kural onyedi: gözlerini kapat.

20.4K 1.7K 5.5K
                                    

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~

---------

[B.A.P - Wake Me Up]

~

"Büyü, büyü, büyü, büyü."

Hileci'nin sesi büyük odanın duvarlarına çarparak yankılanırken Hileci oturduğu tahtından kalkmış, sinirli bir şekilde odayı turluyordu. Küt siyah saçları onu terletmişti, saçları alnına yapışmıştı ve sarı irislerinin sardığı siyah gözbebekleri titriyordu.

"Nasıl olur?" deyiverdi birden ve tahtının yanında duran Yifan'a döndü. "Hani büyü sadece Strigoi tarafından yapılmıştı? Nasıl olur da o yardım etmiş olabilir?"

Koruyucu'nun şatosundan geldiğinden beri taht odasında kendini yiyip durması Yifan'ı endişelendiriyor olsa da ona belli etmemek için sert bir ifade ile konuştu. "Belki de bahsettiği kişi o değildir, efendim."

"Başka kim olacak?" Hileci'nin sinirli yüz ifadesi aniden değişip gülmeye başladı. "Şerefsiz herif bunun beni ne kadar etkilediğinin farkında bile değil."

"Bilge öğrenmesine izin vermiyor." Yifan iç çekti ve kollarını bağladı. "Belki de yüzüne söylemelisin, Sehun. Bu Duygusuz Kral'ın bütün duygularını birbirine katar."

Sehun, Chanyeol gerçeği öğrendiğinde yüzünün alacağı ifadeyi düşünüp sırıtırken duygu değişimlerini bu kadar karışık yaşaması Yifan'ı endişelendiren ikinci olaydı. Yine de, herkes gibi ona alışmıştı.

"Yüzüne söylemeyi çok isterdim." Hileci hülyalı sesiyle iç çekti ve yüzü düştü. "Ama yapamam, yapmayacağım." Yifan'a arkasını dönüp yürümeye başladığında ise tek istediği hüzün dolan gözlerinin herkesten saklı olmasını istemesiydi. "Bu benim için de zor." Kendi kendine mırıldanıp bütün bir duvarı kaplayan camın önünde durdu ve karanlık şehre göz gezdirdi.

"Sehun." Arkadan yaklaşan ayak sesleri ve Yifan'ın sesiyle Sehun yüzündeki ifadeyi sakladı lakin ona dönmedi. "Belki de anlatmalısın." Yifan arkasında durup iç çekti. "Chanyeol'e değil, birilerine kendini anlatmalısın. Belki o zaman her şey değişir."

Yifan'ın sözleri ve düşünceli sesiyle ortamın havası yeniden hızla değişse de, kimse bu sefer bunu düşünmedi. Sehun derin bir nefes verecekken içinde tuttu ve gülümseyerek Yifan'a döndü. "Anlatacağım, birine." dedi ve hemen ardından, cama dönerken yüzü eskisi gibi hüzün dolmuştu.

"Peki o birine anlattığında bir şeyler değişecek mi? Seni ve soyunu anlayacaklar mı?" Yifan'ın sözleri Sehun'un kafasında çoktan cevaplanmış olsa da, Sehun onun da bilmesini isteyerek bu sefer gerçekten içli bir nefes verdi.

"Kimse anlamayacak, anlatsam dahi bu yaratıklar beni anlamayacaklar." dedi ve ardından yeniden Yifan'a döndü. "İşte bu yüzden ona anlatacağım."

--------

Karanlığın içinde daldığım berbat ötesi uykudan, altımda hareket eden bir şeyin sarsılarak durmasıyla uyandığımda bacaklarımı sardığım bedeni fark ettim ama gözlerimi açmadım. Beynim bomboş bir kutu gibiydi, buraya nasıl geldiğime dair hiçbir şey hatırlayamıyordum.

Pekala, burnumu soktuğum boynun kokusundan anladığım üzere kucağında olduğum kişi beklediğim biriydi. Chanyeol beni neden kucağında götürüyor çok merak ediyordum ve hala burada ne halt yediğimi hatırlamıyordum.

En son mağaraya gidiyorduk ve eh, devamı pek aydınlık olmasa da yavaş yavaş hatırlamaya başlıyordum. Sanırım özün etkisiydi, yaşadıklarımı kısa bir süre unutmak özün nefret ettiğim özelliklerinden başı çekiyordu.

Dendrophile || Chanbaek Where stories live. Discover now