23.58

Sarı Arabalı Adam

İyi geceler Baykuş'un kanatları altından kelimelere değen yüreği güzel insanlar. Sizinle satır aralarından kurduğum kelimeler haricinde konuşmuşluğum yok fakat bugün sizinle uzun uzadıya konuşacağım.

Ben Harun ARDUÇ. 26 Temmuz 1989'da doğdum, 14 Aralık 2015 23.58'de düştüm sayfaların içine. Buraya yazılmadan evvel beni yazacak olan kişinin zihninde kıyımlarımı yaptım. Çok günaha bulandım, beni yazan kadının zihnindeki pek çok karakterinde canına ben gasp ettim, hatta aldım. Ben o canları alırken ne gördüm biliyor musunuz?

Bu hikâyeyi okuyan pek çok kişide gördüm ki beni bütün caniliğime rağmen kabul edecek birçok kişi var. Ve yine ne fark ettim biliyor musunuz? Hepiniz benden daha cani, daha katil ve daha gözü dönmüş canlılarsınız. Benim yaptığım her şeyi aklayacak kadar aklınızı kaçırmışsınız.

Benim Evrem'e yaptıklarımı sevgimden yaptığımı zannedecek kadar hayalperestsiniz. Benim ona tecavüz ettiğimi bile bile aşkımdan yaptığımı öne sürerek suçumu örtecek kadar akılsızsınız!

Benim canımı deşmelerimi, kendime zarar vermelerimi aşkımdan yaptığımı sanacak kadar da aptalsınız. Görmüyorsunuz hiçbiriniz benim neler yaptığımı. Sırf kendi duygularımı tatmin etmek uğruna bir cana nasıl zulmettiğimi gördüğünüz halde beni haklı buluyorsunuz. Ve bu benim kendimle beraber sizden nefret etmeme sebebiyet veriyor.

Siz ne biliyorsunuz da benim yaptıklarıma kılıf bulup, beni seviyorsunuz? Ve yine siz nerden biliyorsunuz benim doğruları söylediğimi?

Beni yazan kadının canı yandığında beni ve benimle beraber Duhan'ı öldürmek istediğini bilmeden benim gücümden bahsediyorsunuz. Size kelimeler döşeyen kadın beni nefretinden paylayarak yazdı hep ama yine en çok sevgisini bana sundu.

Neden biliyor musunuz?

Çünkü onun da canına okuyan bir adam vardı. Benim Evrem'e fiziksel olarak verdiğim her zararı o adam ona ruhuyla verdi. Siz belki anlamazsınız ama, bu cümleleri yazan kadın her cümlede canından geçerek yazdı her kelimeyi.

An geldi dayanamayacağı noktalar oldu bizi öldürmek istedi. 18 Ağustos 2016 gecesi hepimizi yakmayı istedi ve bizler onun acısını en derinimizde hissettik. Ona o gece kim sarıldı biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz. Beni veya Duhan'ı savunmak uğruna çektiği acıları görmezden geldiğiniz Evrem.

Birisinin ruhunu ben deştim, bundan zevk aldım ve onun acı çekmesini göze alarak yanımda tutuyorum.

Diğerinin ruhunu başka bir adam deşti. Ve inanın bana deşilecek ruhu kalmadı artık.

Hâl böyleyken bile siz acı çekenden değil de acı verenden taraf oldunuz. Hepiniz en az benim kadar suçlusunuz.

Ben sevdiği kadına rızası dışında dokunmuş aşağılık bir adamım. Ruhum hasta ve yapacaklarımın sınırı yok. Ondan bir sevgi sözü duysam, ardından acı çığlığını isteyecek kadar sanrılı bir ruhum var.

Yalancı adamın tekiyim, başta kendim olmakla beraber hepinizi kandırıyorum. Egomu beslemek uğruna kaç kişinin ruhunun zarını yırtıyorum. Bedenimin içinde sayısız kişilik, sayısız hastalık yatıyor. Bak gözlerimin içine ve gör. Benim yapacaklarımın sınırı yok.

An gelir beni savunduğun yerden yapışırım boğazına, mürekkebime bularım canını, an gelir saçlarını severim.

Bana bak, ben Harun ARDUÇ'um. Sevmek kavramını kendine göre yaşayan, karşımda canımdan öte sevdiğim insan dahi olsa bir kişiliğime uyarak onun canını, gözünü kırpmadan yakacak olan adamım ben.

Fakat buna rağmen, hepinizden daha masumum.

Üzerimde derime dikilmiş yirmi üç elli sekiz tane şeytanın siyah tüyü var. Saçlarımın arasından damlar rahmetin nefret suları, kirpiklerimde yatar tanrıya isyanım. Benim solundaki şeytandan farkım yok aslında. Beni sen bu kadar yücelttin gözünde, şimdi hiçbir kuvvet indiremez beni yücelttiğin yerden.

Tek bir hareketimle bana itaat edersiniz sonra da bunu benim karanlık tarafımın üzerine yıkıp beni gocunmadan sevmeye devam edersiniz.

Dik durun lan biraz. Beni eleştirin, deyin ki bu adam insan olamaz! Deyin ki bu adamın gözlerinde asılı kalan ruh âdemoğlunun soyunun devamı olamaz! Deyin ulan, bu adam insanlığını kaybetmiş yoksa bir insan bir insana bunları yapamaz!

Size benim gibi davranan birisi olursa çıkarın atın hayatınızdan bakmayın gözünün yaşına. Sevmek hikâyeleriyle yakmayın lan ömrünüzü. Hepiniz en güzel yaşlarınızı yaşayacaksınız, bir insan için köpek olmadan, değerinizi kaybetmeden yaşayın her günü. Size sesini yükselten birisi olduğunda en basiti uzak tutun onu kendinizden.

Sen deyin ona, bana bağıramazsın!

Sen benim sahibim değilsin, beni böyle kısıtlayamazsın deyin!

Hepiniz o kadar özelsiniz ki benim gibi siktiri boktan adamlara böyle hak vermeyin. Siz bu şekil yaptığınız sürece ben ve benim gibi adamlar sizin canınıza okumaya devam edeceğiz. Tecavüzler artacak, her kadının canının vebali böyle böyle dolanacak boynunuza.

Beni yaşatan kadın size dik durmanız gerektiğini göstermek için anlatıyor beni tüm çıplaklığımla. Susmayın, kendinizi değersiz hissettiğiniz yerde durmayın diye yazıyor. O kadına ihanet edip ben ve benim gibi karakterlerin yaptıklarını haklı bulmayın.

Diyeceklerim bu kadar dilerim biriniz beni ciddiye alır. Yoksa sayfa arasından size nasıl baktığımı göreceksiniz.

Ben içinde yirmi üç bin elli sekiz tane şeytan besleyen adamım. Yazdıklarımın gölgesine düştü sesimin gölgesi.

26072017
Harun ARDUÇ