Bölüm 10: "Labirent"

3.4K 193 80
                                    

Herkes bana bakarken, umursamaz dercesinde olan sakinliğimi kuşanarak kalabalığın içinden ilerliyordum çıkışa doğru. Sigaramdan bir dolu nefesi doldururken ciğerlerime bütün konuşmalar uğultu şeklinde doluyordu kulağıma. Bu anlarda Duhan SARRAF bile bir uğultuydu zira.

Asansöre doğru ağır aksak adımlarla ilerlerken içimde bir yerler huzursuz kırıntılar döşüyordu yollarıma. Ayağımın ağrısı olduğu yerde varlığını muhafaza ediyordu. Topuklu ayakkabılarımın koridorda çıkardığı sesler kulağıma dolarken boş olan koridorda başka bir ayak sesi eşlik etmeye başladı bana. Bu adım sesleri hiç telaşsız ve sakin atılan adımlardan ibaretti. Bu sakin adımlar benim içimde korku inşa ediyordu. Arkamı dönüp bakamıyorum zira içimdeki ses bakmamam gerektiğini nasihat ediyordu bana.

Korkumu bir kenara iterek adımlarımı hızlandırdım. Benimle beraber arkamda ki kişi de yürüme hızını arttırdı. Köşeyi dönüp asansöre vardığım anda asansörün kapısı kapanmak üzereydi son anda yetişerek asansöre bindim. Arkamdan gelen adım sesleri benim asansöre binmemle kendini koşma seslerine bırakırken son anda aralıklı kapıdan peşimden gelen kişiyi görmüştüm.

Yüzü kemikliydi, saçları üç numara kesilmişti ve burnu küçüktü. Dudakları dolgun, boynu uzun ve adem elması çok belirgindi. Esmer ve oldukça yapılı bir vücudu vardı. Kimdi bu adam ve benden ne istiyordu?

Asansörün kapısına şiddetle vurmasıyla irkildim. Titreyen ellerimle zemin katın düğmesine bastım. Asansör hareket etmeye başladığında bir nebze olsun rahatlamıştım. Ellerim o kadar çok titriyordu ki onları zaptetmek adına kollarımı bedenime sardım. Asansör durduğunda ve kapılar açıldığında içimi biraz önceki korkunun iki katı sayılacak bir duygu kaplamıştı. Bu duygu hiç hayra alamet bir şey değil. Hemde hiç değil.

Otoparkta sadece ben ve bir tane adam vardı onun dışında bomboş sayılırdı burası. Çıkışa doğru seri adımlarla hareket ederken biraz önce ki arkamda birisinin olduğu o his beni korkumla nişanladı. Adımlarımı hızlandırırken gördüğüm adamın arabasına binmek üzere olduğunu görmemle bir şeyler yapmam gerektiğinin farkına vardım. Arkama dönüp baktığımda biraz önceki adamın pis pis sırıtarak bana doğru geldiğini görmemle arabasına binmek üzere olan adamdan yana yürüyerek çevik bir hareketle arabasına bindim.

Arabasına bindiğim adam afallamış bir halde bana bakarken, peşimden gelen adam da arabaya doğru yürüyordu. Korku içimde ki her bir metre kareyi ateşe veriyordu bu saniyelerde. Beynimin çalışan kısmı benim tarafimda ki kapıyı kitlemem için ellerime komut gönderirken yanımda ki adama baktım. Bir şeyler diyordu bana lakin ben onu anlamıyordum. Benim tarafımda ki kapıyı kilitlediğim sıra peşimden gelen adam arabanın camına ritmik olarak vurdu. Arabanın sahibi bir bana bir de kapının dışında ki adama baktı. Eli kapıya doğru giderken arabadan ineceğini henüz fark edebilmiştim. Kafamı hızla sağa sola sallarken adam çoktan arabadan inmişti.

Peşimde olan adam, arabanın sahibinin koluna girerek ona bir şeyler söylemeye başladı. Ve onları görebileceğim yer olan tam arabanın önüne doğru yürüttü. Ve çok geçmeden dehşet anları gözümün önünde kendini oynatmaya başladı. Peşimdeki adamın elini deri ceketinin cebine atması, arabanın sahibinin kolunu dirsekten kırıp yüzünü bana döndürmesi, kolunu bırakıp saçlarından tutarak kafasını geriye yatırıp boğazını meydana çıkartması hepsi saniyenin onda biri kadar kısa bir sürede gerçekleşti.

23.58Where stories live. Discover now