Düzenli nefes alışverişleri huzuru getirirken başımı kaldırıp yüzüne baktım. Siyah gözleri yüzümde dolaşarak;

"Zırladın mı sen yine?" dediğinde mutluluktan dolan gözlerle ona bakmıştım.

"Birazcık olabilir." Dediğimde gözleri elimde ki çerçeveye kaymıştı. Burukça gülümseyerek geçmişin sayfalarından kalan son fotoğrafımıza baktı.

"O zamanlar çok güzeldi." Dediğinde yanına oturarak çerçeveye baktım.

"Evet, masumluğumuzu yaşadığımız zamanlardı."

"Sen hala aramızda en masumsun." Dediğinde dudağımın bir kenarı yukarıya doğru kıvrıldı.

"Bu durumda sen ve İlker'de masumsunuz." dediğimde Onur'dan ses çıkmamıştı. Bakışlarım tekrar ona kaydığında yüzüme anlamlı bir şekilde bakıyordu.

"Hayır, kaktüs..." dediğinde sesinde ki tınıyla gözümden bir yaş yanağıma doğru inmişti. Çok ama çok uzun bir süredir bunu söylemiyordu.

"Kaktüs ha?" dediğimde gülümseyerek yerinden doğruldu. Ve sırtını yatağının başlığına yasladı.

"Kaktüsümüz değil misin?" dediğinde genişçe gülümseyerek küçüklük fotoğrafımıza baktım.

Siyah Leke (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin