Ensemdeki Nefes

2.7K 119 19
                                    

Bir süre aynı şekilde dururken telefonuma gelen o sesle gözlerim tekrar telefona kaymıştı. Açık mavi rengini gördüğüm de hızla telefonumu aldım. Mesajın kimden geldiğine bakacaktım ki telefonumun zil sesi odamı doldurmuştu.

Ekranda onun adını gördüğümde hızla açıp kulağıma götürdüm. Sesi korku ve tedirgin bir şekilde çıkmıştı.

"Alya'm iyi misin?" diye yine o gün ki gibi sormuştu.

"Değilim neler oluyor Ediz. Başıma ne türlü bir bela açtın." Diyerek hesap sormaya başladığımda sesimin kısık çıkmasına sağladım.

"Başında bir bela yok."

"Henüz yok." Diyerek lafını kestim. "Çocuk evimin adresine kadar biliyor. Beni neyin içine sürükledin?" dediğimde oflayarak sessiz kalmıştı.

"Olanları anlattım zaten Alya, seni zayıf noktam olarak gördü ve uğraşıyor. Ama sana ulaşmadan-"

"Ulaşmadan mı? Kıraç burada kafede burnumuzun dibine kadar girmişken sen nasıl hala ulaşamaz laflarını kullanabiliyorsun. Ya evime girerse? Şuan bu evde güvende olduğumu bile bilmiyorum."

"Evine giremez Alya saçma sapan konuşma, biz neden geldik sanıyorsun. Kıraç'ın şuan nerede olduğunu biliyoruz. Kafede yanımıza gelen o olsaydı eğer sakin kalır mıydım?"

"O zaman kafede olduğumuzu nasıl biliyor?"

"Bilmiyorum arkadaşlarından birisi burada olmalı ki bizi gördü."

"Ha bu çocuk tek başına da değil arkadaşları da mı var? Harikasınız ya, cidden beni nasıl bir bok çukuruna düşürdünüz bilmiyorum ama beni bu beladan kurtaracaksınız!" diyerek kelimelerime vurgu yaptığımda Ediz kısık bir sesle küfür etmişti. Genelde büyük bir olay olduğunda küfür ederdi. Dikkatimi geri ona yönlendirerek;

"Neden küfür ettin? Ne oldu?" dediğimde uzun bir süre cevap vermedi. Ardından "Ben seni arayacağım. Sadece evde kal ve dışarı çıkma. Evin en güvenlisi," diyerek telefonu yüzüme kapattığında boş gözlerle telefona bakmakla yetinmiştim.

Neler dönüyordu. Hayatımın şu son üç gününde ben neler yaşamaya başlamıştım. Sessiz sakin hayatım hangi arada birden korkutucu ve ürpertici bir hal almıştı. Aklım almıyordu. Bu kişi kimdi? Ediz ile nasıl bir bağlantısı vardı. Hepsini geçtim o çocuk burada mı? Beni bu denli araştıracak kadar güçlü mü? Ya her gün izleniyorsam... Aklımda çeşitli sorularla odanın içinde turlarken kapının ziliyle yerimden sıçramıştım.

"Alya kapıya bakar mısın?"

Annemin seslenmesi üzerine odamdan çıkıp kapıya doğru ilerlerken annemin nerede olduğuna bakındım. Sanırım balkona çıkmıştı. Kapıyı açmadan önce dürbünden baktığımda şapkalı birisinin durduğunu görmüştüm. Anlaşılan annemin kargolarından birisiydi. Kapıyı araladığımda geniş omuzlu, bebek mavisi gözleri ve kahverengi saçlara sahip birisi gülümseyerek yüzüme baktı.

"Merhaba iyi günler, Açelya Karamaça siz misiniz?" diyerek kibar bir şekilde elinde ki kargoyu uzattığında aynı samimiyetle kargoyu aldım.

"Hayır kızıyım."

"Adınızı alabilir miyim?" dediğinde tek kaşımı kaldırıp "Neden?" diyerek sormuştum.

"Prosedür gereği hanım efendi. Kargonun asıl sahibine ulaştığını bilmek istiyoruz." Dediğinde sorumun ne kadar saçma olduğunu fark etmiştim.

"Alya Karamaça," dediğimde başını sallayarak "Telefon numaranızı alabilir miyim bir kod gelecek," dediğinde numaramı söyledim. Ve arka cebimde ki telefonu çıkartarak Aras kargodan gelen kodu söyleyerek kargoyu aldım.

Siyah Leke (+18)Where stories live. Discover now