Mutsuz ve Sonsuz

700 44 230
                                    

Uzay'ın Gözünden

Karanlık herkes için aynı anlam mı içerir? Kötülüğü mü temsil eder...Yoksa korunmak, korumak için karanlığa dönüşmeyi mi temsil eder?

Bana sorulursa korumak için çevresini cehenneme çeviren kötülüğün iblisi derdim. Geçmiş yaşamında sevdiklerini koruyamayan herkes bir gün o karanlıkla yüzleşir. Belki de karanlık bedeniyle bütünleşir.

"Abi beni sonsuza kadar koruyacak mısın?" diyerek oyuncak bebeğiyle oynarken gözlerimi bilgisayarımdan çekip Lavin...Kız kardeşime çevirdim.

"O nasıl bir soru? Elbette korurum meleğim." Dediğimde elinde ki bez bebekle yüzüme baktı. Daha beş yaşında olmasına rağmen neden böyle bir soru sormuştu.

"Peki ya zamanında yetişemezsen?"

"Lavin neden böyle bir soru soruyorsun?" dediğimde kaşlarını sevimli bir şekilde çatmıştım. İkimizin de gözlerinde fırtınanın izleri belirse de onun ki daha dingin görünüyordu.

"Canım sıkıldığı için sana soru soruyorum. Benimle oyun oynar mısın?" dediğinde gözlerimi devirip geri bilgisayara dönmüştüm.

"Bebek oyunlarını oynamayacağımı biliyorsun."

"Ama abi!"

"Hayır Lavin."

"Bilgisayarın bozulur." Diyerek geri oyununa döndüğünde gülümseyerek arkadan ona bakmıştım. Annem kısa saçlarının önünü iki taraftan bağlayarak minik şemsiye modelinde bırakırken çatık kaşları çok komik görünüyordu.

Ona daha fazla bakmayarak bilgisayarlar da kodların nasıl yazılabileceğini araştırmaya devam etmeye başlamıştım. Bir sürü notlar alsam da bunları öğrenmek senelerimi alacak gibi görünüyordu.

"Abi..."

"Efendim." Diyerek ona döneceğim sırada aniden kulakları delen bir ses duyulmuştu. Ardından camların parçalanarak düşerken yerimden nasıl kalktığımı, Lavin'i nasıl kucakladığımı bilmiyordum.

"Anne!"

İkimizde korkarak anneme bağırdığımız da koşarak yanımıza gelmişti. İkimize siper olarak kollarını açarken mermiler evi talan etmeye başlamıştı. Annem bizi alarak bir odaya götürmüştü. Dolapların içine bizi bırakırken ellerinde ki kırmızılıkla yüzleşmiştim.

"Anne?"

Annemin bakışları ellerine kaydığında arkasına saklayarak "Korkma...Ve kardeşini bırakma." Diye uyarmıştı. Sözlerine devam edeceği sırada kurşunun acısı yüzünü buruşturmasına neden olup, sesini kesmişti.

"Anne, babam nerede?" diyerek korkarak sorduğum sırada silah sesleri daha çok artmaya başlamıştı.

"Gelecek...Güvende olacaksınız." Diyerek Lavin'in ve benim alnımdan öpüp dolapların kapaklarını suratımıza kapatırken Lavin'in hıçkırıklarını duymuştum. Bedenimde ki korku damarlarıma işlese de Lavin'e daha çok sarılarak korkusunu yok etmeye çalışıyordum. Ama bende çok korkuyordum.

Bizlere kim saldırmıştı?

"Abi...Ne oluyor?" diyerek kafasını kaldırıp korkudan dolan gözlerle yüzüme bakarken burukça gülümsedim.

"Büyükler oyun oynuyorlar abicim. Korkma birazdan oyunları bitecek."

"Ama ben bu oyunu hiç sevmedim." 

Bende...Bende hiç sevmedim. Ve bir an önce bitmesini diliyordum.

"Birazdan bitecek." Diyerek saçlarını okşarken sesler susmaya başlamıştı. Mermi sesleri gök gürültüsünü dindiren bir yağmur gibi son bulurken derin nefesler almaya başlamıştık.

Siyah Leke (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin