Bölüm 24: "Düzah"

684 66 6
                                    

Kelime anlamı;
Cehennem
Keder
Külfet.

B

ölüm Şarkıları:

Sezen Aksu - Lütfen Görmeyeyim Seni

Niyaz - Ghazal

BÖLÜM 24: "DÜZAH"

❄❄

Korkumun ve heyecanımın bana sunduğu manzarasının isli dağlarına baktım bir müddet. Olanları, olacakları düşünmekten bir şeyler hakkında sürekli plan yapmaktan ve oradan oraya savrulmaktan çok yoruldum.

Denizin tuzlu kokusu genzimi yakmaktan başka bir şey yapmıyordu şu saatlerde. Bak, sende derin bir nefes alırsan solursun bu havayı. Bu kasvet kokan, insanın beynini yakan oksijen gazını. Biraz daha kulak kabartırsan, duyarsın denizin kayalıklara attığı tekme ve yumrukların yankısını.

Nefes alıyorum ama aldıklarım bana yetmiyor.

Nefes veriyorum lakin verdiklerim benden çok şey götürüyor.

Saçlarımın yüzüme sert şekilde vurması hala daha bir şeyleri hissettiğimin göstergesi biliyorum. Ama o kadar bıkmışlık ve yok olma isteği sarıyor ki bedenimi ne yapacağımı bazı anlarda bilemiyorum. Tıpkı şimdi olduğu gibi.

Yerde yürüyen karıncanın adımını, gökte uçan kuşun kanat çırpışını, rüzgarın sarstığı dalların sesini, yanı başımda duran Harun'un ciğerlerine nefes doldurmasını ve göz kırpmasını hepsini en tizinden en kalınına kadar duyuyordum. Sanki hepsinin sesi kulaklarıma işlenmişti ince bir işçilikle.

Vücudum sarsılıyor ve titriyordu. Kendi bedenim içerisinde verdiğim tepkiler bile bir kalıpta, bir sınırın içinde yaşamama müsaade ederken özgürlük istemem, özgürlüğü arzu etmem çılgıncaydı. Baksanıza bana, benden bir şey olmaz.

"Çok sorgulama."

Ona dönüp bakmak istesem de bu isteğimi gerçek kılacak gücüm yoktu. Ne ondan tarafa bakacak ne de suda ki yansımamla yüzleşecek kadar bir takati barındırmıyordu bünyem. Birbirine çarpan dişlerimi zapt etmek adına sıktığım çenem ağrıyor, sızlıyordu. Saç diplerimin ucuna dünyanın yükü bağlanmıştı ve birisi bana şöyle bir dokunsa öne doğru devrilip suyun derinliklerine gömebilirdi bedenimi.

"İki gün sonra gideceksin benden. Ama sanma ki gözüm üzerinde olmayacak, bir gölge misali gölgenin üzerinde olacak gözlerim."

Onun beni azat etmesini istemiştim hep. Onunla uyuduğum gecelerin tümünde ona kızmış, ondan kaçmak istemiş, onu öldürmeyi planlamış, onun bana sarıldığı her bir noktamı kesip, koparıp atmayı dilemiş fakat bunların hiçbirisine cesaret edip hayata geçirememiştim. Devam ettiğinde konuşmasına kaldığı yerden ciğerimin üzerinde bir kedinin pürüzlü ve sert dili değdi sanki. Öyle bir acı ve sızlama yaşadım ki gözlerimi kapatıp açmamayı diledim.

"Sen rahat uyu diye, milleti uykusundan edeceğim."

Dilimin üstünü zincirlerle bağlayan o kilidi kırmıştım bu sözüyle. O benimle de uyumazdı ama şu son bir haftadır benimle uyuyordu. Yine uykuya küstürecekti gözlerini.

"Ben uyurum Harun..."

Bana doğru bir adım attığını çakıl taşlarının sesinden anlamıştım.

23.58Where stories live. Discover now