Bölüm 34

9.5K 331 7
                                    

Kaanı karşımda görmeyi beklemediğim için kaşlarımı çattım.

" Senin ne işin var burda? " dediğimde sırıttı.
" Dün okuldan apar topar gittin, bugün de gelmeyince merak ettim. Senin psikopat sevgilin de iki gündür ortada yok. Öldü mü kaldı mı? Ona göre sevinicemde " dedi gülerek. Gözlerimi devirdim.
" Yürü git Kaan. Emir seni görürse senin için iyi olmaz "
" Oo Emir de mi burda. Dur bari ona da bir selam vereyim "
" Kaan saç- "
" Ne işin var lan senin burda ? " dedi Emir beni içeri -arkasına doğru- çekerken.
" Emir bey, özlettiniz valla kendinizi " dedi Kaan gülerek. Bu çocuk buraya dayak yemek için mi gelmişti?
" Lan siktir git. Şimdi elimden bir kaza çıkacak "

Emirin dediği şeyden sonra karşıdan gelen annemi görmemle gözlerim büyüdü.

" Annem geliyor. Kaan git " dediğimde Kaan arkasını dönerek aneme baktı.
" Annene selam vermeden gitmek olmaz değil mi? Ayıp olur "
" Sakın öyle bir şeyi aklından geçirme " dedim ama beni dinlemeyerek annemin yanına doğru gitmeye başladı.

Emir onu kapişonundan tutarak geriye çekti. Tam ağzını açmış bir şey diyecekken annem yanımıza geldi.

" Peri. Ne yapıyorsunuz kızım kapının önünde? " Annemin sorusu karşısında iki saniye düşündüktem sonra aklıma gelen ilk şeyi söyledim.
" Arkadaşım beni ziyarete gelmişti. Şimdi de gidiyordu " dediğimde annem bakışlarını benden çekerek Kaana yöneltti.
" Merhaba Efendim. Kaan ben. Alıyım isterseniz elinizdekileri " dedi ve annemin elindeki poşetleri aldı.
" Ay teşekkür ederim Kaancım. Bende Arzu. Perinin annesiyim. Gel sana tatlı bir şeyler ikram edeyim "
" Hayır! " diyerek Emirle aynı anda annemi reddettik.
" A-a niye? "
" Kaan arkadaşımızın gitmesi gereken bir yer varmış " dedi Emir dişlerinin arasından Kaana bakarak.
" Peki o zaman başka sefere " annemin dediği şeye tam sevinmiştim ki Kaan bütün her şeyi her zamanki gibi mahvetti.
" Aslında gideceğim bir yer yok. Bu yüzden yarım saatliğine gelebilirim " dediğinde annem gülümsedi. Annem bu çocuğun beni kaçıran kişi olduğunu bilseydi her halde Kaanı gördüğü yerde gebertirdi.
" Peki o zaman. Gel hadi " dedi annem ve Kaanla beraber içeri girdiler.

Ben Emire baktığımda oda sinirle yumruğunu sıkarak Kaanın arkasından bakıyordu.

Önüne geçip tek elimi yanağına koyarken diğer elimi de sıktığı elinin üstüne koydum ve bana bakmasını sağladım.

" Emir lütfen bir şey yapma. Yani en azından annem gidene kadar " dedim gülümsemeye çalışırken.
" Tek yanlış hareketinde o çocuğun ebesine kayarım " dedi ve içeri girdi. Arkasından gözlerimi devirdim ve bende kapıyı kapatarak içeri girdim.

Mert ve Selin geldikleri zaman oturduğu koltukta, Emir onların oturduğu koltuğun çaprazındaki koltukta Kaana gözlerini dikmiş bir şekilde oturuyordu. Kaan ise hepsinden uzak olan tekli koltukta oturmuş Emire sırıtarak bakıyordu.

Bende Emirin yanındaki boş yere oturacağım sırada Emir beni belimden tutup kendi oturduğu yere oturtup, kendisi de benim oturacağım yere doğru kaydı.

Ona şaşkınca bakarken o da bana dönmüştü.

" Orası şu itten daha uzak. Düzgün otur ayrıca " diyerek beni uyardığında oturuşumu dikleştirdim.

Seline döndüğümde o da bana şaşkınca döndü ve ağzına oynatarak 'bu nerden çıktı' dedi. Bende ona karşılık ağzımı oynatarak 'bilmiyorum' dedim.

" Sohbetinize de doyum olmuyor " dedi Kaan koltukta biraz yayılırken.
" Lan sus, zaten şu an seni dövmemek için kendimi zor tutuyorum. Kaşınma " Emirin dediği şeye güldükten sonra koltukta biraz öne eğilip dirseklerini dizine yasladı.
" Burda öyle bir şey yapabileceğini zannetmiyorum " dediğinde Emir hareketlenmişti ki annem içeri girince bu fikrinden vazgeçti.
" Tatlılar geldi "

BAĞIMLIOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz