Bölüm 65

4.1K 155 30
                                    

-1 Ay Önce-
EMİR KESKİN

Berat denen şerefsizin Periye yaptığı şeyler sırasında kafamda oluşan planların son bölümünü kafamda şekillendirirken bir yandan da uzandığım yatağımda elimdeki basket topunu havaya atıp tutuyordum.
Bir ara aldığım haplara para ödemiyordum. Her defasında hapı alıp para vermeyi sevmiyordum. Bu yüzden birkaç kere alıp hepsinin parasını toplu verecektim. Beratla da böyle anlaşmıştık.

Serkan, Beratın adamlarından biriydi. Yani, İstanbul'daki adamı Serkandı.
Serkandan alacaklarımı alırken para ödememiştim ve Berat bunu biliyordu. Fakat daha sonra oyun bozanlık yapmış ve bir gün durup dururken beni arayıp parayı getirmemi söylemişti. Bende ona anlaştığımız tarihte getireceğimi söylemiş ve telefonu suratıma kapatmıştı.

İşte o telefon konuşmamızdan iki gün sonra eve giderken enseme sert bir şeyle vurdurmuş ve beni bayıltıp o depoya götürtmüştü.

Beni sandalyeye bağladığında kendini güçlü zannediyordu ama aslında korkağın önde gideniydi. Sadece beni neyle tehdit edeceğini bildiği yönünde güçlüydü o kadar.

Beni, eğer parayı onun istediği tarihte vermezsem Periye zarar vermekle tehdit etmişti. Bende ona istediği tarihte ve yerde parasını getireceğimi ama Periye zarar vermeyeceğini söylemiştim. Fakat o beni dinlememiş ve Periyi de o depoya getirterek dakikalar önce yaptığımız anlaşmayı bozmuştu. Hemde ikinci kez.

Periyi karşımdaki sandalyeye bağlayıp yaptıkları sınırı geçmemekle kalmamış o sınırın olduğu yeri yerle bir etmişti. Ve o, karşımda Periye işkence yaparken ben kafamda çoktan Berat için yapacaklarımı planlamıştım.

Elimdeki topu son kez atıp tuttuktan sonra hızla yattığım yerde doğruldum ve topu yere bıraktım. Ayağa kalkıp iki adımda kapıya ulaştım ve aşağı indim.

" Herkes bir salona gelsin " diye bağırdım hepsi duysun diye. Ellerimi belime yasladıktan sonra diğerlerinin gelmesini beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra hepsi salona doluştuğunda ben oturmayarak ayakta kalmaya devam ettim.
" Şimdi, Berat birkaç gün önce hapisten çıkmış. Pezevenk bunu nasıl yapmış bilmiyorum ama çıkmış işte. Bizde bugün Berat kardeşimizin hapisten çıkmasını kutlamak için partimize baş konuk olarak davet edeceğiz. Gayet basit ama etkili bir plan. Sorusu olan? " dedim ve bakışlarımı hepsinin yüzünde dolaştırdım.
" Nerde şu an? " diye sordu Güney. Omuz silktim.
" Kendi evinde. Benim onun çıktığını bilmediğimi zannediyor " dedim hafifçe sırıtarak.
" O zaman değerli misafirimizi akşam mı ağırlıyoruz? "
" Aynen öyle " diyerek Barışın sorusunu cevapladım. Ardından Atakanın yanındaki boş yere oturup ayaklarımı sehpaya uzattım.

Hepsi o olaylar yaşandıktan sonra onlara anlattığım plandan haberdarlardı. Zaten kendilerini de böyle bir plana hazırlamışlardı çünkü benim bunu Beratın yanına bırakmayacağımı biliyorlardı. Haksız da değillerdi.

~~~

Saat gece on ikiye yaklaştığı sırada evde bir tek ben ve Uygar kalmıştık. Güney ve Mert 'partinin' olacağı yeri ayarlarken Atakan ve Barış misafirimizi evinden almaya gitmişti.

Uygar kapıyı kilitleyip arabaya bindiğinde gaza basarak hızla ilerlemeye başladım.

" Bir şey soracağım? " dedi camını açarken. Bu hareketi bana Periyi hatırlatırken kaşlarımı çatıp onu aklımdan çıkarmaya çalıştım. Şimdi onu düşünürsem yapacağım şeye odaklanamazdım. Tam bir şey yapacakken Perinin yüzü gözlerimin önüne gelirdi. Bana dolu gözleriyle bakar ve böyle bir şey yapmamam gerektiğini söylerdi. Hatta o uzun, ince parmaklı elini koluma koyardı.

BAĞIMLIOnde histórias criam vida. Descubra agora