BAĞIMLI

Bölüm 17

Selinle otoparka girdiğimizde her zaman arabayı park ettiğimiz yer doluydu ve geç geldiğimiz için başka yer de kalmamıştı.

" Peri bir daha mümkünse erken çık "
" Ne yapayım sabah giyeceğim tişörtü bulamadım "
" Senin tişörtüne tüküreyim " dediğinde güldüm.
" Dışarı park etmek zorundayız " dedi ve arabayı otoparktan çıkardı.

Dışarı çıktığımızda da okulun yakınlarında boş yer yoktu. Sadece biraz ilerideki siyah bir arabanın önü boştu. Araba tanıdık geliyordu. Zihnimi biraz yokladığımda o arabanın Emir'in olduğunu fark ettim.

" Bugün de herkes arabasıyla gelmiş he "diye söylendi.
" Sadece şurası boş gibi duruyor " diyerek parmağımla Emirin arabasının önündeki boş yeri işaret ettim.

Selin arabayı o yöne doğru sürdü ve uygun bir şekilde park etti. İkimizden arabadan indikten sonra okula girdik.

" Ben kantine gideceğim. Gelecek misin? "
" Hayır. Sen git sınıfta buluşuruz " dedim. O kantinin olduğu koridordan saparken ben yoluma devam ettim.

Tam sınıfın olduğu koridora sapacağım sırada bir el kolumdan tutup beni karanlık , küçük bir alana sahip olan temizlik odasına çekti. Ağzım kapalı olduğu için bağıramıyordum.

" Korkma benim " Emir'in sesini duyduğumda içimdeki korku bir anda yok olup gitti.

Hızlı hızlı nefes alışverişlerimi o da fark etmiş olacak ki elini ağzımdan çekip belime yerleştirdi. Hala yüzü yüzüme çok yakındı. Burası ne kadar karanlık olsada az çok yaptığı hareketleri görebiliyordum.

" Ne yapıyorsun Emir? " diye fısıldadım.
" Seni görmek istiyorum " diye söyledi. Sesi benimkinin aksine daha yüksek çıkmıştı.
" Aynı sınıftayız " dediğimde kulağıma doğru eğildi.
" Baş başa " dedi ve kendini bana daha çok bastırdı. Dudaklarını boynuma gezindirdi.
" E-emir "
" Hıı "
" B-burdan çıksak " dediğimde kafasını kaldırmadan cevap verdi.
" Neden? " derken sıcak nefesi boynuma çarpmıştı.
" Nefes alamıyorum " dediğimde kafasını boynumdan çekip bir iki saniye yüzüme baktı.
" Tamam " dedi ve kapıyı açıp ikimizinde derin bir nefes almasını sağladı.

Derin nefesler alırken o da kapıyı kilitliyordu. O kapıyı kilitlerken bende sınıfın yolunu tuttum. İlk ders çoktan başlamıştı.

" Beklediğin için sağol " dedi arkamdan. Arkamı dönmeden gülümsedim.

Yanıma gelip elini belime koyup beni kendine doğru çekti. Tam elini çekmesini söyleyecektim ki sınıfın önüne geldiğimizi fark ettim.

Emir sınıfın kapısını çalmadan kapıyı açtı ve hocaya bir şey demeden önce beni yerime bırakıp daha sonra da kendisi yerine oturdu.

" Özür dileriz " dedim Emir ve kendi adıma. Hoca bir şey demeden derse devam etti.

~~~

Zaten yarısında geldiğimiz ders çabucak bitmişti. Zil çaldığında Emir yanıma geldi ama bir şey söylemeden önündeki sıraya yüzü bana dönük bir şekilde oturdu.

" Ben sizi yalnız bırakayım " diyip ayağa kalkan Selin'in bileğinden tuttum.
" Yok ya gitmene gerek yok. Sende otur bizle "
" Yan sınıftaki arkadaşımdan kitap almam lazım " dedi ve beni itip sınıftan çıktı.

Emire baktığımda bana sırıtarak bakıyordu.

" Emir niye sırıtıyorsun? "
" Canım istiyor "
" Hayır yani sabahtan beri yanımdasın. Birşey mi istiyorsun anlamadım ki "
" Senden istediklerimi yalnızca özel olarak ve uygulamalı göstermek istiyorum " dediğinde gözlerimi büyüttüm.