6. ÖZEL BÖLÜM "Huzur Kuşatması"

32K 2.4K 93
                                    

Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba! :) ♥

Duydum ki tatlı çiftimizi çok özlemişsiniz, kısa da olsa bir bölüm yazmak ve hayatlarının nasıl gittiğini göstermek istedim. :) Özel bölümler uzun aralıklarla da olsa devam edecek. :)

Ayrıca Orta Şekerli burada 1 milyon okunma sayısına ulaşan ilk çalışmam oldu. Destekleriniz için çok teşekkür ederim! ♥ Okuduğunuz, yorumladığınız, yanımda olduğunuz için çok mutluyum. İyi ki varsınız! ♥

İyi okumalar dilerim! :) ♥

İyi okumalar dilerim! :) ♥

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Daha ne kadar onlarla aşk yaşayacaksın? Biraz da kocanla ilgilensen diyorum."

Ağzımdakileri yutmadan homurdanarak konuştum.

"Daha yarısını bile yemedim ki." Sonra da kutuya uzanıp bir parçayı daha ağzıma doldurdum. Erdem alt dudağını ısırıp gülümsemesini tutmaya çalıştığı açık bir şekilde beni izliyordu.

"Hamile değilken bile oburdun, şimdi kendini aştın bücür karıcığım benim."

"Sensin obur..." dedim yine ağzım doluyken. Erdem sırıttı gözlerime dikkatle bakarken.

"Sönsön obooor..." diye benimle dalga geçtiğinde ancak yutabildim ağzımdakileri.

"Canım çekti, ne yapayım..." dedim kutudaki pişmaniyelerden birini koparıp Erdem'in ağzına verirken. Erdem gülerek ağzındakini çiğnerken de gözlerini benden çekmedi. Salonumuzda, geniş koltuğa oturmuştuk. Soğuk bir günde sıcak bir ev gibisi yoktu. Erdem'i yormak istemesem de o yutkunduğumu gördüğünde canımın yine bir şey çektiğini anlamıştı. Hep o gezi programından dolayı olmuştu, pişmaniyeyi o kadar övmüşlerdi ki yemesem rüyama girecekti. Hamile olmasam bile canım çekerdi, kaçışı yoktu.

"Olsun, toprak, çamur çekmediğine şükrediyorum ben." dedi ağzındakini yuttuğunda. Gözlerimi şakayla karışık bir ciddiyetle irice açarken omzuna vurdum hafifçe. İlk gün tebeşir aşerdiğimden beri bunu alay konusu etmişti. İşin doğrusu, edilmeyecek gibi değildi.

"Normalmiş bir kere, ben araştırdım!" dediğimde güldü. Somurtup dudaklarımı büzerken pişmaniyelerden bir parça daha kopardım ve ağzıma attım. Ben yumuşak tatlının ağzımda erimişiyle gözlerimi kapatıp mutlulukla mırıldanırken Erdem'in iyice dibime sokulduğunu geç fark etmiştim.

"Tatlıydın, daha tatlı oldun..." diye mırıldandı, gözlerimi açıp koyu bakışlarına bakarken yutkundum. "Bu hamilelik yaramadı sana, iyice güzelleşiyorsun."

Gülmemi engelleyemedim.

"İyi bir şey mi söyledin, kötü bir şey mi? Tam anlamadım da."

"Hangi açıdan baktığına bağlı. Işıldayan gözler, kızarmış yanaklar... Hiç adil değil. Evden çıkarasım gelmiyor seni. Zaten annem demişti hamilelik ayrı bir hava getirir artık Narin'e diye. Bu kadarını tahmin edememiştim." Homurdanmayı bitirip somurtmuş yüzüyle bir parça pişmaniye attı ağzına. Bu haline gülmeden edemedim.

ORTA ŞEKERLİWhere stories live. Discover now