Bölüm 2: "Kural İhlali"

10.5K 524 340
  • इन्हें समर्पित: fbilgenh
                                    

Bölüm Şarkıları: 

Dakota Suite - Without You  

Katie Kim ~ Wicked Game 

BÖLÜM 2: "KURAL İHLALİ" 

                                                                          ❄️❄️

Bana 'ben katilim' dedikten sonra kısa süreli bir felç geçirmiştim. Nutkum tutulmuş bir halde ona bakarken o hala daha söylediği şey normalmiş gibi karşımda rahat rahat duruyordu. Kekeleyerek "ka..katilsin.." diyebildim kalan şuur kırıntılarımla. Omuzlarımdan tutarak yüzünü yüzüme yakınlaştırdı.

"Bak bunu burada konuşmayalım tamam mı?"

Kafamı tamam manasında salladım. Hafif bir tebessüm yerleştirerek suratına, elimden tutup arabasına bindirdi beni. Ben ne yapıyorum yahu. Adam bana katilim dedi. Hoop, alo sevgili bilincim adam katilim dedi farkında mısın? Nereye gidiyorsun acaba bu adamla?

İç sesim hemen cevap verdi kayıtsız görünmeye çalışarak. "Her gün herkes birisini bir şekilde öldürüyor. Kimisi kötü bir sözle, kimisi vedalarla, kimisi de sessizlikten öldürülüyor. Adam katilim dediyse ne olmuş sanki. En azından yalan söylemedi. Takma kafana bir gününü yaşa." Haklı. Bu adamdan korkmamı gerektirecek hiç bir şey yok. Ondan sonra, o adamdan sonra  kimseden korkmama gerek yok. Defalarca ölen bir insanın bedensel ölümü ancak ödüldür yaşamaya çalışan insanlara.

Arabaya bindiğimizden beri ikimizden de ses çıkmamıştı. Onda düşünceli bir hal varken benim içimde havalara uçan ufak bir kız vardı. O kızın varlığını uzun zamandır hissetmemiştim ve şimdi böyle ortaya çıkması beni dibi olmayan uçurumlara artacağının garantisini veriyordu.

Fırsat bu fırsat deyip ondan yana kaçamak bir bakış atıp onu incelemeye başladım pür dikkat. Keskin yüz hatları, kendinden emin bir duruşu vardı. Saçlarının o hoyrat dağılışı küçük bir çocuğu anımsatmıştı bana. Her bir yüz hattında ayrı ayrı durup onu anlamaya çalıştım lakin karmaşık duruyordu bu adam. İçimde onu bana çeken hem kuvvetli bir çekim, hem de beni ondan korkmama, nefret etmeme ve dahi onun yanından kaçmamı gerektirecek kadar kuvvetli hislerle kuşatıyordu. Yine birisi bilinmeyenli bir denklem sunmuştu bana ve çözmek yine boynumun borcu olmuştu.

Bakışlarımı ondan kaçırıp akıp gitmekte olan yolu izlemeye başladım lakin kalbim ona bakmam konusunda ısrarcıydı. Ah kimi kandırıyorsam bütün benliğim bu adama bakmam için kalbimle hemfikirdi. Düşüncelerimi eskimiş halımın altına atarak ve rahat görünmeye çabalayarak ona döndüm.

"Evet bayım nereye gidiyoruz. An itibariyle bir günümüz başladı. Rica ediyorum her zaman kaldığın bir yere gitmeyelim." 

Çok kısa bir süreliğine bakışlarını bana çevirdi ve yüzüne samimi bir gülüş yerleştirdikten sonra "pekala senin oyunun, senin kuralların." dedi. Ah aman yarabbim bu kuluna neden böyle güzel gülme yeteneği verdin? Abartmıyorum bu gülüşe ölünür de yaşanır da.. 

"Aynen bayım. Benim oyunum benim kurallarım."

Tekrar sessizliğe gömüldükten biraz daha sonra bir apartmanın önüne geldik. O arabadan inince bende hemen arkasından indim. Onun peşi sıra yürürken çantamı arabada unuttuğum aklıma geldi. Arkasından "Duhan arabanın kilidini aç." diye bağırdım. Peki o ne yaptı? Arabanın anahtarını bana atarak "sen aç" dedi. Ah ah oyun icabı bir günlük sevgiliniz olsa bile odunluktan taviz vermiyorlar. Yok yani gelsen 'Dur tatlım ben alayım sen bekle' desen ölür müydü yani? 

23.58जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें