Taklitçi

1.3K 51 95
                                    

"Kızlar!"

Merdivenlerden inip salona geçtiğimde hepsinin gülerek oturduğunu görmüştüm. Onlara bakarken Nira elinde bir tabağı düşürdüğünü ve sesin ondan geldiğini anlamıştım.

Umay "Alya iyi misin?" diyerek yanıma doğru geldiğinde korkudan bacaklarımın titrediğini hissederek yere oturmuştum.

"Birinize bir şey oldu sandım." Dediğimde gözlerim balkon camına kaymıştı. Gözlerim bütün açıklıkta gezinirken o fotoğrafın nasıl çekildiğini düşünmeye başlamıştım. Karşıda binaya dair bir iz yoktu.

Ekin "Alya beni korkutuyorsun. Kızım, ne oldu? Betin benzin atmış..." dediğinde elimi telefonuma götürüp görüntüyü göstermek istedim. Ama üst katta kalmıştı.

Nira "Telefonunu mu arıyorsun?" Dediğinde başımı sallamıştım. Yanımdan ayrılıp üst kata çıkarken Umay elinde bir suyla yanıma gelmişti.

"Kızlar harika bir gece planlıyoruz!"

İlker'in sesini duyduğumda bakışlarım omzumun gerisinde ki kapıya kaymıştı. Beni yerde gördüğünde koşarak yanıma gelirken Kıraç'ta aynı hızda yanıma gelmişti.

Kıraç "Ne oldu? Ayağın mı acıyor?" dediğinde telaşını dindirmek adına elimi kaldırıp yüzüne götürdüm.

"Ben iyiyim...Yani beden olarak," dediğimde Kıraç'ın pus mavisi gözleri yüzümde gezinirken Nira yanıma gelmişti. Telefonumu uzattığında alıp görüntüyü açmaya çalıştım. Bu sırada Kıraç beni kucağına alarak yerimden kaldırmıştı. Bacaklarımı ve belimi sıkıca tutarken son kaydedilenlere girip fotoğrafı bulmuştum. Bir yere oturduğumuzda gözlerimi onlara çevirdim. Ve çevirdiğim an İlker'in ateş saçan gözleriyle karşılaşmıştım.

"Niye öyle bakıyorsun?" dediğimde Kıraç'ın burnumun dibinde güldüğünü duymuştum. Başımı çevirdiğimde onun dizlerine oturur bir pozisyonda kendimi bulmuştum.

"Kıraç!" diyerek dişlerimi sıkarak konuştuğumda "Tamam ya," diyerek beni koltuğa geri bırakmıştı. Ayağımı sehpaya uzatarak "Sabit tut." Demişti. Onu taklit etmek istesem de yeri ve zamanı değildi. Telefonumdan görüntüyü açarak onlara gösterdiğimde hepsinin yüzünde ki ifade değişmişti. Kıraç fotoğrafı kendine atıp, Uzay'a göndereceğini söylerken Mirza da telefonunu çıkartmıştı.

"Fotoğrafla ne yapılabilirsiniz ki?" dediğimde Mirza sinsice sırıttı.

İlker "Bu yine böyle gülmeye başlamışsa çok şey yapabilirler kaktüs," Dediğinde Mirza gülerek ona baktı.

"Aferin lan öğreniyorsun." Dedikten sonra telefonuna geri dönmüştü.

Ekin "Peki ne yapacaksınız?" dediğinde hepimiz merakla Mirza ile Kıraç'a bakıyorduk.

"Çok şey yapacağız." Dediğinde hala bir şey anlamamıştım. Ama Mirza, Onur ve Kıraç'a baktıktan sonra "Ben çıkıyorum. Akşam görüşürüz." Diyerek yanımızdan ayrılmıştı.

Ne oluyordu?

"Mirza nereye!" diye bağırdığımda yerimden kalkmaya çalıştım ama Kıraç elini omzuma koyup beni geriye doğru itti.

"İşlerine karışma ürkek kuş, sabit dur." Dediğinde geri Uzay'la konuşmaya başlamıştı. Gözlerim İlker ve Onur'a kaymıştı. Ne oluyordu ya? Hepsi çok sakinlerdi. Bana gönderilen fotoğrafla aklıma korkunç düşünceler gelirken onların rahatlığı...Kelimelerimi ve korkumu en dorukta bırakmışlardı.

Onur "Korkma." Dediğinde bu daha da beni korkutmuştu. Barış, Ekin'e yaklaşarak bir şeyler mırıldandığında başını usulca sallamıştı.

"Biz gidiyoruz." Diyerek onu da götürdüğünde planlı olduğu bariz oradaydı.

Siyah Leke (+18)Where stories live. Discover now