kural yedi: rüyalarının peşinden gitme.

17K 1.6K 1.8K
                                    

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~

---------

[Hilang Child - Solve]

~

Uzun bir yolda yürüyordum. Yere bastıkça gelen su sesi ile birlikte çıplak ayaklarım üşüyor, ben ise nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum. Etrafa bakınıyordum fakat kimsecikler yoktu, sonunda görebildiğim tek şey üzerinde yürüdüğüm gölün kıyısındaki evdi.

Ben gerçekten de gölün üzerinde yürüdüğümü fark ederken korkuyla ellerimi sıktım ve nefesimi tuttum fakat suya düşmüyordum. Çok garip olsa da evet, suyun üzerinde yürüyordum.

Kalbim ağzımda, uzun nehrin üzerinden yürüyüp karşıdaki çimenlere ayağımı bastığımda, derin bir nefesi ciğerlerime doldurdum. Korkmuştum fakat nedense suyun üzerinde yürümek benim için normal gibiydi.

Altımdaki koyu yeşil çimenlere basarak önümde duran yarısı kırık beyaz, yarısı yeşil kulübeye baktım. Burnuma dolan boya kokusu ile kaşlarım çatıldı. Ardından altımdaki yer titredi, yanıma döndüm ve beyaz bir gölge gördüm.

Beyaz gölgeyi görmem ile birlikte sanki uzun bir binanın en üst katından düşüyormuşum gibi hissettim.

Ve düştüm.

--------

"Baekhyun, uyanman gerekiyor."

Kolumu sarsan Yena'dan önce karanlığa uyanıp, olduğum yerden hızla doğrulurken yana çekilen Yena bana şaşkınlıkla bakıyordu.

"Ne zamandır gözlerin açık uyuyorsun?" dediğinde bir elim dudaklarımın üzerindeydi, gördüğüm rüya ile birlikte dün mutfakta Chanyeol'ün bana öz haritasını rüyamda göreceğimi söylediği aklımı sarmıştı. Şaşkındım.

Bir rüya görmüştüm, şu yaşıma kadar çok nadir rüyalarını hatırlayan biri olarak, oldukça garip ve gerçekçi bir rüya görmüştüm. Sanki oradaydım, sanki o gölün üzerinde yürümüştüm, sanki o boya kokusu hala burnuma geliyordu. Sanki yer hala titriyordu da koluma beyaz gölgeli adam dokunuyordu. Her şeyin bu kadar gerçekçi olması korkunçtu ve ben bunu uyandığım gibi Chanyeol'ün söyledikleri ile bağdaştırma yeteneğini nereden edindim bilmiyordum. Ben asla yataktan zıplayarak uyanmazdım, asla gözlerim açık uyumazdım ve asla uyandığım gibi bu kadar çok şey düşünmezdim.

"Yena, ben çok garip bir rüya gördüm." Ben elim ayağıma karışmış bir halde söyleyip yatağımın ucuna çökmüş Yena'ya döndüğümde, Yena'nın gözleri büyüdü ve merakla atıldı. "Rüya mı gördün?"

Kafamı hızla sallayıp önüme dönerken hala düşüyor gibi hissetmem çok korkutucuydu, sanırım titriyordum da.

"Bilge'yi çağıracağım." Yena hızla oturduğu yerden kalkarken henüz günün aymadığını fark ettim ve kolunu tuttum.

"Hayır, gerek yok." dedim çünkü rüyalarımın öz işine yorulmasından çok korkuyordum. Chanyeol bana öz haritasının rüyalarla oluşturulduğunu söylemişti ve ben bir kez daha öz almaktan korkuyordum, her ne kadar eninde sonunda öz alacak olduğumu bilsem de korkuyordum işte.

"Sen neden geldin?" Kaşlarını çatıp bir şey diyecek olan Yena'nın sözünü hızla böldüm. "Beni uyandırmaya mı geldin gecenin köründe?"

Büyük ihtimalle güneşin doğmasına az kalmıştı fakat bu saatte beni uyandırdığı hiç olmamıştı.

"Dışarıda bir şeyler oldu sanırım. Koruyucu bana seni uyandırmamı söyledi, ben de uyandırmaya geldim. Fakat sen iyi gözükmü-" Yena yeniden başladığında hızla kafamı salladım ve üzerimdeki yorganı atıp ayağa kalktım. "Üzerime bir şeyler alıp geleceğim, beni kapıda bekle ve sonra Chanyeol'ün yanına gideriz."

Dendrophile || Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin