Bölüm Şarkıları:
Cem Adrian - Yine Özledim
Balmorhea - Remembrance
Azam Ali - I'm Stranger İn This World
BÖLÜM 20 : "GİRİFT"
Ey geceler, ey paylaşılan yumuşak karanlıklar.
Ey gölgede gizemli bir ırmak gibi akan aşk, ey her birinin öteki olduğu o mutluluk ânı.
Ey mutluluğun masumluğu ve arılığı, ey önce sevişirken, arkasından uyurken bizi kendimizden geçiren birleşme.
Ey günün ilk ışıkları ve onun seyrine dalışım.Borges, KUM KİTABI
❄❄
Orada hemen bilmem kaç adım ötemde makinelerin sesleri altında yatan adama takılı kalan gözlerimin demini alması çok sürmedi. O yaşıyordu, burada bu odanın içinde nefes alıyordu.
Ah, bu köprücük kemiklerimi sızlatan hadise, beni benden etmeye bu kadar mı meraklıydı?
Bakışlarımı Harun'a çevirdiğimde harelerinin içinde kaç kıyım gerçekleşti ben bunun izahını yapmasını isteyemezdim ondan. Elleri cebinde, duruşu dik bir şekilde kapının eşiğinde duruyordu. Tıpkı benim acımın eşiğinde durduğum gibi. Çene kemikleri o kadar meydana çıkmıştı ki, ben tanımasaydım şayet bu adamı derdim ki Allah, dünyaya atmış cehennemden bir zebanisini.
"Ger.. gerçek mi bu?"
Cümle kurma yetimi kaybettim. Tam göğüs kemiklerimin arasına tüneyen baykuşlar eşliğinde, tüm kararsızlığımızla öyle kalakaldım.
"Gerçek."
Ağzından çıkan iki hece, altı harflik kelimeden oluşan 'gerçek' kelimesinden başka bir şey demedi. Onun içinde zor biliyorum lakin benim için, sırf onu sevmem için benden aldığı bir şeyi bana geri vermesine dehşet içinde kalmıştım. Uzuvlarımı kesip, bu odanın her bir yerine atmışlardı da sanki, benim yaşamam için kesilen yerlerime tampon yapıp beni hayatta tutmaya çalışıyorlardı. Halâ daha onu benim için yaşatmaya çalıştığına inanamıyorum.
"Ama.. Ama bu imkânsız."
Sesim o kadar takatsiz çıkıyordu ki, eğer dudaklarımın birbirine değdiğini hissetmeseydim ben konuşuyorum diyemezdim. Güçlü bir çığlık atma isteğiyle yanıp tutuşuyordum. Patlamaya hazırlanan bir volkanın öfkesi vardı tam boğazımın ortasında. Acının arasına karışmış, uyuşmuş bir mayhoşluk beni deli ediyor. Ne olur alın onu oradan, ben dayanamıyorum.
Bağırdım.
Ellerimi karnıma sarıp, bütün duygularımı da göğsümden çıkarıp bağırdım. Aslında bakarsanız daha çok feryat ettim.
Sustum.
Ellerimi ağzıma kapatıp, göğsümden çıkardığım büyün duyguları hapsederek içime sustum. Canıma büyük bir kancanın iğnesi geçirilmişte, cani bir el canımı çekiyormuş gibiydi.
Dayanamıyorum.
"Ya.. yanına gide..bilir miyim?"
"Git."
Sesinin beton dökülmüş ağırlığını bırakarak onunla olduğum yerde, yerde sürünerek ilerledim yatakta yatan bitik cana doğru. Ayağa kalksaydım zira tek bir adım atamadan tekrar yere düşerdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
23.58
Teen FictionBen kendisini kendine saklayan bir kadınım. Yerin üstünden göğe, göğün üstünden yere bakarım. Kah saçlarımı savurur ruhumu özgür kılarım, kah saçlarımı saçlarıma düğüm yaparak ruhuma bir çentik atarım. Ben kendisini kendisinden saklayan bir kadınım...