Bölüm 43

7.4K 277 15
                                    

2 HAFTA SONRA

Biten tatilimizin ardından eve geri dönmüştük.

Hayatımda geçirdiğim en güzel tatillerden biriydi. Tatilimi sevgilimle ve arkadaşlarımla geçirmiş olmak tatili daha güzel kılmıştı.

Normalde annemin aldığı rapora göre bir haftam daha vardı okula gitmemek için ama iyiydim ve evde sıkılıyordum.

Diğerleri kızmıştı bana 'manyak mısın, niye okula geliyorsun' diye. Hatta Mert 'gideceksen ver bari ben gitmeyeyim' demişti ama raporun üstünde adımın yazılı olduğunu fark edince sinirlenip geri vermişti raporu.

Dolabımdan dar bir kot pantolonla ince askılı bir bluz çıkarıp üstüme geçirdim. Saçlarımı taradıktan sonra sadece rimel sürüp vücudumdaki yaralara kremimi sürdüm. Neredeyse geçmişlerdi ama hala izleri belli oluyordu.

Normalde dün konuştuğumuzda bugün beni Emir okula götürecekti ama son dakika da işinin çıktığını söyleyerek beni Seline paslamıştı. Bende itiraz etmeden kabul etmiştim. Sonuçta okula geldiğinde onu sorguya çekeceğimi  tahmin ediyor olmalıydı.

Aşağı inip kendime kornfleks hazırladıktan sonra çabucak yiyip kapının kenarında duran çantamı aldım ve dışarı çıkarak kapıyı kilitledim. Anahtarı çantamın öndeki küçük gözüne atmamla korna sesini duymam bir oldu.

Kafamı çevirdiğimde Selinin arabanın içinden bana gülümseyerek el salladığını fark ettim.

Beş basamağıda indim ve arabaya doğru yürüdüm.

Arabanın yanına gelince ön kapıyı açtım ve arabaya binerek kapıyı ardımdan kapattım.

" Okula gitmek istediğine emin misin Peri? "
" Evet Selin. Eminim " derken kemerimi takıyordum.

Kısa süren araba yolculuğumuz ardından Selin arabayı okul içine değilde okul dışına park etti. İkimizde aşağı indik ve okula doğru kol kola yürüdük.

Daha dersin başlamasına yarım saat olması yanında hava da güzeldi. Bu yüzden de neredeyse herkes dışarı da banklarda oturuyor, gülüşüyor ya da sohbet ediyordu.

Bahçeden içeri girdiğimizde çıkış kapısına yakın olan banklardaki kızlı erkekli grup bize dönmüştü.
Beni baştan aşağı süzdükten sonra aralarında fısır fısır konuşmaları benim hakkımda konuştuklarını açıkca belli etmişti.

Selin de onları fark etmiş olacak ki sol kolumdan çıkıp sağ koluma girmişti.

" Boş ver onları. Bir halt bildikleri yok, kendi kendilerine konuşuyorlar " dedi bana tebessüm ederken. Bende ona karşılık buruk bir şekilde gülümsediğimde binadan içeriye girmiştik.

Üçüncü kata yani kendi sınıfımızın olduğu kata çıkınca koridorunda bahçe kadar olmasa da kalabalık olduğunu fark ettim.

Bizim sınıf koridorun sonunda olduğundan istemesemde bu insanların içinden geçecektik.

" Periye olanları duydun mu? " Selin hızlı adımlarla yürürken bende ona ayak uydurmaya çalışıp bir yandan da hakkımda konuşan kızları duymaya çalışıyordum.
" Kaçırılmış. Neredeyse üç haftadır okula gelmiyor "
" Cidden mi? Kim kaçırmış peki? " Onlar aralarından duyulamadıklarını sanarak konuşmaya devam ederken benim sabrımın tükenmesine ramak kalmıştı.
" Onu bilmiyorum ama az kalsın kıza tecavüz edceklermiş "

Bu çizgiyi aşan son sözdü.

Sert bir şekilde Selinin kolundan çıktım ve arka tarafımdaki duvara yaslanmış olan kızlara doğru yürüme başladım.

BAĞIMLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin