Bölüm 57

6.7K 189 9
                                    

Yatağımın üstünde otururken sıkıntıdan patlamak üzereydim. Telefonu yukarı atıp tutuyordum sıkıntıdan.

Emir bugün şirkete gelmeme izin vermemişti. Neymiş efendim, herkes her gün beni göremezmiş. Dün eve geldiğimizde bana bensiz şirkete gideceğini, belki diğer gün gelebileceğimi söylemişti. Bende ona senin sekreterinsem yanında olmam gerekmez mi diye bir soru yöneltmiş, sonucunda da seni istediğim zaman götüreceğim cevabını almıştım.

Şimdi de hem Emir hem Selin hem de diğerleri olmadığı için sıkılmıştım.

Selin Mertle beraber dolaşmaya gitmiş, Atakan ve Barış da arabalarını tamirciye götürmüştü. Uygar ve Güneyde evlerindeki kırılmış sehpayı onarmak için gerekli malzemeleri almaya başka bir yere gidecekti ve sanki hepsi daha önceden anlaşmış gibi aynı anda bugün bir yere gitmişti.

İrem ve Sılayla da büyük ihtimalle yarın tanışacaktık. Yani benim büyük ısrarlarım sonucu Atakan ve Barış beni kırmamış ve yarın ben ve Selinle tanıştıracağına dair söz vermişti.

Uygarın sevdiceği ile daha tanışma şansımız yoktu çünkü Uygar da sadece bir kez konuşmuştu kızla. Ancak okul açıldığı zaman görüşebilirlerdi. O yüzden Atakan ve Barışın sevdicekleriyle idare edecektik. Ama yinede hepsiyle tanışacağım için heyecanlıydım.

Saat daha on birdi ama ben daha şimdiden sıkılmıştım. Kaldı ki Emirin gelmesine daha yedi saat vardı.
Yani eğer sıkıntıdan patlamayıp altıya kadar şirkette kalırsa.

Havaya attığım telefon birden suratıma düşünce ağzımdan acı dolu bir inleme döküldü.

Kaşlarımı çatıp sinirle ayağa kalktıktan sonra salona gitmek için odadan çıkacakken çalan telefonum olduğum yerde durmamı sağladı.
Sinirle arkamı döndükten sonra yataktaki telefonumu aldım ve arayana bakmadan telefonu açtım.

'' Efendim? '' dedim sinirli bir sesle.
'' Sabah sabah kim kızdırdı seni? '' dedi Emir karşıdan gülerken. Emirin sesi daha çok sinirlenmeme neden olurken kaşlarımı çattım. Sonuçta o beni yanına almamıştı.
'' Sanane ''
'' Seni getirmediğim için bu tavırları yapıyorsan boşuna yapıyorsun Melek. Sana başta söylemiştim seni her gün getirmeyeceğim diye ''
'' Evet ama bunu daha ikinci günden yapacağını söylememiştin ''
'' Hangi günler gelmeyeceğini sormamıştım '' dediğinde gözlerimi devirdim.
'' Sen neye sinirlendin onu söyle ''
" Telefon suratıma düştü " dememle karşı taraftan bir kahkahanın yükselmesi bir oldu.
" Gerçekten mi Peri? Sadece merakımdan soruyorum, bunu nasıl becerdin? " dedi gülmesinin arasından.
" Telefonu havaya fırlatıyordum sonra bir- Ya ne fark eder nasıl yaptığım? "
" Seni tebrik ediyorum cidden. Neyse, kapatmam lazım. Yapmam gerek işler var maalesef ki "
" Görüşürüz "
" 'Seni seviyorum yakışıklı sevgilim' demek yok mu? " dediğinde gözlerimi devirdim.
" Hayır, yok " dedim ve telefonu suratına kapattım.

Elimdeki telefonla birlikte odadan çıktıktan sonra aşağı inip televizyonun karşısına oturdum.
Kumandadan televizyonu açtıktan sonra önce film kanallarında gezindim. Güzel bir film bulamayınca da çizgi film kanallarına geçtim. Sevdiğim bir çizgi filmi görünce de o kanalda durup kumandayı da yan tarafıma koydum.

Ama daha izlemeye yeni başlamışken reklamın çıkması sinirimi bozarken atıştıracak bir şeyler bulmak için ayağa kalkmış mutfağa gidecektim ki telefonumun çalması gözlerimi devirmem neden oldu.
Ayağa kalktığım hissediliyor muydu?

Eğilip telefonu aldığımda arayana baktım. Annem arıyordu.

" Efendim anne? "
" Ne yapıyorsun birtanem? "
" Televizyon izliyorum. Sen ne yapıyorsun? "
" Ne yapayım bende, yeni bir proje çizilmiş, onu inceliyordum da sana dün bir şey söylemeyi unuttuğumu fark ettim de onu haber vermek için aradım "
" Neyi söylemeyi unuttun? "
" Ayşe teyzeni biliyorsun değil mi? "
" Emirin annesi mi? "
" Evet, Emirin annesi "
" Ne olmuş Ayşe teyzeye? " diye sordum merak ederek. Konumuzun Ayşe teyzeyle ne alakası vardı merak ediyordum?
" Heh işte onlar akşam bize yemeğe gelecekler " dediğinde gözlerimi açabildiğim kadar açtım. Ne yani, akşam Emir bize yemeğe mi gelecekti? Hemde ailesiyle?
" Ne?! "
" Evet. Tanıştığımız zamandan beri aklımdaydı çağırmak ama bir türlü çağıramamıştım. Dün de aradım, davet ettim. O da sağolsun davetimi geri çevirmedi. Yani akşam eşi ve Emirle birlikte bize yemeğe geliyorlar "
" Ya anne Allahını seversen bu şimdi mi söylenir? "
" Ay ne yapayım Peri? Kafamı kaldı bende, unutmuşum. Neyse zaten bir iki saatte çıkıp geleceğim. Sen, ben gelene kadar evi temizlersin, bende yemeği yaparım olur biter "
" Tamam, hadi kapat " dedim ve bir şey demesine izin vermeden telefonu kapattım.

BAĞIMLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin