Bölüm 48

6.6K 277 19
                                    

SELAAM! Yepyeni bir bölümle daha karşınızdayım.
10 bine yaklaşıyoruz ve umarım bu bölümden sonra daha da yaklaşmış oluruz:))

Bölümden geçmeden önce bir şey daha. Olurda takip etmek isterseniz 'duruuicen' kişisel, 'bagimliwattpad_' de bu kitabın instagram hesapları. Sorularınız olursa oradan da sorabilirsiniz. Diğer sosyal medya hesaplarım biyografimde yazılı.

Majeste - Aşk Dediğin

Şimdi de bölüme geçelim:)

~~~

İçeriye girip arkamdan kapıyı kapattım.

Bütün gün okulda uyumuştum ama hala da uykum vardı. Ayakkabımı çıkararak çantamı bıraktım ve içeri geçtim.

Bir şeyler yemek için mutfağa geçtim ve buzdolabını karıştırmaya başladım. Geçen günden kalan pastayı görünce elimi ona doğru uzanmıştım ki telefonumun titreşimini arka cebimde hissedince uzattığım elimi geri çektim ve buzdolabının kapağını kapattım.

Cebimdeki telefonu çıkartıp mesaj atana baktım. Selin mesaj atmıştı.

Kimden: Selin
Bugün kafeye gitmiyoruz, haberin olsun.

Yazdığı şeye kaşlarımı çatarak baktıktan sonra ellerimi klavyede gezdirmeye başladım. Daha ikinci günümüzden işe gitmemekte ne demekti.

Kime: Selin
Neden??

Diyerek yazıp gönderdikten mesaj atmasını bekledim. Birkaç dakika kadar geri mesaj atmasını bekledim ama bir şey yazmayınca Selini aradım.

Telefonu kapalıydı ve bu kaşlarımı daha çok çatmama neden olmuştu. Az önce mesaj atmıştı ama şimdi aradığımda telefonu kapalıydı. Aramayı bitirerek telefonu geri cebime koydum. Daha sonra tekrardan aradım.

Demin almadığım pastayı buzdolabından çıkarttım ve küçük bir tabağa koyarak kalan pastayı geri buzdolabına koydum. Bir çatal alarak odama çıkmak için merdivenlere yöneldim.

Merdivenlerden çıkarken pastamdan bir çatal aldım ve ağzıma götürdüm. Odamın önüne geldiğimde kapıyı açacaktım ki zaten açık olduğunu fark etmemle olduğum yerde kaldım. Kapıyı her sabah kapatırdım ve bu sabahta kapattığıma emindim. Ama şu an açıktı.

Ağzımdaki pastayı bitirdikten sonra kapıyı elimle ittirerek yavaşça kafamı içeri soktum. İçeri de biri yoktu. Bu da rahatlayarak içeri girmeme sebep olmuştu.
Tamamen içeri girdikten sonra elimdeki pasta tabağını masama bırakıp üstümdekileri çıkarmak için arkamı döndüm ve yatağımın üstünde gördüğüm şeyle olduğum yerde kaldım.

Yatağımın üstünde bir kutu vardı.

Kalbim hızlı hızlı atmaya başlarken korkmaya başlamıştım. Kim koymuştu bu kutuyu buraya?

Kutuya ilerleyip ilerlememek arasında kalırken kararı ilerlemekte kıldım. Birkaç adım attıktan sonra elimi yavaşça siyah kutuya doğru uzattım. Elimi uzatmamla kalbim daha hızlı atmaya başlarken kutunun kenarını kaldırdım. Tek gözümü kapatıp içeridekini görmeye çalışırken bir yandan da içinde ne olduğunu açtığım aralıktan anlamaya çalışıyordum ama bir şey anlaşılmıyordu.

Tamamen kutuyu açtığımda gözleeimi kapattım ve içimden 'ne olacaksa olsun' diye geçirerek herhangi bir şey olmasını bekledim.

Ama hiçbir şey olmayınca gözlerimi açtım ve kutuya yaklaştım.

İçinde siyah bir elbise, elbisenin üstünde bir not ve notun yanında da kırmızı bir gül vardı.

Hepsini birlikte kutudan çıkarttıktan sonra elime ilk önce siyah elbiseyi aldım.

BAĞIMLIWhere stories live. Discover now