Kırık Film Şeridi

965 52 60
                                    

Kıraç'ın Gözünden

Mekânın arka sokağında kuytu bir köşeye arabayı park ettirdiğimde bütün gözler üzerimde sabitlenmişti. Zihnimden geçen planı anlamaya çalışarak bakıyorlardı.

Kutay "Ee abi aklında ki planı tamamen anlatacak mısın?" dediğinde onlara doğru döndüm.

"Bana arkada ki torbayı uzatın." Dediğimde Kutay arka tarafa uzanıp torbayı alıp bana doğru uzattı. İçini açtığımda küçük pinpon toplarını ve piyango kartımız içindeydi.

Uzay "Halil abi bu topların diğerlerinden biraz daha ağır olduğunu söyledi." Dediğinde toplardan birisini elime alıp çevirmeye başladım. Üzerinde ki rakamlara göre sıralanmıştı.

"Eğer yer çekiminde bir değişiklik olmazsa bu toplar direk düşme deliğinde takılı kalacak." Dediğimde Şafak tek kaşını kaldırdı.

"Peki her çekiliş sırasında aynı sayılar çıkarsa?"

"Hayır çıkmayacak, çünkü her çekilişte farklı bir kese torbası açılıyor. Ve bizde bu topları esas benim paramla yapılacak olan çekilişin içine koyacağız." Dediğimde hepsi ne ima ettiğimi anlamıştı.

Kutay "O zaman geriye sadece bu topları bizim kesenin içine koyup, orada ki sayıları da yok etmek..." dedikten sonra durup yüzüme baktı. "Peki bunu nasıl yapacağız? Pençe'nin güvenlik sistemleri en üst düzeyde, kolay kolay giremeyiz." Dediğinde sinsice gülümsedim.

"İşin esas güzel tarafı da burada zaten..." diyerek Uzay'a baktım.

"Bana elektrik şirketinden çaldığımız kıyafetlerin hala arabanda olduğunu söyle," dediğimde aynı gülüşle yüzüme baktı.

"Ne zaman çıkarttığımı gördün?" dediğinde içimde ki şeytan kahkahalar atmaya devam ediyordu. Cebimden telefonumu çıkartıp Pençe'nin bugün ki davet için seçtiği mekânın krokisini onlara attım. Hepsi telefondan krokiye bakarken anlatmaya başladım.

"Bu gece ki davette güvenlik her zamankinden daha fazla olacağı kesin ama aptal güvenlik sistemleri bir işe yaramayacaktır. Topları ve paraları iki saat içinde diğer sokakta bulunan bina da tutuyor olacaklar ve bizde o iki saat içerisinde işimizi halledeceğiz." Dediğimde Şafak düşünerek yüzüme bakmaya başladı.

"Binaya elektrikçi gibi gireceğiz. Ve görevli her kimse indireceğiz." Dediğinde başımı usulca salladım.

Kutay "Uzay'ı güvenlik kamerasına göndereceğiz. O bizim elimiz kolumuz olacaktır." Dediğinde Uzay ellerini çıtırdatmıştı.

Uzay "Ben hem sizleri yönlendireceğim hem de koruyacağım. Sizler de içeriye girip topları koyacaksınız. Ve kusursuz hırsızlar olarak yine işimizi bitireceğiz." Dediğinde üçünün de zihnimde ki planı anlayıp, anlatması üzerine sadece gülümsüyordum.

"Ne bekliyoruz o zaman, garaja gidip servis aracımızı alalım."

"Ama abi buraya neden geldik?"

"Peşime birisinin takılıp, takılmadığını kontrol etmek için yaptım. Şimdi eve gidelim Asel'i de almamız lazım." Dediğimde Uzay arabayı çalıştırarak yüzüme baktı.

"Asel'in görevi ne?"

"Kapı kilitlerini kim açabiliyor?" dediğimde Uzay anlayarak arabayı eve doğru sürmeye başlamıştı. Dikiz aynasından sürekli kontrol ediyordum ama peşimizde hiç kimse yoktu. Yaklaşık on dakikanın sonunda eve geldiğimizde çocuklar hemen kıyafetleri alıp üzerlerini değiştirmeye başlamışlardı.

Asel saçlarını tepeden toplayarak yanıma gelirken onun da kostümlerimizden birisini giydiğini görmüştüm.

"İşlerinden nefret ediyorum Kıraç."

Siyah Leke (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin