KESKE (Gerçek Bir Olay)

Geçmiş ve Yaşananlar

Defa ve babanneyi  Merak edenler  ☺yorum yapmayı unutmayalim

  Sabah burda olmanın hayal kırıklığı ile gözlerimi  acip yataktan kalktım.Annem  küçüklüğümden bu yana ne zaman zor bir gün gecirsem beni kolları arasına alır saçlarımı okşar ve kendisiyle uyumama izin verirdi,nitekim yine öyle olmuştu.Ben annemin yanında babamın olmasını umarken babam yatakta yoktu.
Akşamki çıkan  tartışmanın sonunda Dedemin babama zarar vermesinden korkuyordum çünkü o  istediği zaman herşeyi yapabilecek güce ve iradeye saipdi.Hemen toparlanıp yanimda uyuyan annemi kaldırdım.

.......Anne uyan babam gelmemiş.
......Sakin ol Sude baban gece geldi.Suanda  bahçede

  Şadan hanim bütün gece uyumamis esini beklemişti sabaha karşı gelen Ömer beyin yüzü oldukça asiktı hiçbirşey sormamisti kendisine Yıllardır babasıyla olan sorunların kendi yüzünden olduğunu bilmek bir kere daha canini acitmisken  bunu sormak sorgulamak bu yarayı iyilestirmeyecek aksine daha fazla acilip kanamasına sebebiyet verecekti.
  Ömer  bey babasıyla yaptığı konuşmadan son derece umutsuzdu bu nasıl bir nefret, intikamdı ki yıllarca sönmemis aksine közlenmisti".Ben bunca yıl sadece onu memnun etmek için cabaladim uğraştım" dedi biran içinden sonra bu dusunceyi hemen beyninden yok etti çünkü eşine ve çocuklarına aşık  onlara son derece bağlıydı.Eğer kalıp babasının istediği hayattı yaşasaydı hayatti boyunca Keske sözcüğünün arkasına tutsak olacaktı.

  Ömer bey odaya girdiğinde Şadan hanim oturduğu koltuktan doğrultu.eşinin üzerindeki pantoyu alıp sobanın üstünde bulunan caydan ona ikram etti.Ömer bey önce eşinin alni öpüp sonra tahta yatakta yatan kizinin saclarini okşayıp;

. .....Senden özür dilerim Kizim beni affet babalarda hatta yanlış yapabiliyor özürdilerim ilerde benim babama duyduğum öfkeyi sen bana duymazsın diyebildi ve gözlerinden yanaklarından akan yaşı elinin tersiyle sildi.

   Şadan hanim tüm  bu olanlardan dolayı son derece üzgündü yıllarca kabul edilmeyen gelin olmak gerçekten zor ve yipraticiydi.Üstelik evlerinin ilk üç ayında kendisinin rahatsizlanmasi ve sorunlu bir hamilelik geçirmesi bu evligi sarsan ilk deprem olmuştu.

  Şadan hanim esnaf bir ailenin en büyük kızıydı.Çocuk yaşta babasını kaybetmiş ve ailenin bütün sorunmlulugu genç yaşta omuzlarına binmisti.Nitekim kendinden küçük kardeşlerine gerek bir abla yeri gelen zamanlarda baba gibi davranmıştı bu sebepten onun erkeksi ve dik duruşu her zaman Ömer bey için bir artı olmus asla arkasına bakmamış şimdi Şadan ne yapar diye düsündürmemisti.
   Fakat Şadan hanim karaciğer rahatsızlığı vardi.Ömer bey bunu biliyordu fakat ailesi hasta bir gelin  istememiş bunun ilerde sorun açacağını düşünmüşlerdi fakat sevdiğinden ve kendinden emin olan Ömer bey bütün bu zorlukları göze almış bir an vazgeçmeyi düşünmemişti.Evlendikten kısa bir süre sonra Şadan hanim rahatsizlanmisti üstelik Sudeye hamileydi ve önünde vermemisi gereken ciddi bir karar vardı.Bu süre zarfında yumuşayan Ömer beyin ailesi her defasında kendi gibi sorumlu bir çocuk doğurduğu için Şadan hanımı incitmekten vazgecmediler.

   Ömer bey; Şadan hanımın gözlerinin içine bakıp onu cok sevdigini ve kendisini beklemesini söyleyip dışarı çıktı .Babası evin köşküsün de oturup nargilesini içiyordu.Sadece başını kaldırıp babasına uzun uzun baktı.Ahmet bey oğlunun suan ne yapacağını kestiremiyordu çünkü yıllardır onu ilkez bu kadar öfkeli ve kararlı görüyordu.

.........Ömer  nere diye bağırdı Ahmet bey
........Bütün gemileri yakmaya dedi Ömer bey ve çıkıp gitti.

   Ömer bey dışarıda duran arabasına binip köy  kahvesine gitti ordakilere Hasan Satıroğlunu sordu yani Leylanin babasını aralarındaki   husumeti bilen Arif bey,Ömer  beyi kahvehanenin dışına çıkarıp bunun sebepbini sordu
......Hoşgeldin evlat hayırdır ne yapacaksın Hasan'i
........Arif amca  biliyorsan şöyle nerede kendisi su yıllardır süren husumet bitsin artık.
Arif amca biliyorsan şöyle  nerde ?
........Dere başındaki  bahçede
.......Tamam amca emin ol sen doğru olanı yaptin.
  
   Ömer bey derekenarina geldiğinde  Hasan bey bahçedeki limonlarla ilgileniyordu.Ömer bey geçmişe gitti bir an bu limonlari zamanında dedesi ile beraber dikmislerdi ve her bir köşesindeki anıları çocukluğum canlandı gözlerinde;
Hasan bey ,Ömer beyin geldigini farketmis olacak ki elindeki makası bırakıp bahçe kapısına geldi.
.......Hayırdır Ömer yolunu mu kayıp ettin?
.......Ben yolumu hiç kaybetmedim Hasan bey ama siz yoldan sapmissiniz.
.......Host o ne demek benim bahcemde bana dediğine bak su densizin.
.......Bu bahçeyi nasıl aldığını sende bende iyi biliyoruz öyle degil mi senin bu yaptığına sahtekarlık denir.
.......Öyle mi ya senin yaptigin namussuzlugane demir.
........Bakın ben kızıniza  hic umit vermedim oyalamadim hata onu istemedi mi basinda soyledim.
.......Ama o seni sevdi ve yıllardır kimseyi kabul etmedi.
.......Bunun için sizden özür dileyecek değilim ama bura gemis sebepbimi bilmek istiyorsan bize ait olanı geri almaya geldim.
.......Bak sen o nasıl olacak daha sen ayağına bılasan çamuru temileyemezken  benim malimi mı elinden alacaksın.
......Hasan amca beni kötü kullanmak zorunda bırakma
......Naparsin lan soyle naparsin
......Bunu sen istedin Hasan amca yarından itibaren bu bahçe hakkında tutanak tutturup senin nasıl bu bahçeyi aldığını ortaya cikarcam.
.......Bunu yaparsan seni maf ederim o evliliğin yerle bir olur.
........Işte orda dur Hasan bey senin o küçümsediğin evliliğinin duvarlarını ben çamurla değil demirle sivadim hiç bir kuvvet onu yıkamaz.