kural yirmibeş: vazgeçme.

18.3K 1.6K 2.8K
                                    

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~

---------

Üzerimdekileri çıkarmış, sıcak su dolu küvete banyo jeline benzeyen, başlarda ne olduğuna pek güvenmesem de artık güvendiğim bitkisel jeli dökmüştüm. Ellerimle suyu köpürttükten sonra ilk önce ayağımla suyu kontrol ettim. Sıcaklığından memnun kalınca da içine girdim. Bedenim suda tam anlamıyla batarken başımı küvetin başına yerleştirdim. Gözlerimi kapattım.

O günü düşünmek istemiyordum. Berbat bir gündü. Zaten bu gece ve diğer geceler kabus olarak geri dönmüştü bana. Yaşadıklarımdan dolayı, rüya görmeyen ben, kabuslar da görmeye başlamıştım. Zaten normal bir bünyenin kolayca kaldıracağı şeyler değildi. Birkaç gün önce kaçırılmıştım. Gözümün önünde türümden kişiler ölü ve berbat birini canlandırmışlardı; üstelik, beni kurban etmeye çalışarak. Ölmemek için animelerdeki baş kahramanlar gibi gücümü kullanmıştım. Dövülmüştüm de. Bir de sevdiğim adamı ölümden kurtarmak için uğraşmıştım. Hepsi sadece bir geceye sığınca, özü aldıktan sonra adeta kış uykusuna yatmıştım. Uyandığımda odamdaydım, Yena uyandığım anda bana sıcak bir patates çorbası getirmişti. Normalde ağzıma almayacağımı bildiğim çorbayı elimdeki tek yiyecek olduğunu bildiğim için mutlulukla içmiştim. Ardından, hep odamdaydım. Odamdan çıkmayarak, yaşadıklarımı atlatmak adına üç, belki de dört gün geçirdim. Sonra birden Chanyeol'ü görmek istedim. Chanyeol'ü kucağında uykuya daldığım zamandan beri görmüyordum. Yena'ya nerede olduğunu sorduğumda bana Strigoi ile çalıştıklarını söyledi. Söylediğine göre, bu birkaç ay onlar için meşgul geçermiş. Ben ne zaman meşguliyetlerinin bittiğini sansam yeniden meşgul oluyorlardı. Yena'nın söylediğiyle ise anlamıştım: meşguliyetleri hiç bitmiyordu ki, yeniden başlayacaktı. Bu birkaç ay çekmem gerekti.

Akşama doğru yanlarına gidip neler yapıyorlar bakmaya karar verdiğimde, Yena'dan şatoda olmadıklarını öğrendim. Nereye gittiklerini sorduğumda ise anlamadığı birkaç memleket işleri, olduğunu söyledi. Bu durum beni sıkmıştı. Ayrıca, Yena ile hiç kaçırıldığımızda neler olduğunu konuşmadık. Bana hiç sormadı. Sanırım Chanyeol o gün olanları bilen herkese ağızlarını tutmasını söylemişti. Bu olayın beni çok yıprattığını biliyor, kimsenin bu konunun üstünü eşelemesini istemiyordu. En azından ben böyle hayallemiştim.

Yine de, kimseyle bu konuyu konuşmamak beni sıkmış, kendi kendime konuşmama ve kendimi bunaltmama sebebiyet vermişti. Zaten Chanyeol de ortalıkta yoktu, iyice kendimle kalmış, o gün olanları düşünüp durmuştum. Sonucunda, gece yeniden uyuduğumda kabus gördüm. Öz haritasının rüyalarından biri değildi. Sabah tırnaklarımı elime geçirmiş, terlemiş bir şekilde uyanmıştım. Tırnaklarımı derimden çıkarmak zor oldu çünkü çok acıyordu. Bir tanesinin avcumu kanattığını gördüm. Yena da gördü, bu yüzden elime yara bandı yapıştırdı. Onların yara bantları daha kalındı, bu yüzden elim pek rahat hissetmiyordu. Banyoya girmeden önce çıkarmıştım. Bugün benim pazar banyosu günümdü. O aptal yara bandının elimi rahatsız etmesini istemiyordum.

Evet, her hafta boş olduğumuz günler, benim pazar banyosu günüm oluyordu. Büyük ihtimalle hiçbir zaman pazara denk gelmiyordu. Zaten haftada iki tane de pazar yoktu. Ben yine de o günlere pazar demeyi seviyordum. Hem burada, bunu yapmamı engelleyecek takvimler de yoktu.

Sıkılarak ayaklarımı küvetin içinden çıkardım ve ayak parmaklarımı oynatarak kendi kendimi eğlendirdim. Ardından ayaklarım yeniden suya girdi, dizlerimi büktüm. Elimle kolyemin üzerindeki çiçeği ve çiçeğin ortasındaki taşı temizledim. Kolyemi banyo yaparken bile çıkaramıyordum. Yeniden başımda bir yağmur bulutu görmek istemezdim. Böyle iyiydi.

Yüzümü çeneme kadar suya gömdüğümde ise, yüzmeyi özlediğimi fark ettim. Belki bir gün Chanyeol'den beni burada bulunan denizlere götürmesini istemeliydim. Eminim onun kendine özel bir denizi vardı, oraya gidip uzaklarda yüzen devler görebilirdim. Yüzen devler görmeyi neden bu kadar çok istiyordum, ben de tam anlamış değildim.

Dendrophile || Chanbaek Where stories live. Discover now