Şaşkın SUDE

84 7 32
                                    

Günler sanki burda koşuyordu oysa lisedeyken okuldaki saatler hiç geçmezdi. Burda teneffüs saati yoktu ders saati belliydi isteyen derse girer,isteyen gelmezdi.Seni azarlayan ne yapıp ne yapmamanı söyleyen öğretmenler yoktu.Evimize alışmıştık,ufak bir oturma gurubumuz ve çalışma masalarımız vardı.Melekle ortak derslerimizin olması gitgide aramızdaki yakınlığı dosta döndürmüştü ama sanırım bu Nazlının pek hoşuna gitmemişti nitekim geceleri uyumayıp bizi dinlemeleri zaman zaman telefonlarımızı kurcalaması bunu gösteriyordu.Meleğin dışında benim burda en en iyi arkadaşım sanırım Şennur ablaydı sabahları beraber kahve keyfi yapıp saatlerce sohbet ederdik.küçük kızı Müjdeyi sevip onunla oyunlar oynardık .Sennur ablaya Ece ve Ata olayını anlattığımda bana hislerinin ask değil sadece tutku olduğu söylemişti.Başlarda onun ne demek istediği hiç anlamamış hatta onun hiç aşkı tatmadığını düşünmüştüm.
Bana şöyle bir cümle kurmuştu
"Aşk bir insana seni maf etme yetkisini vermek ve ona güvenmektir Sude"Anlamsız bakışlarla yüzüne baktığımda iki eliyle yüzümü avcıları arasına gülümsedi.Sennur abla öyle güzel konuşuyordu ki hiç kırmadan üzmeden sabırla karşısındakini dinlerdi.
........Bak Sudecim aslında sadece Aşk değil dostluklarda böyledir.
.........Peki o zaman neden bu kadar kırılıp üzüldüm?
.......Bak Sudecim her bebek yürümeden önce düşer ve ayağa kalkmak için olmadık şeylere tutunur o an tek bir gayesi vardır ayağa kalkmak sonrası yoktur.Kısacası küçük meleğim o bebek masanın üzerindekilerin üstüne düşeceğini hesap edemez.
........Sanırım şimdi anlıyorum abla ben Ecenin benim hiç bir zaman dostum olmayacağını bilmeme rahmen onu kabullendim gün gelip bana zarar vereceğini hesap edemedim.Araya gelince aslında ben Ataya değil Aşkla aşıktım öyle değil mi?
........Evet Sudecim sanırım artık geçmişi arkada bırakmanın zamanı geldi de geçiyor.Yok mu okulda hiç yakışıklı kalbini çalacak biri?
......Bilmem abla hiç dikkat etmedim

Melek sınıftan kendisine yakın zamanda bir arkadaş edinip onunla beraber geziyor vaktinin çocuğu dışarıda geçiyordu eve geldiği zamanlarda neredeyse hiç susmuyor bana gururdaki arkadaşları anlatıyor benimde tanımam konusunda ısrar ediyordu.Oysa ben bu sakin hayatımdan oldukça memnundum nitekim kendi sınıf arkadaşlarımla bile yakın olmuyor sadece dersleri le meşgul oluyordum.Sınıf dışında kendime tek bir arkadaş edinmiştim aslında bu kızın adı Nesrindi. Ailesiyle beraber kalan sıcak kanlı bir kızdı onun R harfini söyleyememesi konuşmasına öyle bir tatlılık veriyordu ki .Nesrin sayesinde kısa sürede okulun her tarafını keşfetmiş ve öğrenmiştim.Hani bazı insanlar vardır kendi her türlü kötülüğü yaşar ama sevdiklerini cani pasına kömür Nesrin bana öyle davranıyordu.Nerede ne yapmam gerektiği kiminle konuşmam kimi den uzak durmam gerektiğini bazen bu durum canımı sıksada çoğu zamanda beni kurtarmıyor değildi.
Nesrin bir gün sınıfa ağlayarak geldi hemen boynuma atılıp hıçkırıklara boğuldu.Her zaman gülen hatta her defasında ağlayan insanlardan nefret ederim diyen kız şimdi ise ağlıyordu.
........Nesrin sorun nedir kim sana ne yaptı?
........İsmail
........Ağlama da konuş İsmail'le birşey mi oldu?
........Hayır o beni öptü
........Anlamadım ne demek beni öptü Peki sen ne yaptın?
.........Bir şey yapamadım çünkü ben onu seviyorum.
.......Nesrin sen ne dediğin farkında mısın o çocuk benim tanıdığım en yalancı kişi?
........Kim doğru ki bu Hayatta

Nesrinle aramızda geçen kısa atışmanın ardından bir kaç gün belkide hiç konuşmadık.Yaptığı ve söylediği birbiriyle örtüşmeyen bir insanla benim isim olamazdı,ama hayatta şunu anladım asla asla demeyeceksin.Nesrinle aramda olan kırgınlık kısa sürede geçmişti.Bu kırgınlığın daha fazla uzamaması için Oktay elinden gelmişti onu anlamıyordum Nesrine karşı bu derece ilgisi varken nasıl onu baskısıyla görebiliyordu.Anlışılan üniversite gerçekten hayatın tam kendisiydi.İnsan birbirini dakikada satıyor günü birlik aşk yaşıyor ve kimse kimsenin gurunu namusunu önemsemiyordu.

Hafta sonlarını iple çekiyordum herkese ailesi huzurdur evet benim için ailem huzur bunun yanında sığınağımdır. Benim hiç bir zaman bir dostta ihtiyacım olmadı çünkü en büyük dosttum annemdi.O beni hep beyaz gülüm diye severdi ona göre o kadar temiz ve masumdum ki ve 'bütün çiçeklerin kokusu beyaz güldedir'derdi.Ailemden ayrılmak ilk aylarda o kadar zor gelmişti ki hemen,hemen her gün ağlıyordum,de sonra eve annesini getirmesiydi.aha önce bir çok kez ailemden uzak kalmıştım oysa sanırım beni en fazla üzen olay Nazlının sözünde durmayıp kısa bir süre sonra eve annesini getirmesiydi.Herkesin annesi baş tacıdır buna hiç sözüm yoktu ama Zeynep teyzenin bana karşı tutumu anlaşılır gibi değildi.Ne giydiğimden tutta cüzdanımdaki paraya kadar karışıyordu ve bu durum zamanla benim ona karşı nefret duymama sebep oluyordu.Kızlarla ev tutmadan önce kendi aramızda aldığımız bir karar vardı ne olursa olsun bizim eve erkek gelmezdi ama bu kural Zeynep teyze yüzünden suistimal edilmişti.

'Benim kızım sözlü arkasında ben varım'sözü bizim evde bardağı taşıran son nokta olmuştu o gün yapmayacağım bir davranışı yapıp Zeynep teyzenin üzerine yürümüştüm;

..........Benim muhatabım sen değilsin ben kızınla ev tuttum senle değil

.............Bir lafın sözün varsa bana söyleyeceksin

............Öyle mi o zaman iyi dinle seni bu evde istemiyorum

...........İstemeyen çeker gider.

Bu tartışmanın üstüne ben arka odaya geçip ağlama krizine girerken Zeynep teyze bana birşey oluyor diyerek fenalaşmıştı.Melek ve Nazlı onun başında telaşla beklerken ben bu durumu hiç önemsemiyordum çünkü onun bu durumu bana rol gibi geliyordu.Fakat durumun ciddiyetinin kısa sürede farkına varıp ambulansı aramıştım kısa surede gelen sağlık görevlileri Zeynep teyzenin kalp krizi geçirdiğini söylediler. Nazlı yaşadığı acının etkisiyle beni kıracak sözler söylese de şuan onun bu sözlerini önemsemiyordum.Ortada bir can vardı.O gece Melek ve Nazlı hastanede kalmışlardı bense evde tek kalamayacağım için Şennur ablanın bize gelmesini istemiştim ve tüm gece uyumamış Zeynep teyze için dua etmiştim.Sabahın erken saatlerinde Meleğin telefonu biraz olsun yüreğime su serpmişti Zeynep teyzenin durumu iyiydi.

kusura bakmayın çok beklettim sizleri bu ara biraz rahatsızım hepinizden özür dilerim umarım begenirsiniz :)





KESKE (Gerçek Bir Olay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin