Seni o gözle görmedim

81 7 124
                                    


Arkadaşlar kusura bakmayın telefondan yazdım.bekletmek istemedim sizleri ufak hatalari hos gorelim öpüldünüz gullerim.💋❤❤❤🌹🌹🌹

Yataktan istemeyerek kalkmamak sabah olmasını hiç istememek neymis ilk kez bu sabah anladım.Bugün günlerden carsambaydi .Erollun okula gelmeme ihtimali neredeyse imkansızdı.Benimde bugün maglesef gitmessem olur diyeceğim bir dersim yoktu.Laboratuvar dersim varfi ve ne yaparsam yapayim şu latinceyi bir türlü ögrenememistim.Çiğdem bu konuda benden daha iyiydi sağolsun hoca eslesin dediği zaman hemen soluğu yanimda alırdı.

Muruvet hanımın bir üniversite ilk görev alisiydi. Kendisine ait bir guxellik merkezi vardı ve aslında öğretim görevlisi olma isinede hiç sıcak bakmamisti.Fakat bu bolum için gerekli bir eğitmen bulunamadığı için Semih bey kendisini arayıp bu görev için ricada bulunmuştu.Nihayetinde Muruvet hanim dayanamis ve bu görevin kendi meslek hayatınada faydası olacağını düşünüp kabul etmişti.

Sude en çok Muruvet hocanın dersini severdi.Ders ne kadar zor olursa olsun.Hocasının o narin dedi ve şefkatli sabırları halleri,sözleri kendisine güç verirdi.Sude bugun kalamayacağını anlayınca el mahkum okula gelmisti.Bahcede Erol ve arkadaşlarını görmüş selam vermiş tam yanlarından ayrılıyordu ki,
........Erol seninle konuşacak demisdi Nuriye
........Ben onla birşey konuşmayacağım diye onu ne kadar durtsede fayda etmemişti Erol

Sude bu sözler üzerine hızla okulun merdivenlerine doğru yönelmişti.Utançtan kızaran yanakları suan neredeyse alev alıp yanmaktaydı.O an buhar olup uçup yok olmayı ne çok isterdi.Atölyeye girdiginde arkadaşları onun hasta olduğunu düşünüp hemen bir sandalyeye oturdular.
......Sude neyin var hastamisin dedi Çiğdem.
........Sude su getireyim istermisin dedi.Kubra
......Arkadaşlar Ben iyiyim hiç bir şeyin yok

O sırada atölyeye giren Muruvet hanım Sudenin başında herkesi toplanmış gorunce biraz endiselendi.Fakat sonunda Sudenin birşeyi olmadığını anlayınca derse devam etti.
O gün hava çok kötüydü dışarda fırtınalı bir yağmur vardı.Sude hem Erolla karşılaşmanın verdiği korku sebebiyle hemde havanın kötü olması sebebiyle bahçeye inememisti.Bitki yağlarının kokusu boğazını yapistiği için bir ara kantine inmek istedi.Kantin koridorunda Erolla karşılaşıp birbirlerine sadece selam verdiler.Sude tam Erolun adını söylediği an Erol,* isim var Sude sonra konuşuruz* deyip hemen ordan uzaklaşmıştı.Sudenin içindeki korku dahada büyümüştü.Keşke konusmasaydim hiç adını ağzıma almasaydım diye söylenmeye başlamıştı bile kantine doğru ilerledi.
........Bir Su alabilirmiyim lutfen?
........Sude Sude diye kosararak yanına gelmişti Nuriye

Sudeyi kolundan tutup kendi oturdukları masaya götürmüştü."Kuzu zamanla kurt olur" dedikleri cümleyi ilk kez buarada anlamıştı Sude Masasına oturdugu arkadaşların üniversitede son seneleriydi zamanla herkesi çözmüş insanlardı öyle ki bunun yanı sıra her türlü yalanı ağızdan laf almayı dedikodu etmenin yollarını bile öyle güzel öğrenmişlerdi ki kisi onların yanında adını bile söylemeye çekinir hala gelirdi.Sude ürkek adımlarla masaya yaklasti.
.......Canım bize Selam vermek yok mu?dedi Emel
.......Yok hayır Sadece görmemisim dedi.Sude
.......Erolun sevgilisi olup olmadığını merak etmişsin dedi Ali
.......Şey sadece merak etmistim.diye bilmisti.Sude titreyen bir ses tonuyla

Sude masada sandalyenin ucuna oturmuş ders saatinin gelmesini bekliyordu sanki saat kendisine inat etmişti ve bir türlü geçmiyordu on dakka,Oysa akrep ve yelkovan her zaman bir kavga içinde birbirlerini kovalarlardi ne olmuştu bugunde anlaşma imzaladılar diye düşündü zavallı Sude;
O sırada Erol bir sonraki dersinin bir olduğunu düşünüp kantine gelmişti.Sudenin masada oturduğunu görünce gelmek istememişti ama artık çok geçti herkes onun kantine geldiğini görmüştü Sude sırtından akan soğuk terleri engelleyemiyordu.
Sude masadan kalkmak için hamle yaptığında Nuriye,Sudenin eline dokunup onun bu hareketini engellemişti.

Erol,Sudenin macup hallerini görüp onunda bu durumdan ne kadar rahatsız olduğunun farkındaydı.Içinden"Ah Sude ne vardı bunların diline düşecek"diye söylensede en son isteyeceği şey Sudenin kırılıp incilmesiydi.

Dışardaki yağmur şiddetini iyice artırmıştı.şimşeğin sesi bazen öyle gürültü çıkartıyordu ki;herkes Eve nasıl gideceğiniz telaşına düşmüştü.Her yerde olduğu gibi üniversitelerde jeneratör vardı ve elektirik kesintisi olması neredeyse imkansızdı.Ama o gün olmazsa olur birşey olmuştu ve Erolun masaya oturmasıyla elektirik kesilmişti. Derslerin başlamasına üç dakka kalmıştı.Bölümlerden görevli arkadaşlar jenetörlerde ufak bir sorun olduğunu ve derslerin iptal olduğunun haberini vermişlerdi.Bu Sudenin içindeki korkuyu iyiden iyiye artmasına sebep olmuştu."Şimdi ne yapacagim"diye düşündüğü bir anda Erol elinden tutup onu koridora çıkardı.

Herkes nutku tutulmuş bir şekilde ikilinin ne konuşacağını bekliyordu.Erol arkadaslarini uyardı. *Sakin laf dinlemeye kalkismayin*demisti.Sudenin eli avuçlarında koridora çıkmıştı .Sude ellerini nazikçe kurtarmaya çalıştıkça ellerinin daha sert tutulduğunu farketiyordu.
.........Evet seni dinliyorum diyerek size başladı Erol.
.........Beni mi dinliyorsun Sen delirdin galiba? Beni bu zifiri karanlığa getiren sensin ayrıca elimi bıraksan iyi olacak dedi.Sude.
........Bak Sude ben birşey duydum ve bunun gerçek olup olmadığını senden duymak istiyorum.Sen ben hoslaniyormussun?
........Kim dedi sana bunu yok öyle birşey dedi Sude hemen kaşlarını çatarak.
........Yani bu doğru değil öyle mi?Bak buna sevindim çünkü ben seni o gözle görmüyorum ve seni bacı ortamında tanıdım belki ortam farklı olsaydı.
.......Evet doğru değil ayrıca ortam ne olursa olsun senle ben asla dedi Sude tam arkasını dönüp gidiyordu ki Erol bileğine yapıştı.
......Sude sen benim elimde en değerli kiristalsin seni birakmazsam benim avcumu kesersin bıraksam kırılır yok olursun o sebepten ne yapsam senden kurtulamiyorum.
......Merak etme bu saaten sonra yoluna çakıl tasi bile olmam deyip çekip gitmisti Sude kantinin icine. ..

Erol bulunduğu yerde sanki çakılı kalmıştı.Elektriğin olması onun yüzündeki ifadeyi Sudenin görmesini engellemişti ama o Sudenin gözlerinden akan yaşı hissetmiş ve kahrolmustu.Sudenin arkasından kantine girmek istememişti ama suan burda durmak kendisine dahada anlamsız gelmişti.Kantine yöneldiği an Jeneratör devreye girmişti.Sude ortalığın aydinlanmasiyla masadaki kişilerinin kendisine soru sormasina meydan vermeksizin ordan uzaklaşıp dersse kaçmıştı.

Erol yanından hızla geçen Sudenin arkasından bakakalmisti"Umarim bir gün anlarsın küçücük "diye bilmişti . Sude ders boyunca Erolla yaptığı konuşmayı düşünüyordu.Oysa onunda kendisine karşı boş olmadığından öylesine emindi ki bu nasıl olurdu aklı almiyordu.Ortam uygun degil demekle neyi kassetmisti oysa hepsi onun arkadaşı değil miydi?Kimden,neyden cekiniyordu?

Erol masaya döndüğünde herkes kendisini teprik edip hayırlı olsun derken o bir anda yükselip"Kesin şunu eğer o kızın bir daha bir damla gözyaşı akarsa neden, niçin demem hepinizi yakarim "demisti.Kimse ne olduğunu anlayamamıştı daha sonra Ali,Erolla yaptığı konuşmayı diğer arkadaşlara anlatıp,
........Erol kızı red etmiş ayrıca bir daha bu konunun açılması istemiyor.
.......Yapma ya Peki neden demişti Emel
........Bilmiyorum ama o gözle görmedim seni demiş.
........Ama Erol şimdiye kadar kimseye bu kadar değer vermedi ozaman bu ne şimdi dedi Fatma

Kimse olanlara bir anlam verememisti.Erol ilk kez bir kızı seviyor,Değer verip koruyordu.Öyle ki onun için herkese rest çekmişti ama onlara olmak istemiyordu.

Sude bütün derslerini bitirip eve gittiğinde durmadan ağlıyor kendi kendine kızıp söyleniyordu.Onun bu hali Melek ve Ummiyeyi son derece üzmüştür ama ellerinden birsey gelmiyordu.Çünkü ne söylerlerse söylesinler Sudenin kalbinde açılan yarayi tedavi etmeyecekdi.Sude o gun misafir odasına kendisini kapanıp kimseyle görüşmek istemedigini söylemişti .Öyle ki evlerine gelen Sennur ablaya bile kendini iyi hissetmediğini söylemiş di ve onun bütün ısrarlarına rağmen ağzını bıçak acmamisti.

Erol anlatiyor
Sude ile aramdaki etkileşim her geçen gün artmıştı.Ama onun Nesrin araciligi ile benim sevgilim olup olmadığı soruşturması beni sevindirsede bunun diğerlerinin ağzıma laf vermiş olması hiç hoşuma gitmemişti.
Nuriye yanıma hip gayet pişkin bir şekilde
.......Kız senden cesaretli çıktı senden hoşlanıyor sevgilin olmadigini sordu sen ne diyorsun dedi.
.......Bunun tasasi sana mi düştü diyerek onu tersledim.
Fakat bu lafların durmasını sağlamamıştı.Sudenin dışında onun sınıfındakilerle arkadaşlık yapmam ve Sudenin bir kaç kez dersten kaydarmak istemesini engeleyip "Senin suan şu dersin yok mu hadi dersine demem" " göze batmis ona olan ilgimin aciga çıkmasını saglamisti. Fakat suan birbirimizden etkilensek de ne o beni taniyordu nede ben onu ayrıca benim icinde bulundugum durum ona uygun degildi.Onun en ufak bir şekilde yara alıp incilmesini istemezdim.

Üniversitede okuduğum yıllar içinde bir çok kez elektirik sorunu olmasına rahmen hiç jeneratör sorunu olmamisti.Arkadaşlar Sudenin etrafını çevirmiş onla benim aramdaki sonunu konuşmanızı beklediği sırada bu yaşanan sorun benim yararıma olmuştu.Sudeyi elinden tutup dışarı çıkardım.Öylesine korkuyordu ki , vücudunun titreyisini hissetmemek elde degildi.

Ona karşı farklı bir duygum olmadığını soyledigimdeki yıkılmasını herhalde ömrüm boyunca unutmam imkansızdı.Geçerli bir sebep sunmak gerekti ona neden olmadığına dahil bunun için ise Oradaki bahane etmistim aslında buda yalan değildi.
Sudenin o an avuclarimi kanata kanata parçalanan bir kiristal olduğunu anlamıştım.Onun yere düşük parçalanmasını engellerin derken onu kendim maf etmistim.

KESKE (Gerçek Bir Olay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin