Kadeh Sesleri ve Ritmin İsyanı

1.3K 53 72
                                    

Ekin'in Gözünden

Bölüm şarkıları: Delibal Mutlu Sonsuz
Cem Özkan Melek Yüzlü Seytan

"Şimdi ki rotamız için elini ver kedi kız." Diyerek elini uzattığında gülümseyerek tutmuştum. Parmaklarımı sanki bırakmaktan korktuğu bir oyuncakmış gibi sıkıca sahiplenip tutarken beni de yanına çekmişti. Bir adım geri çekilip mesafemizi korumak istesem de bunu yapmadım.

Sabah Alya'nın çadırına dayanmıştı ve beni aldığı gibi ilk güzel bir kahvaltıya ardından da teleferiğe bindirmişti. Ordunun güzelliğinde kaybolurken Boztepe adı verilen yerde Umay ve İlkerlerle karşılaşmıştık. Onlarda bizler gibi çift takılıyordu. Şimdiyse nereye gittiğimiz konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu. Ama oturacağımız, ayaklarımı uzatacağım bir yerse asla hayır demezdim.

Barış'ta en az Alya kadar gezmeyi sevdiğini keşfettim. Her yere girip çıkıyorduk. Barış'ın adımları aşağı inen teleferiğe gitmeden önce durdu. Ve bir dükkâna girdi. Onu beklerken Alya'ya mesaj atmıştım. Onlarda bizler gibi dışarı çıkıyorlarmış ve Asel yanlarındaymış. O kıza soracağım çok soru vardı ama zamanını kolluyordum. Alya gibiydi sıcak kanlı ve birazda içine kapanıktı. O yüzden onu ürkütmeden stokçuluğumu konuşturacaktım.

"Gel bakalım kedi kızım." Diyerek seslendiğinde düşüncelerimden sıyırılıp ona baktım. Elinde Karadenizlilerin başına bağladığı o şey vardı.

"Ne yapacaksın onunla?" dediğinde gülümseyerek "Ağzını kapatıp kaçıracağım." Dediğinde yüzümü buruşturdum.

"Bende buna kuzu, kuzu kabul edeceğim."

"Bana kurban oluyorsun ama?" dediğinde bebek mavisi gözlerine bakamayarak kaçırmıştım. Barış gülerek elini çeneme götürdüğünde bir adım istemsizce gerilemiştim. Barış gözlerimden okumuştu ki gülümseyerek;

"Gel şunu başına bağlayalım." Dediğinde yüzüme eklediğim gülümsemeyle ona doğru bir adım attım.

"Başımı seninle bağladığım gibi mi?" dediğimde gülerek elinde ki Karadenizlilerin Keşan'ını başıma bağlamıştı. Geri çekilirken bebek mavisi gözleri yüzümde gezinerek;

"Tam bir Karadeniz gelini oldun." Dediği an sanki içimde hazır duran havai fişekler patlamaya başlamıştı. Gülerek gözlerimi kaçırırken bedenimde ki ısı tavan yapmıştı.

"Şimdi sırada ki durağımıza gidiyoruz." Diyerek elimi tuttuğunda temas etmemiş gibi düşünmeye başladım. Sakin ol...O sana asla zarar vermez...Bunu sürekli kendime hatırlatırken teleferiğe binmiştik. Beni yanına çekerken sınırlarımı aşmaya çalışarak teleferiğin bizlere sunduğu manzarayı izliyorduk....

Teleferikten indikten sonra Barış beni koşuşturarak bisikletlerin yanına götürmüştü.

"Bisiklete mi bineceğiz?" dediğimde gözlerini bisikletlere çevirdi. Ardından dudaklarından 'cık' diye bir ses çıkarttı.

"Renklerini sevmedim."

"Ne varmış işte kırmızı." Dediğimde gözlerini bu sefer yüzüme çevirdi.

"İşte o yüzden sevmedim. Hadi benim gözlerime âşık olduğun renk olsa neyse derdim. Ama yok beğenmedim." Dediğinde gülerek ona bakıyordum.

"Biraz egomuzu mu kabartıyoruz?"

"Kabartma tozu muyum kızım ben." Dediğinde iğrenç espri karşısında yüzümü buruştururken Barış elini yanağıma götürüp iki yandan sıkarak geri çekilmişti.

"Hayır seninle martıya bineceğiz." Diyerek elimi bırakırken bir anlık boşluğa düşmüştüm. O mavi martıyı yerinden çıkartıp gelirken gözlerimle ona inanmayarak baktım.

Siyah Leke (+18)Where stories live. Discover now