Hayatınızda değiştirmeyeceğiniz üç şey vardır bunları biliyor musunuz?
Ölüm... Kader ve Geçmiş... Bunların üçünü asla değiştiremezsin. Ne olursa olsun bir şekilde ölümün belirlenir, kaderin belirlenir ve geçmişin belirlenir. Geçmişinden ne kadar pi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yaklaşık yarım saattir Kıraç, Meva ve ben kar topu savaşı yapıyorduk. En son cephanemiz bittiğinde Meva abisini çeneye tutmaya başlamıştı bende bitmiş olan kar toplarımızı yapıyordum.
"Ama api sen bizden güylüsün!" diye bağırırken gülmeden edememiştim.
"Üzgünüm tehditbaz ama sizde iki kişisiniz..." Dedikten sonra durdu ve "Hem o çok sevdiğin ablan güçlü olduğunu düşünüyordu." Dediğinde Meva ellerini beline koydu.
"O tabi ki de güylü, kız güyü vay onda biy keye!" diye bağırıp yapmış olduğum kar toplarından birisini alıp ona atmıştı.
"Ayya yap, yap bitiyoy bunlar." Dediğinde gülerek "Sen ona bak gelmesin." Dediğimde Meva başını sallayarak eline iki tane kar topu almıştı. Üşüyen ellerimi birbirine sürterek soğukluğunu kırmaya çalışırken bir yandan da Meva'yı izliyordum. Aşırı eğleniyordu normalde çocuklardan nefret ederim. Artık bunu biliyorsunuz ama Meva'nın öyle değişik bir özelliği vardı ki her gün onunla ilgilenebilirdim.
"Cephane hazır!" diyerek elime kar topu alıp yerimden doğrulduğumda Kıraç'ı görememiştim. Yapmış oldukları duvarın arkasına saklandığını düşünerek Meva'ya bakmıştım.
"Nerede?" dediğimde eli ile çardağı göstermişti. Gözlerimi kısarak baktığımda bir hareketlilik olmuştu. İşte köşeye sıkıştı.
"Hazır mısın?" dediğimde eline alabildiğince kar topu almıştı. Aynı şekilde bende alarak yerimizden çıkmıştık. Birkaç adım attığımda Meva'nın gülüşleri artmıştı. Kapıyı kolaçan ederek içeriye girdiğimde Kıraç'ı görememiştim. Ardından arkamı döneceğim sırada sırtıma çok kötü bir şekilde kar topu yemiştim.
Arkamı tamamen döndüğümde Meva'nın abisinin yanında olduğunu görmüştüm. Ağzım açık ona bakarken ikisi elinde ki bütün kar toplarını üzerime atmaya başlamıştı.
"Meva! Satıcı!" diye bağırıp karlardan kurtulmak istesem de birkaç tanesi içime girmişti. Bedenim soğuğun etkisi ile kasılırken gözlerim o küçük afacana kaymıştı.
"Gel buraya pis satıcı!" diyerek üzerine doğru yürüyeceğim sırada Meva gülerek kaçmıştı. Gözlerim geri ona kaydığında meydan okurcasına bakmaya devam ediyordu.
"Kardeşimin benden yana olacağını hiç mi düşünmedin?"
"Çocuğu ne diye kandırdın acaba?" dediğimde sinsice gülümsedi.
"Belki çikolata, şeker ya da..." diyerek üzerime doğru gelmeye başladığında bir adım geriye doğru çekilmiştim. Elinde ki kar topunu yüzüme fırlatacağını düşünerek başımı eğerek kaçmıştım. Boyum ilk kez işime yaramıştı. Kıraç'ın kolunun altından kaçıp çardaktan çıktığımda Meva'nın gülüşlerini duymuştum.
Gözlerim ona kaydığında gülerek yaptıkları duvarın arkasına saklanmıştı.
"Gel bakalım buraya küçük hain." Diyerek yere eğilip kar tanelerini avucumun içinde birleştirdim. Tam yanına gidecektim ki bileğimden tutularak geriye doğru çekilmem saniyeler içinde olmuştu. Sırtım sert bir şeye çarparken ensemde kavurucu, cehennem sıcaklığını hissetmiştim.
