Zorluklar *Sila

63 11 55
                                    

    Sıla ve Sude okul çıkışı eve gittiklerinde kızlar karşılarında Sılayı görmenin verdiği şaşkınlıkla ne yapacaklarını bilemediler birde üstüne Sıla okulda yaptıklarını ve Erol'la aralarında geçen konuşmayı anlatınca kızlar Sılanın geçen zamana rağmen hiç değişmemiş olduğunu anlatılar. Bir ara Melek eski günleri düşündü bu ikilinin ezeli rakip olduğu günleri öyle ki hala Sılanın elinde Sudenin tırnak izleri Sudenin bacağında ise Sılanın makas izi durur.Ama şuan bütün bu olanlar hiç yaşanmamış gibi birbirlerinin yaralarını sarıp her daim dost olmayı başarmışlardı.
 
   Sennur abla Sılayı görür görmez onun enaz Sude kadar inatçı ve adı bir kız olduğunu anlamıştı.Yoksa Sudeyle nasıl bu kadar iyi geçinecekti. Sennur abla,Sılayı öyle iyi tanıyordu ki onun neyi sahip neyden hoşlanmadığı bilecek kadar aynı durum Sıla içinde geçerliydi öyle ki belki aylarca Sennur ablanın arayıp ama bulamadığı Amor adlı parfümü bulup kendisine hediye edip şimdiden onun gönlünü kazanmıştı bile;Sennur abla ise Sılanın en sevdiği kabak tatlısını yapmayı ihmal etmemişti. Tabiyki tüm bunlar Sudenin bitip tükenmeyen telefon konuşmaları sonucu gerçekleşmişti.
Sohbet öylesine kötü ve güzel ilerliyordu ki taki Sılanın şu sözlerine kadar;

.......Sude kusura bakma ama bu ne hal karnın kat kat olmuş?
.......Ya biraz aldım evet ama o kadarda kötü değilimdir.dedi zavallı Sude üzgün bir şekilde
........Biraz mı yapma Sude bir kadının en iyi silahı dilinden sonra vücududur. Yalan mı ama kızlar?dedi Sıla,
........Kusura bakma ama Sila doğru söylüyor dedi Melek
.......Üstüne gitmeyin benim kuzumun o genç daha verir hem o böylede güzel. dedi Sennur abla Sudeyi korumak istercesine,
.........Abla biz ona çirkinsin demiyoruz ama şöyle incecik olsa fena mi dedi.Sıla
.......Hiç ya dedi Ummiye
.......O zaman ne diyoruz hemen bir spor programı oluşturuyoruz.Sonra diyet ve sac makyaj
.......Ne bu ya sen beni Nazi kampına sokmaya mi geldin?dedi Sude gözlerini büyüterek Sılaya
.......Evet kuzum tamda onun için geldim ne bu böyle kırkına  gelmiş kadınlar gibi pasta börek çekirdek bu günden sonra bunlara paso,
.......İyi peki tamam şimdi müsade etde bugün bari yiyeyim.dedi Sude çekirdek kasesini  önüne alarak.
.......Sana bu yeter diyerek Sıla elindeki çekirdeği alıp tuzsuz olanı Sudeye verdi

     Sılanın o gün uyumaya hiç niyeti yoktu.Sırada,Sudenin kıyafet dolabı vardi'Bu olur, bu olmaz 'diyerek neredeyse  bütün kıyafetleri elemişti. Sude ne kadar alıp yerine asmak istese de  o buna izin vermemiş onların yerine kendi yeni stil moda kıyafetlerini asıp'Bunlar artık senin yani zayıflayıp içine girebilirsen?"demişti. Sude tüm bu sözler üzerine hırslanıyor içinden 'Sen görürsün'diye söyleniyordu.

   Sabah olduğunda Sıla erkenden uyanmış spor için eşortmanlarını giymiş ve Sudeyi koşu için zorluyordu.

.......Hadi kalk artık Sabah oldu.Unuttun bu yani koşacaktik?
......Sıla git basimdan uykum var
......Uyanmansan bu su başındandan aşağı dökülür dedi Sıla elinde su dolu bardakla,
.  ...Tamam,tamam kalktım sanki bir haftada dal olacağım da
.......Neden olmasın zaten şuurda 5 kilo fazlan var.

     Sude;Sılanın daha fazla ısrarlarına dayanamayarak isteksizcede olsa üstünü giyinip hazırlandı.ikili evden çıkıp sahile girip iki saat koşup spor aletlerinde çalıştılar evden isteksizce çıkan Sude iki saatin nasıl geçtiğini bile anlamıştı başta nazlansa da sonunda oda bu durumdan oldukça memnun kalmıştı hem Sıla ile yalnız kalkmak ona iyi gelmişti.Spor sonrasında Sıla,

........Hadi bakalım iyi bir kahvaltıyı hak ettin

......Sen ciddi misin şimdi bir şeyler yiyebilirim öyle mi?dedi Sude şaşırarak,

........Tabiyki Sude aç kalarak zayıflanmaz ki sadece hasta olunur

     İkili gördükleri ilk kahvaltı yerine gidip kendilerine kahvaltı söyleyip bir güzel karınlarını doyurdular. Sude kahvaltıyı yaptıktan sonra Sudenin aslında bura geliş amacını merak ettiği için konuyu açtı.

KESKE (Gerçek Bir Olay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin