kural onbeş: hileci'nin yanına gitme.

20.3K 1.7K 5.3K
                                    

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~

————————

"Gerçekten ölmüş mü yani?"

Yena şaşkın sesiyle sorarken kendimi fırlattığım koltuğun birinde uyuşuk uyuşuk başımı salladım. "Evet, ölmüş."

"Ne yapacağız öyleyse?" Yena bu sefer kendini karşımdaki koltuğa bırakmış Chanyeol'e dönerken Chanyeol omuz silkti. "Belki de Baekhyun'un rüyasını yanlış anladık."

"İmkanı yok." Bilge düşünceli bir şekilde şöminenin önünde bir o yana, bir bu yana giderken, kaşlarını çatıp söyledi. "Rüya bizi direkt Uyuyan Güzel'e yönlendirdi."

"Girdiğim bir odaya düşmüş yıldızı da gördüm." Strigoi elini kaldırıp söylediğinde Bilge onun sözünün hemen devamında mırıldandı. "Öyleyse nasıl ölmüş olabilir?"

Uyuyan Güzel'i evinde ölü bulmamızın hemen ardından fikir almak için Bilge'nin evine gelmiştik. Ben deli gibi uyumak istiyordum ve Uyuyan Güzel'in ölmesi iki ayağımı bir pabuca sokmuştu çoktan.

"Hani ölümsüzdü bu?" dedim esnerken, bu soruyu arabada gelirken oldukça düşünmüştüm ve kendimce bir cevap bulamamıştım.

"Ölümsüzlük için yaptığı kara büyü, sonsuz uyku için yaptığı kara büyünün etkisine girip bozulma yaşamış olmalı." Bilge söylediğinde Strigoi atladı. "Büyük ihtimalle kendini duygusuz kalmış bir yaratığa benzetmeye çalıştı. Sonuçta yarım ruhu, onu duygusuz bıraktığı için öldü, kendine ceza vermek için yapmış olabilir."

Aralarında konuştukları kafamı karıştırırken zorla açık tuttuğum gözlerimi bir Bilge'ye, bir Strigoi'a çevirdim. "Yaratıklar duygusuz kalınca ölmüyorlar mıydı?"

"Hayır, insanlar duygusuz kalınca ölür. Yaratıklar ise Uyuyan Güzel gibi uyumaya başlarlar, fakat gözleri açık olur ve etrafında olan biten her şeyi bilirler, buna rağmen hareket edemez ve sonsuza kadar öyle kalırlar." Bu sefer bana Chanyeol cevap verirken beyaz gözbebeklerine bakmaya başladım. O da çok yorgun duruyordu, sesi de çok yorgundu. Gidip biraz dinlenmeliydi.

"Bir nevi bitkisel hayat mı?" Mırıldayarak sorduğumda kafasını salladı. "Daha da kötüsü fakat, sayılır."

Bu yarım ruh olayları neden her zaman buradaki yaratıklar için daha zordu? Biz insanlar olarak onları tanımıyorduk bile, fakat onlar bizi tanıyor, bizi kontrol edebiliyor ve duygular için bizimle tek taraflı bir rekabete bile giriyorlardı.

"Ee, ne olacak yani şimdi?" Yena Chanyeol'ün yanında otururken endişeli gözleri ile bana bakıp sordu. "Baekhyun sonsuza kadar uyuyacak mı?"

"Şimdilik fena bir fikir gibi durmuyor, acayip uykum var." Gülerek söylediğimde arkama dolanmış Bilge kafama vurdu. "Saçmalamayı kes."

Tamam, dışarıdan böyle söylüyor olabilirdim ama içimde büyük kasırgalar kopuyordu, oldukça endişeliydim ve sonsuza kadar uyumak falan istemiyordum. Bundan nasıl kurtulacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu çünkü Uyuyan Güzel ölmüştü.

Tanrım, bildiğiniz Uyuyan Güzel ölmüştü! Buna şaşıracak durumda değildim ama bir masal kahramanını ölü bulmak her ne durumda olursanız olun şaşırtıcıydı.

Uyuyan Güzel de ölecek zamanı bulmuştu gerçekten. Neden öz haritası bize onu gösteriyordu ki? Ulaşamayacağımız bir şeyi bizden istemek de ne oluyordu?

"Buldum!" Arkamda dolaşıp duran Bilge aniden bağırdığında olduğum yerde irkildim ve zorla doğrulup ona baktım. "Ne buldun?"

"Uyuyan Güzel bir sonsuz uykuya yatmamış mıydı? Sonuçta bu bir kara büyüdür." Bilge bunları söylerken önümden dolanıp bir duvar boyunca kaplı duran kitaplığına hızlıca yürüdü ve eline siyah bir kitabı alarak yanımıza geri geldi.

Dendrophile || Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin