Bölüm 11

84.5K 3.6K 101
                                    

Uykusunun en güzel yerinde arkadaşlarının gelmesiyle canı sıkılmıştı Efe'nin. Tek istediği biraz olsun uyumaktı. Günler ya da öğlenden sonraki saatler çuvala girmemişti ya? Bu acele niyeydi?

"Kalk bakalım damat!"

Araladığı gözlerini devirdikten sonra doğrulup sırtını yatağın başlığına yasladı. Huysuz bakışlarını arkadaşlarında gezdirdi. Bu evlilik meselesini gerçekten çok abartmışlardı. İçinden bir ses kızla sadece evlenmenin onu kurtarmayacağını söylüyordu. Arkadaşlarının rahatsız edici varlığına alışsa iyi olacaktı.

"Evet?"

"Ne o Efe Bey, kızdın mı bize?" diye takıldı Anıl.

Üç adam da sırıtıyordu Efe'nin yüzüne bakarak. Odadaki koltuklara dağılmışlardı.

"Uyuyorum..." dedi Efe düz bir sesle. "Gelmek için sabahın körünü seçmeniz şart mı?"

"Telefonu kapatır kapatmaz gelmediğimize dua et!"

Mehmet'in söylediklerinin ardından gülmeye başladılar. Efe bir kez daha gözlerini devirdi. Televizyonlarda gördüğü kırolar gelmişti aklına.

"Nedir bu mühim mesele?"

"Dilem!" dedi Mert.

Anıl devam etti. "Çirkin bulmamışsın kızı?" Sesi suçlar gibi çıkmıştı. Bu adamlar kafayı mı yemişti?

"Neden müstakbel karımla benden daha çok ilgilendiğinizi anlayamıyorum?"

"Ooo..." dedi Mehmet ıslık çalarak. "Hemen sahiplendik bakıyorum?"

Efe hafifçe gülümsedi. Yüzü uyku mahmurluğuna rağmen yakışıklı bir hal almıştı. "Soyadı Karaman olan herkes ailemizdendir ve bizim aile bağlarımız güçlüdür."

Sırıtkan ifadeleri kaybolurken sıkıntılı bir dudak bükme yerleşmişti üçünün de yüzüne. Durumdan hoşlanmadıkları belliydi.

"Yani kızı beğendin ve evleneceksin?"

"Beğenmeseydim de evlenecektim."

Anıl, Mehmet'e baktı tek kaşını kaldırarak. Bulduğu kızın yeterince kötü olmadığını ima ediyordu.

Mehmet omuz silkmekle yetinirken Efe'ye döndü. "Peki nasıl bir kız? Hoşlandın mı ondan?"

"Sessiz, kendi halinde biri..." diye başladı Efe. Dilem'i düşündüğünde aklında pek bir şey canlanmadığını fark etmişti. Belki donuk bakışları olabilirdi, başka bir şey gelmiyordu aklına.

"Başka?"

Omzunu zarifçe silkerken yataktan kalkmıştı. "Bilmem, daha doğru düzgün tanımıyorum."

Mert hafifçe güldü. "Şunu baştan desene oğlum! Demek Karaman kanın yüzünden sahiplendin kızı?"

"Sanırım." dedi Efe arkadaşını süzerek. "Önemli olan sahiplenmiş olmam değil mi?"

***

Üzerindeki açık mavi elbiseye, atkuyruğu yaptığı saçlarına son kez baktı Ece. Gerçekten güzel göründüğünü hissediyordu.

Kendini beğenmiş biri değildi. Tezat güzelliğinin, duruluğunun farkında değildi. Ama şu an güzel olduğunun bilincindeydi genç kız.

Kenan'la baş başa vakit geçirmeyeli uzun zaman olmuştu. Arada telefonla konuşmasalar ona hasret kalacakmış gibi hissediyordu. Neyse ki annesi vardı da babasını ikna etmişti. Yoksa huysuz Aras Karaman'ın onu evden çıkartmaya niyeti yoktu!

Çantasını aldı ve evdekilerle vedalaşıp dışarı çıktı. Kenan evin bahçesinde onu bekliyordu. Üzerinde yazlık, beyaz bir pantolon vardı. Onun üstündeyse mavi bir tişört. Uyumlu göründüklerini fark edince mutlulukla gülümsedi Ece.

EvlilikWhere stories live. Discover now