23.58

Bölüm 26: "Vicâh"

Kelime anlamı;
Yüzleşme
Yüz yüze gelme.

Joe Satriani - The Forgetten (Part 2)

BahoBeat – Yol Olmam Korkarım

BÖLÜM 26: "VİCÂH"

❄❄

Bu ses tellerinin ucuna yakılmış acıklı sesin ağıdını bir yerlerden tanıyordum. Bir yerlerden bulup buluşturup geçmişi, paslı tepsinin içinde bana sunuyordu içindeki feryadı. Sesin içinde ağrıdan kıvranan bilmem kaç kasın kasılmasından dolayı büzüşen damarları vardı.

İsyan vardı burada!

Kalbim maraton koşmuşçasına zorluyordu ciğerlerimi ve damarlarımı. Vücudum, tıpkı zehirli engerek gibi zehir üretirken aynı şeyi vücudum için de diyebilirdim. Adrenalin kara kolsuz köyde cirit atan eşkıya gibi devriye gezerken, yılan zehrini zamanın akrebine geçirdi.

Çamaşır ipine asılan beyaz çamaşırlar mandalın esaretinden kurtulup çamurun içine düştüler. Tıpkı insanlar ve insanların duyguları gibi.

Her temiz şey kirlenir ve her kirlenen şey temizlenmez. Kirimiz avuç içlerimizde iskân ederken ne temizler ki bu lanetli suyun yosunlu tadını?

Konuşmuyordu. Sessizliği yamalı ceket misali üzerine geçiren bu adam konuşmuyordu! Beni atmışken uçurumun koynuna, koynuma korkuyu almamı engellemiyor. Korku şahlanmış atın ayaklarının dibine atmışken beni atın ayakları kafama vurdu, kafatasım parçalandı. Tonlarca ağırlık taşıyan bu canlının altında canımı kaybedişimi görmeden evvel kafatasımın parçalanışına şahitlik ettim. Betona yayılan beynimin sıcak etinin rüzgârını ve kanımın sıcaklığı yüzüme vurduğunda anladım, öldüğümü.

Ve size şahitlik ederim ki dünya böyle ölüm görmedi!

Göğüs kafesimin sahip olduğu her kemik içten kıvrılmaya meyilli halini aldı. Adeta bir yılan, solucan gibi içten dışa ve dıştan içe kıvrılan kalbimin amansız can çekişmesinin son demlerini belki de ilk saniyelerini yaşıyordum.

Acı diye nitelendirebileceğim bütün duygularımın kırıntısına ne bir kuş ne de bir akbaba tenezzül edip yaklaşmazdı. Öyle ki ekşi tadında bozmuş yemek tadı veren hissiyatımın içinde kokudan boğulmazdım.

Öyle ki kaburgalarımın kemiklerinden lades çekiliyordu sanki. Tarifini yapamadığınız bir durum olursa şayet bu sözümü hatırlayın. Kaburga kemiklerinizden lades çekildiğini fısıldayın sizi anlamamak için direnen herkese.