BAĞIMLI

Bölüm 44

Üç hafta boyunca okula gitmediğim zaman olunan bütün sınavların sonuncu telafi sınavından da çıktıktan sonra derin bir nefes verip beni karşıdaki duvarın yanındaki bankta bekleyen Selinin yanına yürümeye başladım. Beni görünce ayağa kalktı ve koluma girdi.

" Nasıl geçti? " dedi merdivenlerden inerken.
" Fena değildi " dediğim sırada kantine gelmiştik.
" Sen boş bir yere otur ben kendime bir tost alıp yanına gelicem. Tabi bu kalabalıkta nasıl alabilirim bilmiyorum. İstediğin bir şey var mı? "
" Hayır, yok " dedim ve Selinin kolumdan çıkmasına izin vererek gözlerimle boş bir masa aradım.

Arkalarda bir yerde boş masayı gözüme kestirdiğim gibi o tarafa doğru yöneldim.

Kantin bugün haddinden doluydu. Hava biraz kötü olduğu için büyük ihtimalle herkes kantinde oturmayı tercih etmişti.

Boş sandalyeyi çekip oturdum ve cebimdeki telefonu çıkardım.

Teneffüs daha yeni başlamıştı ama Emir sınıftaydı ve beni aramamıştı. Ben sınava gireceğim için bu derse girmemiş, Selinde kimya dersine girmek istemediği için hocaya kendisinin de sınavı olduğunu söylemiş ve benimle birlikte gelmişti ona her ne kadar sınıfta kal desemde. Emir de sınıfta kalacağını ve uyuyacağını, eğer teneffüs zili çaldığında uyanmazsa uyandırmam gerektiğini söylemişti.

Bende bu yüzden onu uyadırmak için rehberden Emirin ismini bulmuş arayacakken masaya Selin değilde bir başkası oturunca kafamı kaldırıp gelen kişiye bakmak zorunda kaldım.

" Senin ne işin var burada? " dedim kaşlarımı çatarken.
" Aynı okulda okuyoruz fark ettiysen "
" Ondan bahsetmediğimi biliyorsun. Neden bizim masamızdasın onu söyle? " dediğimde sırıttı.
" Geçerken seni tek otururken gördüm, bir uğrayayım dedim " dedi ve ardından göz kırptı.

Gözlerimi devirip ayağa kalkmıştım ki bileğiden tutup durmamı sağladı.

" Şaka yapıyorum. Otur "
" Seninle neden oturayım? Eğer gitmeyeceksen söyle ona göre kalkacağım Kaan. Vaktimi seninle harcayamam "
" Sen iyicene Emire benzemişsin he. Neyse. Bir şey anlatıp öyle gideceğim "
" Seni ve anlatacağın yalanlarını dinlemek istemiyorum. Şimdi kolumu bırak " dedim bileğimi sertçe onun elinden çektim.

Arkamı dönmüş gidecekken dediği şeyle durdum.

" Anlatacaklarım Emirle alakalı Peri " dediğinde ona doğru döndüm.
" Hatırlarsan bir öncekinde de Emirle ilgili bir şeyler anlatmıştın ve sonu iyi bitmemişti "
" Birincisi, anlattıklarım doğruydu, bunu sende biliyorsun. İkincisi, olayın sonu sizin için mutlu bitmemiş olabilir, ama ben gayet mutluydum "
" Emir yaptığının karşılığını sana hala vermedi. Şimdi anlatmayı düşündüğün şeyler de eklenirse sence senin adına ne kadar iyi olur? " dedim sırıtırken. Bozulduğunu görmek hoşuma gitmişti.
" Anlatacaklarımı merak ettiğini biliyorum. Ayrıca bana teşekkür etmelisin. Sayemde sevgilin hakkında bir şeyler öğreniyorsun, kötü mü? "
" Evet kötü. Öğrendiğim hiç iyi bir şey yok "
" O beni ilgilendirmez. Sevgili olmasaydın Emirle " dediğinde gözlerimi devirdim ve arkamı dönüp masaların aralarından geçmeye başladım. Selinde bir türlü gelememişti.

Kolumdan tutulup durdurulana kadar da gayet güzel ilerliyordum.

" Beni dinlemeden bir yere gidemezsin, Emirin Meleği "

-EMİR KESKİN-
SABAHTAN

" Oğlum geç kalacağız, kalk lan artık " diyen Merti duysamda duymamazıktan gelerek cevap vermedim. Hatta o kadar duymamazlıktan geldim ki attığı yastığı bile yok saydım.
" Her gün aynı numarayı yapıyorsun Emir. Artık bu numarayı yemiyorum, anla artık " dedi ve bacağımdan çekiştirmeye başladı.
" Mert bir siktir git " dedim gözlerimi açmadan.
" Okula gideceğiz lan. Hadi. Senin yüzünden sevgilimi göreceğim zaman azalıyor " dedi ve bacağıma vurdu.