Bölüm 56

6.8K 186 10
                                    

EMİR KESKİN

Tarih yirmi dört şubat, saat akşam yedi. Şu an da Aslının mezarının yanındaydım. 

Bundan tam iki yıl önce Aslı ölmüştü. Bir hiç uğruna, sadece sezgilerinden yola çıkarak öldürmüştü Kaan onu.
Açık kahve saçları ve yeşil gözleriyle ablam gibi o da babama benziyordu.

Aslıyla ablamla olduğu kadar yakındık. Bana ablama anlatmadığı bütün dertlerini anlatırdı. Ablam Kenan abiyle evlenip kendi evlerine çıktığı sıralarda Aslı benimle dertleşirdi. Onunla konuşmak bana da iyi geliyordu. Bende onun bana anlattığı kadar bir şeyler anlatırdım.

Mesela Aslı sevgilimin olmasını, benim mutlu bir aile kurmamı çok isterdi.

Aslının insanın ilgisini çeken bir güzelliği ve neşesi vardı. Her ortama ayak uydurur, kolay kolay üzülmezdi çünkü her şeyi kafaya takan biri değildi. Bu huyu bana çekmişti.
Üzülen insanlara çok iyi moral olur, insanların hemen üzüldükleri olayları unutmasını sağlardı.

Her ne kadar çok fazla bir şeyi kafasına takmasa da ablam gibi fazla duygusaldı Aslı. Kızlarla fazla iyi geçinemezdi, haliyle bütün arkadaşları erkekti.

Aslında Periyle tanışmış olsalardı birbirlerini çok severdi. Dış görünüş olarak birbirlerine benzemeselerde huy olarak fazlasıyla benziyorlardı.
İkiside inatçı ve duygusaldı. Peri gibi Aslı da arada dik başlı olabiliyordu. Tatlıyı çok seviyorlardı.
Hatta Aslı o kadar çok seviyordu ki bir keresinde fazla şeker yemekten şeker komasına girecek raddeye kadar gelmişti.

Ama gel gör ki şu an önümde duran mezarın içindeydi.

Mezar taşının kenarına oturdum ve elimdeki çiçek buketini toprağın üzerine koydum.

Aslı mor menekşeleri çok severdi ve her yıl buraya geldiğim zaman hep bir buket mor menekşe alırdım ona.

" Ben geldim. Yine sevdiğin çiçeklerden getirdim. Menekşe, mor olanlardan "
" Biliyor musun Aslı, bundan iki yıl önce seninle geçirdiğimiz güzel zamanlar geliyor bazen gözümün önüne. Daha seninle yapmak istediğim bir çok şey vardı aslında. Eğer şimdi burada olsaydın ilk yapacağım şey seni Periyle tanıştırmak olurdu. Birbirinizi çok severdiniz. Peri kim diye sorarsan, sevgilim. 'Sonunda sevgili yaptın' dediğini duyar gibiyim " dedim burukça gülümserken.
" Periyle altı aydır birlikteyiz ve onu gerçekten tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum. Yani eğer evlenmek istediğin kişi o mu diye sorarsan, evet o. Hatta senin yanından ayrıldıktan sonra onun yanına gideceğim. Şu an saat yedi buçuk ama ben cama tırmanıp onun odasına giriyorum. Henüz babasına yakalanmadım ama yakalanmayı da pek düşünmüyorum "
" Bizimkilerde yine kendi hallerinde takılıyorlar. Mert eski sevgilisiyle tekrardan sevgili oldu. Atakan İrem diye bir kıza vurulmuştu, geçen gün de beraber kafeye gitmişler. Barış hastanedeki bir hemşire kızı sevmiş, kızın da sevgilisi olduğunu öğrenmişti. Uygar gittiğimiz otelde bizim okuldan olduğunu öğrendiği bir kızdan hoşlanmıştı ama kız tanıştıklarından sonra İstanbula geri döndüğü için fazla konuşma fırsatları olmamıştı. Yani anlayacağın Güney dışında herkes birini buldu "

Buraya her geldiğimde Aslıya bizimkileri ya da kendimi anlatır daha sonra da giderdim.

Yirmi dört şubat dışında başka bir gün gelmezdim çünkü başla günlerde gelseydim tekrardan gelmek isteyecektim. Ama sadede öldüğü gün gelirsem başka günler de gelmeyeceğime kendime söz verdiğim için sorun olmuyordu.

" Unutmadan söyleyeyim. Yarın şirketin başına geçiyorum. Hani şu yıllar önce alınmış bir karar vardı ya, işte o. Şirketin başına geçecek olsamda yine de annemle babam da gelip iş yapacaklar. Senin eskiden yaptığın çizimleri de hayata geçireceğim, merak etme. Sana söz vermiştim. Sözümü tutacağım. Çizimlerinin hepsini toplayıp bir dosya haline getirmiştim. Onları diktirip mankenlerde denettireceğim. Hatta sana bir de sürprizim var. Yaptığın çizimler bir defile çıkaracak kadar fazla olduğu için senin çizimlerinden de bir defile yapacağım "

BAĞIMLIحيث تعيش القصص. اكتشف الآن