Herkes KEŞKE Der..

54 3 46
                                    

   Küçükken mutlaka her çocuğun bir kol kırış hikayesi vardır.kimi oyun oynarken kimisi ise aymazlık yaparken başarmıştır bu tatlı kazayı.Eminim hepimiz hala o acıyı unutmamisiyizdir bunun sebebi kız aylarında hala dışlaması mi yoksa o an içinde bulunduğumuz utanç ve korku mi bilinmez?
  Peki ya kanatlariniz onlar ne zaman kiruldida o küçük masum hayallerimiz yok olup gitti sorarım sizlere...
Benim hiç kolum yada ayağın kurulması ama halk arasında da kullanılan tabirle hep bir yerlerim çıkmıştır hatta öyle ki çıkmayan yerim yok desem yeridir zavallı babam artık bu konuda benle başa çıkamayacağını anlayınca bu işi kendi öğrenip inciten çıkan bilek ve ayaklarımı takmayı başarmıştı. Hatta bana çoğu zaman oyuncak bebeğim der "Bir gün bir yerin öyle bir çıkacak ki kimse yerine takamayacak"derdi.

   Babamın masumca söylediği bu söz kalbim olabilir miydi. çünkü o çıkmamış kırılmıştı ve bir daha asla düzeltilmeyecekti. Kim bilir da bu basit bir çıkıklığı henüz kırığı bilmeyen bana fazla acı geliyordu henüz 18 yaşındaydım peki yıllar sonra kalbim bu acıya bulup geçer miydi?

     Ümmiye lise yıllarında Emre adında birini çok sevmişti öyle çok sevmişti ki ;okul bittikten sonra onunla hemen evlenmeyi düşünüyordu ne yazık ki bu gerçek olamamıştı. Emre henüz sevdiği kız lise sonda okurken askere gitmişti ve ora da şehit düşmüştü bu haber sadece Ümmiyeyi değil herkesi şok edip büyük acı yaşatmıştı.Herkes Ümmiye'nin,dağılıp bir daha toparlanamayacağı düşünürken,Ümmiye tüm bunların aksine kısa zamanda toparlanıp kendine gelmiş ve eğitim hayatına devam etmişti.

  Kimse onun içinde ne yaşadığını ne kadar açı çektiğini bilmiyordu.Bilemezdi de,Hatta öyle ki Sude ve Melek bile çoğu zaman onun bu kadar hızlı toparlamasına şaşırmış ve Murat olan ilişkisini yadırgamıştı.Ümmiye;Murattı gerçekten sevmiş miydi?Yoksa sadece yaraları için pansuman ilacımı aramıştı bilinmez.Ama bulduğu bu ilaç ona faydadan çok zarar vermişti bu ortadaydı.

    Melek peki o şimdiye kadar hep anlıktı hisleri birini beğenir hoşlanır sonra onun bir tek sözü hareketi onu ondan soğuturdu.Kızların akılarına kalan ve Meleğin hala unutamadığı Tarih hocası Tugay bey ,Henüz o zamanlar bekar olan bu öğretmen öğrencileriyle ders dışında ilgilenir ve arkadaşlık kurardı fakat Melek bu ilgileri kendince yorumlamış ve Tugay beyinde kendisine karşı hisleri olduğuna kendini inandırmıştı.Fakat bir gün Tugay bey sınıfa gelip aynı okulda öğretmenlik yapan Ebru hanımla nişanlandığını söyleyene kadar Melek bunu günlere kabullenmemişti. Onu unutmak için Üniversiteye gitmişti yeni bir hayat yeni arkadaşlar umuduyla bu kezde Muratla onlar onun aşka olan inancını tamamen yok etmişti.

   Melek daha sonra kendine yeni bir arkadaşlık kurmuştu bu kurduğu gurup kendi sınıf arkadaşlarıydı.Merve ile Selda bu kızlar liseden bu yana ayrılmaz dostlardı ve içlerine kolay kolay kimseyi almazlardı.Her insanın zamanla düşüncesi zamanla değişir ve şekillenir nitekim Merve ve Selda'nın da öyle olmuştu. Selda zamanla Merve'nin yaşadığı ilişkiyi kıskanmış ve ona daha yakın olabilmek yada nasıl ilişki yaşanır ispatlamak adına Merve'nin sevgilisinin yakın arkadaşı Emrah'la beraber olmuştu.Bu güzel dörtlünün yanından hiç ayrılmayan birde Eren vardı bu çocuk diğerlerinden bağımsız sesiz ve kendi halindeydi.Belkide onu bu kadar çekici yapan taraf buydu ve Melek bundan etkilenmişti.

Eren ve diğerleri her hafta buluşurdu. Buluşmaya zamanla Melek ve Sude de dail olmuştu.Melek Erenle ilgilenirken Eren onun aksine Sude ,le daha yakındı.Onun sevip sevmedikleriyle ilgileniyor ve kendine karşı yakınlık duymasını istiyordu.Fakat Sude hala ne yaşanırsa yaşansın Erol'u unutamıyor Erene bile onu anlatıyor akıl almak istiyordu.Melek belkide ilk kez bu kadar cesur olup aşkını arkadaşlarına inan edip'Ben Ereni seviyorum'demişti.

...........Kızlar size söylemem gereken bir şey var dedi Melek

...........Dur ben tahmin edeyim sen Ereni seviyorsun dedi.Selda bilgiç bir şekilde

............Seviyorum değilde hoşlanıyorum diyelim dedi.Melek utangaç bir ses tonu ile

.........Peki o dedi Merve ;Sudeye bakarak çünkü o biliyordu Erenin Meleğe değil Sudeye ilgi duyduğunu

...........İşte bunu bilmiyorum dedi Melek,Merve'nin Sudeye olan bakışlarına anlam veremeyerek

    Tekrar aynı şeyleri yaşamak istemiyordu Melek  yakın arkadaşıyla kardeşim dediği kişiyle aynı adamı sevmek  bu sebepten düşman olmak can yakmak canının yanmasını hiç istemiyordu ama nasıl derdi Sudeye onun Erollu sevdiğini ve hala açı çektiğini bilerek sen Ereni seviyor musun? diye;

    Sude,Merve'nin kendisine yaptığı imadan hiç hoşlanmamıştı bu kız ne biliyordu?Neyi ne kadar biliyor da bana Eren diye biliyor diye kendine kızdı.Sonra biten çayları tazelemek adına mutfağa gitti ve Merve'ye kendisine yardım etmesini söyleyerek. Mutfağa geçtiklerinde Merveyi köşeye sıkıştırıp gözlerinin en derinlerine bakarak öfkeli bir şekilde;

..............Sen içer de neyi ima ediyordun öyle 

.............Hiç birşey

..........Bana bak Eren benim sadece arkadaşım bunu o kafana soksan iyi olur

.........Tamam ya anladım neden bağırıyorsun.

..........Ben bağırmıyorum ama sen nerede duracağını bilsen iyi olur.

   Merve ve Sude çayları tazeleyip içeri girdiklerinde Merve'nin suratı eğri bir şekilde bir köşeye geçip oturmuştu.Melek ve Selda bu durumdan işkillenip soru sorsalar da Merve 'Yok bir şey aklım Şahinde kaldı diyerek geçiştirmişti.Fakat Melek bir şeylerin ters gittiğin farkındaydı.



kusura bakmayın biraz kısa oldu ama yeni bölümler pek yakında sizlerle :)

kusura bakmayın biraz kısa oldu ama yeni bölümler pek yakında sizlerle :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KESKE (Gerçek Bir Olay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin