ALINTI 'Yalvar'

5.3K 245 47
                                    

O akşam Duhan'dan ayrıldığım vakit kapının önünde Harun'u görmemle nutkum tutulmuştu. Korkum nefes hızımla yarışıyordu  bedenimde yankılanmak için.

Kendinden o kadar emin duruyordu ki Harun birazdan canını bana vereceksin der gibi bakıyordu. Apartmanın önünde durmuş öylece ona bakarken eliyle yanına gitmem için işaret verdi.

Arkama bakmamak için üstün bir çaba sarf ederken Duhan'ın sesiyle olduğum yere çivilendim. "Evrem gitme" diyeceği sırada Harun'u görmesiyle o da olduğu yere çakıldı.

Arkama baktığımda yalvaran gözlerle bana bakıyordu. Önüme döndüğümde ise Harun'un tek eli cebinde yanına gitmem için beklediğini gördüm.

Harun'a bir adım daha atınca ben, Duhan "sen bana aitsin." diye bağırdı. Harun'un kaşları kademeli olarak çatılırken ben geriye gitmek için hamle yapmıştım.

Ta ki o sesi duyana kadar...

"Ahh!!"

İki gün öncesine dair hatıralarımı yine bir acı bölmüştü. Bu benim iki gündür ağzımdan düşürmeden söylediğim  tek hecelik kocaman bir cümle. Kanıma anbean işleyen bir yalnızlık, gözlerimden intihar etmek için sıraya dizilmiş gözyaşlarımın isyan etmesinin ramak noktası.

İki gün önce cennet gezinen yerlerde şimdi cehennem vardı. Zebani gibi gezinen acıların üstünde ateş niyetine kan vardı.

Bütün dertlerimin ilacı olan ve benim her defasında gözlerimi örten kara bir duman vardı. Ufuk çizgisi vardı.

İçimin yangınları her defasında kor olurken yeni bir hissizlik sarıyordu bedenimi. Duhan.. Katran karası duman..

İki gün önce bedenimin kul olduğu bedenin yaşayan haliyim. Duhan'ın tek bir günlük bedeniyim. Ben bizim son dakikamız 23.58'im.

Şimdi gelse bütün benliğimle kucaklarım onu.  Bu ruh hastasının derime kazıdığı her bir izi kendi ellerimle keser atarım. Yeni izler taşırım katran karası dumandan. Şimdi bir gitsem ona dudakları olurum, nefesi olurum. Katilim olur, katili olurum..

"Benim olanı o ciğeri beş para etmez orospu çocuğuna nasıl verirsin?"

Çektiğim acının derecesi yükselirken sıkılı olan dişlerimin arasından konuştum. "Senin olanı değil, onun olan ona armağan ettim."

İki gündür bedenime imzasını atarken, son verdiğim cevap karşısında bacağımın iç kısmına imzasını atıyordu.

"Ahhh!"

Parmaklarına bulaşmış kanımı, bacaklarıma sürerken "o piçin elini sürdüğü her yere imzamı atacağım. Unutma sen benim kadınımsın. Her şeyini ben aldım." durdu. Gözleri şehvetle parlarken  "Vücudunda benim izlerimi taşıyorsun. Benim olan bir şeyi daha taşıyacaksın" derken kanlı elleriyle karnımın üzerine dokunuyordu. 

Sonra benden uzaklaşarak karanlık olan odanın ucuna gitti. Geri dönerken elinde her ne varsa metalik bir ses çıkartıyordu. Korkum hat safhaya çıkarken  bağlı olan ellerimi ve ayaklarımı ne kadar kurtarmaya çalışsamda nafile bir çabaydı. İçimde korkudan uçurumlar, girdaplar açılıp zelzeleler koparken bana gelişini izledim.

Tam karşıma geçerek gözlerime baktı. "Yalvar"dedi. Korkudan fısıltı gibi çıkan sesimle "ne için yalvarayım?" dedim.

Kahkaha atarak "bunun için." diyerek elindekini havaya kaldırdı. Çıkmayan sesimle son bir gayret çığlık attım o bana doğru gelirken.

                                ************

Kısa bir alıntı sundum size şimdilik. Görüşlerinizi bildirirseniz sevinirim.

              Hepinizi öptüm :*

23.58Where stories live. Discover now