⚠Ufak bir uyarı geçmek istiyorum ballarım. Bu bölüm fazla +18 şiddet içermektedir. Rahatsız olanlar lütfen atlasın 🤗⚠
Kıraç'ın Gözünden
Alya ile Umay'ı bulduğumuz an onu farklı bir manzarayla bulacağımı düşünememiştim. Çocukluğumuzda olduğu gibi yine karanlık bir yere saklandığını düşündüm. Çünkü bunu hep yapardı ve herkesin korktuğu karanlığı o severdi. Öyle sanmıştı...
Umay'ı Alya'nın yeni evine bırakmışlardı. Barış onunla sürekli ilgilenirken ben bir diğer kardeşime iz bırakan şerefsizle ilgileniyordum. Onu bulduğumuz andan beri aklım hem Umay'daydı. Hem Alya'da, garipti...Donuk bakıyordu, ruhsuz bir katil gibi...Sanki gözlerinde kanın izleri vardı ilk kez öyle görmüştüm.
İlker "Orospu çocuğu!" diyerek bizlerden en fazla 4 yaş büyük olan şerefsize kafa atmıştı. Şu an onu öfkesiyle baş başa bırakıyordum. Öfkesi dindiği an ben devreye girecektim ve durdurulmaz halime zevkle geçecektim. Bir yandan da onu test ediyordum. Kuzenime uygun mu? Ama sınavımdan geçmişti.
Adamı yine diğerleri gibi asmıştım. Kaçmasının imkanı yoktu eğer buradan kurtuldu diyelim ki ancak cesedi buradan çıkardı. Ama ben cesedini bile rahat bırakmayacaktım. Öldürdüğüm an parçalara ayıracaktım ve hepsini et makinesinden geçirtip hayvanlara yedirtmeyi düşünüyordum. En azından sevap işlerdim.
İşkence planlarımı düşünürken elimde küçük hapı çeviriyordum. Zamanında yetişemeseydim kuzenimin, kız kardeşimin nasıl bir anıyla baş başa kalacağını düşünmek bile istemiyordum. Şu an bile ne haldeydi? Bu düşünceyle gözlerimi İlker'e çevirdim.
Eline aldığı çekici bir iki kere sallayarak, sağlamlığını ölçtü sonra omzunun üzerinden yüzüme baktı. İzin verirken o hiç düşünmeden adamın diz kapağına geçirmişti. Depoyu çığlıkları sararken ninni gibi dinlemeye başladım. İyiki zamanında bu apartmanın bütün dairelerini satın almıştım. Keşke Alya'yı üst katıma alabilsem ama İlker ve Onur buna müsaade etmiyordu. Aynı şekilde oda gelmezdi.
"Söylesene sevgilimi! Kadınımı nasıl düşündün!" diyerek elini adamın gözlerine götürdü.
"Bu gözlerle mi bedenine baktın!" diyerek bastırırken adamın çığlıkları iki katına çıkmıştı. İlker geldiğimiz andan beri belki 2 belki 3 saattir durmak bilmeksizin. Onu dövüyordu ve en sonunda yorulduğunu görmüştüm. Yerimden kalkıp omzuna hafifçe dokundum.
"Yeter, bu kadar..." dediğimde kanlı yüzüyle yüzüme baktı.
"Yeter? Ne o acıyor musun Kıraç?" dediğinde kaşlarımı çatmıştım.
"Hayır, ama zevkimin içine de sıçmanı istemiyorum. Sıra bende..." dediğimde genişçe gülümsedi.
"Ah hayır bunu sana bırakmam."
"Umay'ın sana ihtiyacı var." Diyerek cebimden Alya'nın evinin diğer anahtarını çıkartıp uzattım. "Al, bende bununla ilgileneceğim." Dediğimde gözleri adamla benim aramda gidip geliyordu.
"Sağ bırakırsan..."
"Ne zaman sağ bıraktığımı gördün?" dediğimde başını usulca salladı ve anahtarı aldı. Ardından gideceği esnada sandalyeye oturmuştu. Ah İlker! Her zaman kontrolcü olmak zorunda mısın? Neyse...
Umursamayarak elimde ki hapı ağzıma atıp susuz bir şekilde yutmuştum. Depo yine kan kokmaya başlarken derince iç çektim. Ve masanın üzerine bıraktığım eşyalarıma bakındım. Adamın yalvarışlarını dinlerken kafamın içinde yine bütün sesler susmuştu. Donukluğunu hissedebiliyordum. İlk bir sızı oluyordu ama...Sonrası suskunluktu.
أنت تقرأ
Siyah Leke (+18)
قصص المراهقينHayatınızda değiştirmeyeceğiniz üç şey vardır bunları biliyor musunuz? Ölüm... Kader ve Geçmiş... Bunların üçünü asla değiştiremezsin. Ne olursa olsun bir şekilde ölümün belirlenir, kaderin belirlenir ve geçmişin belirlenir. Geçmişinden ne kadar pi...
