BAĞIMLI

Bölüm 16

Dış kapıyı açmak için çantamdan anahtarımı ararken bir türlü bulamıyordum. En son ön göze koymuştum ama şimdi orada yoktu. Ön gözü kapatıp arka göze bakarken elime değen soğuk metalle gülümsedim. Anahtarı deliği soktuğumda arkadan gelen sesle kafamı arkaya çevirdim.

" Peri " Emir'in sesini duyunca çabuk hareketlerle kapıyı açtım. Kapıyı geri kapatacağım sırada ayağını araya koydu. Bende hızlı adımlarla odama çıkmaya başladım.

Ama okula gitmeden önce odamı kilitlediğim için kapıyı açamadım. Alışkanlık olmuştu bende okula gitmeden önce kapıyı kilitlemek. Kilidi açacağım sırada kolumdaki elle irkildim.

" Beni bir dinler misin? "
" Seninle konuşmak istemiyorum "
" Benimle konuşana kadar bırakmıyorum "
" Benim seninle konuşacak bir şeyim yok Emir. Beni rahat bırak " dedim ve kolumu elinden çektim.

Kapıyı açıp içeri girerken o da benimle girdi ve arkadan kapıyı kapattı. Ardından kilitleyip anahtarı cebine koydu.

" Ne yapıyorsun? "
" Benimle konuşana kadar gitmiyorum "
" Yarım saattir seninle konuşuyorum zaten "
" Öyle değil zeki kız. Barışmak anlamında "
" Peki ben barışmak istiyor muyum? " bana bir adım atıp aramızdaki mesafeyi yarıya indirdi.
" Evet istiyorsun " dediğinde tek kaşımı kaldırdım.

Emirle barışmak istiyor muydum? O bana verdiği sözü tutmamıştı. Öyle insanlardan nefret ederim. İki gün boyunca ne görüşmüştük ne de konuşmuştuk. Okula da gelmemişti. Zaten gelsede konuşmazdım. Ama onunla küs olmak da kötü hissettirmişti.

" Emir çık evimden "
" Çıkmayacağımı söylemiştim " dedi ve yatağımın karşısındaki koltuğa oturdu. Gözlerimi devirip bende kendi yatağıma oturdum.

İkimizden de ses çıkmıyordu. Bana baktığını biliyordum ama ben onun dışında her yere bakıyordum. Üstümde gezinen gözlerinden rahatsız olup bende ona baktım.

" Ne yaparsam gidersin? "
" Üç tane soruma cevap verirsen "
" Tamam hadi ne soracaksan sor " dediğimde oturduğu yerde doğruldu.
" İlk sorum. Okulda bayıldığım gün arka bahçede orda olduğumuzu nerden bildin? "
" Saçma sapan sorularına cevap vermeyeceğim Emir "
" O zaman bütün gece burdayım. Annenlerde yok "
" Öff. Tamam. Dersten hepsi birden çıkınca Selinle merak ettik. Sonra sizi ararken ben arka bahçeye baktım. Sonra Barışı gördüm. Sizin de orda olabileceğinizi düşünüp oraya gittim. Tahmin ettiğim gibi ordaydın "
" Peki. İkinci sorum. Benimle neden küstün? "
" Sözünde durmadığın için " dedim kaşlarımı çatıp hafifçe sesimi yükseltirken.
" Barışman için ne yapmam gerekiyor? "
" Bunu neden bu kadar önemsiyorsun? " diye sorduğumda birkaç dakika boyunca cevap vermedi.

Ben onun vereceği cevabı beklerken sonunda konuştu.

" Seninle küs kalmak istemiyorum "
" Neden? "
" Bir nedeni yok " dedi.
" Soruma hala cevap vermedin " diye ekledi.
" Sana yardım edeceğimi söylemiştim. O konuda benim dediklerimi yap yeter "
" Peki sen neden benim uyuşturucu içmemi bu kadar önemsiyorsun ? " dediğinde bu sefer ben bir şey söyleyemdim. Ama daha sonra bende Emirin taktiğini kullandım.
" Bir nedeni yok " dediğimde kaşlarını emin olmamışçasına kaldırdı.
" Bir nedeni yok Emir " diye sitem ettim. Sırıtarak
" Benden hoşlanıyorsun " dediğinde gözlerimi büyüttüm.

Ondan hoşlanmıyordum. Tamam yakışıklı olabilirdi ama her şey tiple değildi ki.

" Yok daha neler " diye bağırdım.

Güldü. Gülüşü çok güzeldi. Gülünce ortaya çıkan düzgün dişleri bembeyazdı.

" Aynen öyle. Sadece kendine yediremiyorsun "
" Daha fazla saçmaladan artık gidermisin Bay Ukala " son dediğime vurgu yaparak söylemiştim.
" Ukala ha? " dediğinde gülerek kafamı saladım. Hatta kahkaha attım.

Ayağa kalkıp bana doğru gelmeye başladığında yatağımda daha köşeye gittim. Sanki daha çok gidebilirmişim gibi kendimi geriye doğru ittirdim.

" Emir gelme " dedim ve ellerimi öne doğru uzatarak.
" Sen demin bana ukala mı demiştin? " dediğinde kafamı salladım.

Bileklerimden tutup iki yana indirip dizini bacağımın yanındaki boşluğa koydu ve bana doğru yaklaştı. Hiçbir şey söylemeden sadece gözlerime bakıyordu. Aynı şekilde bende ona bakıyordum. Gözleri dudaklarıma kayınca otomatikman benimkilerde onunkilere kaydı. Kafası yavaşça bana doğru eğildiğinde öpecek sandım ama alnını alnıma yaslayıp burnunu burnuma sürttü. Daha sonra ise beklediğim şeyi yapıp dudaklarını dudaklarıma birleştirdi. Sadece o öpüyordu , ben karşılık vermiyordum. O da karşılık vermediğimi anlamış olacak ki alt dudağımı ısırdığında onu ittim.

" Sana beni istediğin zaman öpemezsin dediğimi hatırlıyorum "
" Bende 'hayır öperim' dediğimi hatırlıyorum "
" Pislik "
" Bunu daha öncede duymuştum "
" Artık evimden git. Sorularını da sordun. Hem benim uykum var yatıcam ben "
" İstersen beraber uyuyabiliriz. Ayrıca saat daha altı ne uyuması? "
" Sanane " diye bağırdım.
" Senin sesine daha fazla katlanamayacağım " dedi ve ayağa kalkıp kapıya yöneldi.

Cebindeki anahtarı çıkarıp odamın kapısını açtı ve aşağı indi. Bende arkasından indim.

Dış kapının önünde beni bekliyordu. Kapıyı kapatacağım sırada araya ayağını koydu. Tam 'ne var' demek için kafamı kaldırmıştım ki dudaklarıma koyduğu öpücükle kelimler boğazıma dizilmişti.

" EMİR " diye bağırdığımda kahkaha atarak hızlı adımlarla arabasına doğru gitti. Bende kapıyı kapatıp odama çıktım.

Dün Selin bizdeydi. Emirle ilgili - uyuşturucu içtiği bilgisi ve benim ona yardım ettiğim bilgisi dışında - aramızda geçenleri anlatmıştım.

Emirin dediği gibi Selin de bana Emirden hoşlanıyorsun demişti. Neymiş efendim onu anlatırken gözlerim parlıyormuş falan filan.

Şimdi de biyoloji ödevimi yapıyordum. Tam odaklanacağım sırada aklıma Emir geliyor ve odaklanmamı engelliyordu. En sonunda yapmamaya karar verdim. Kitabımı kapatıp çantama tıktım. Telefonum çalmaya başlayınca cebimden çıkarıp aramayı cevapladım.

" Alo? "
" Nasılsın kızım? "
" İyim anne. Siz? "
" Bizde iyiyiz. Yarın akşam yola çıkacağız onu haber vereyim dedim "
" Tamam. İyi yolculuklar "
" Görüşürüz canım " dediğinde telefonu kapattım.

Pijamalarımı giyip kendimi yatağa attım. Aklıma Emir gelince sırıttım. Daha sonra aklıma geldiği için kaşlarımı çattım ve kendimi Emiri düşünmeden uyumaya ikna etmeye çalıştım.